Duvardaki resimler

TÜRK milleti komutanın ürkek, sessiz, tepkisiz ve sinik olanını değil, bildiğini söyleyen, atak ve yüreklisini sever ve saygı duyar.

11 ay sonra Genelkurmay Başkanlığı makamını dolduracak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, önceki gün Kara Harp Okulu’nda yaptığı konuşmasıyla sevgimizi ve saygımızı bir kez daha kazandı. Atatürk’ün resimlerinin indirilmesini isteyen küstah AB yetkilisine verdiği yanıt muhteşemdi:

‘Bu sapkın söylemleri, bu tür sesleri gece karanlığında yabani kazların vahşi çığlıkları olarak algılayın ve ciddiye almayın.’

***

AB’
nin küstahlığı korkunç, inanılmaz boyutlara vardı. Üzerlerine vazife olmayan her konuda ahkam kesiyorlar, terbiyesizlik edip asabımızı bozuyorlar.

Tatilde idim, gazetelerde okuyunca sinirim tepeme çıktı. AB-Türkiye Ortak Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı olan Andrew Duff isimli İngiliz milletvekili bize akıl vermeye kalkışıyordu:

‘Devlet dairelerinden Atatürk’ün resimleri indirilsin. Türkiye Avrupa’nın ortağı olabilmek için milliyetçi Kemalizm’le mücadele etmelidir. Bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarından indirilmelidir.’

Hem de bu sözleri bir AB seminerinde açıktan, gazetecilere söylüyor!

Bu zırvalardan sonra ağzından doğru bir cümle çıkıyor:

‘Atatürk yaşasaydı, bence AB ile üyeliği imzalamazdı.’

Gerçekten de imzalamazdı çünkü Atatürk ülkemizin onurunu ve şerefini yoktan var etmiş bir liderdi. Türkiye Cumhuriyeti’ni böyle oyuncak ettirmez, aşağılatmaz, bunların güdümüne ve emrine sokmaz, kaprislerine alet etmezdi.

***

Sevgili okuyucularım, şimdi gelelim ‘Atatürk resimleri’ konusunda aşağıda açıklayacağım ‘çok ilginç rastlantılara’...

Hemen belirteyim, AB yetkilisi Bay Duff bu konuyu gündeme getiren ilk kişi değil!

Abdullah Gül şu anda Dışişleri Bakanı. Şimdi sözü Bay Gül’e bırakalım ve bu konuda kendisinin geçmişte neler söylemiş olduğuna bakalım. Önce Cumhuriyet rejimini eleştiriyor, bunun ‘zorlatma, halka zıt’ bir rejim olduğunu iddia ediyor ve sözü ‘resimler’ konusuna getiriyor:

‘Türkiye’nin Irak’a (Saddam dönemi), Libya’ya benzeyen çok yanları var. Neden? Aynı TEK ADAM pozisyonu. Bugün gidin Irak’ta da, Libya’da da, Suriye’de de tek insanın RESİMLERİ vardır her yerde. Tek insanın heykelleri vardır. Ama Batı’da kumandanların, sanatkarların, devlet adamlarının heykelleri ve resimleri vardır.’

Abdullah Gül
kimin resim ve heykellerinden söz ediyor? Elbette Atatürk’ün! Ama yüreği yetmediği için isim veremiyor, açıkça ‘indirilsin’ diyemiyor!

Dün bu doğrultuda sözleri Abdullah Gül söylüyordu, bugün AB yetkilileri söylüyor. Bizim beyefendi de içinden onlara mutlaka ‘Hay ağzına sağlık’ diyor.

Ne ilginç rastlantı bunlar!

***

Biraz konu dışına çıkacağım ama ne yapayım! Bay Gül başka vecizeler de savuruyor:

‘Ne mutlu Türküm diyene lafını her yere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür.’

Atatürk
’ün ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözü ve ilkellik!

Bay Abdullah Gül’ün buluş ve vecizeleri -Türkçesi epey bozuk bile olsa- sürüp gidiyor:

‘Şimdi ne gariptir ki, bu lafları, seyahat ederseniz Doğu ve Orta Anadolu’ya doğru geldikçe ‘Önce Vatan’ yazdığını, Ankara ve İstanbul’a gittiğinizde ise hiç rastlamazsınız bunlara. Yani bunlar tek parti devrinden kalan ve zorla, halkın kendi inanç değerleriyle bütünleşmeyen bir dünya sistemini halka zorla kabul ettirmektir. Bunların zararlarını biz daha sonra çekmeye başlamışız.’

Ne kafa ama! ‘Önce vatan’ anlayışı bile halka zorla kabul ettirilmiş!.. Ve zararını şimdi çekiyormuşuz!

Bizim Dışişleri Bakanı’nda inciler çok! İşte bir örnek daha:

‘Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden, en ziyade tahribatı vermiş olan sistemin ilkelerinden biri de LAİKLİK ilkesidir, laiklik olayıdır.’

***

İşte bu ‘kafa’ bugün Türkiye’de Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyor!

Türbanlı eşi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açtı, kendi devletinden yüz binlerce Euro tutarında tazminat istedi.

Geçmişte Refah Partisi milletvekili kimliği ile yaptığı Meclis konuşmalarında AB’yi yerden yere vururken, AB’ye en ağır cümlelerle saldırırken, bizi hiçbir zaman aralarına almayacaklarını söylerken, bugün 180 derece çark ettti, AB’nin peşinde koşuyor!

Bize böyle ‘ilkeli’ adamlar gerek! Ne mutlu Bay Abdullah Gül’e! Helal olsun bu ‘saygın’ kişiliğe!..

Ve şunu iyi bilsin, o resimler hiçbir zaman inmeyecek.
O resimleri indirmeye ne AB’nin gücü yetecek, ne de başkalarının.
Yazarın Tüm Yazıları