Durdurun artık yangını...

Başımıza ne geliyorsa, siyasi kadroların ve bürokrasinin zaaflarından kaynaklanıyor. Yangın biran önce söndürülmezse, felaket kapımızı çalacak. Tek sorun, siyasi kadroların güven ortamını yerleştirebilmelerinde...Artık karar verdim. Türkiye uzun yıllardır, cahil ve kasabalarının dışına çıkmamış, küçük insanlar tarafından yönetiliyor.Hiçbiri kötü niyetli değil. Ancak özellikle son 50 yıldır bu ülkeye öylesine bir sistem oturttular ki, hala işin içinde çıkamıyoruz.Son 8 aydır (Kasım 2000’den bu yana) yaşadıklarımız, bu sistem ve bu insanların tutumları nedeniyle, nasıl fakirleştiğimizin en açık göstergesidir.Üstelik, yangın hala sürüyor ve bizler de sürekli olarak kaybediyoruz.Telekom konusundaki inatlaşma ve siyasi rant elde etme çabası bu ülkeye çok pahalıya mal oldu.Aylardır direndiler. Ancak her defasında da, IMF ne istediyse yaptılar.Sonuç: Bu direniş nedeniyle Türk Lirasi dolar karşısında yaklaşık yüzde 20 oranında ekstra değer kaybetti.Son derece gereksizdi. Bizleri fakirleştirmekten başka hiçbir işe yaramadı.Her direnişleri bu ülkeyi biraz daha hırpalıyor.Radikal gazetesinin hesabına göre, halkın kaybı 25 milyar dolar.Bitmedi.Birde, banka sektörü var.Aylardan bari bu sektörün tekrar rayına oturtulması gerektiği söyleniyor. IMF sürekli uyarıyor ve hem fon içindeki bankalar konusunda, hem de dışardaki hastalıklı bankalar için önlemler istiyordu.Geç kalındı.Sonuçta, 5 yeni bankanın da ceremesini ödeyeceğiz.Türk halkının son 4 yılda iflas eden bankalardan dolayı ödemek zorunda kalacağı para miktarı da 30 milyar doları aştı.Kızmayalım da, ne yapalım?Bu bankalara kim izin verdi?Liderlerimizin emriyle siyasi kadrolar.Neden izin verdi?Kendi zenginini yaratmak için...Bugünkü faturayı kim ödüyor?Hiç ilgisi olmayan bizler...İsyan etmeyelim de ne yapalım?YANGIN DAHA NEKADAR SÜRECEK?Ülkeyi saran yangın 8 aydır sürüyor.Hergün bir ümitle kalkıyoruz. Ancak çok geçmeden yine hayal kırıklığına uğruyoruz.Duracak, dediğimiz gün, bir bakıyoruz yeni bir kriz. Yine dolar yükseliyor... Yine borsa düşüyor.Bu gidiş en kısa sürede durdurulamazsa, programa bağlanan ümitler de yok olacak ve ülke çok daha korkunç bir kriz girdabına düşecek.Toplum bu durumdan kurtulabilmek için, koalisyona güvenmek istiyor.Ancak koalisyon ortakları da, kendilerine güven duyulmaması için ellerinden geleni yapıyorlar.Aynı zamanda da ülkeyi 3 üncü krize doğru iteliyorlar. Bir bölümü cahil olduğundan dolayı, ne yaptıklarını dahi bilemeden hareket ediyor.Gidiş çok tehlikelidir.Bir daha böyle bir krizle karşılaşır ve yine IMF ile sürtüşmeye girilirse, uçuruma düşeriz.Koalisyon ortakları 1-2 ay susabilseler, sadece verdikleri sözleri yerine getirebilseler, yangın sönecek. Bunu yapamadıkları taktirde, bugünkü liderlerin bir daha seçilme şansları da kalmaz.Bıktık artık bu sistemden ve Türkiye’yi sürekli fakirleştiren liderlerden.