Zina Başkan düşürmez

Güncelleme Tarihi:

Zina Başkan düşürmez
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 1998 00:00

Haberin Devamı

Özel Savcı Kenneth Starr'ın pornografik raporunun ardından ABD Başkanı Bill Clinton'ın avukatları peşpeşe karşı atak geliştiriyor. Başkan'ın ‘vatana ihanet, rüşvet’ gibi azil gerektiren ağır suç işlemediğini savunan avukatlar, ‘zina, başkanı görevden almaya yetmez’ görüşünü savunuyor

Başkan Clinton'ın avukatları 72 sayfalık ilk raporun ardından Kongre'ye 42 sayfalık bir rapor daha yolladı. Avukatlar Starr'ın raporunu ‘karalama kampanyasının bir parçası’ olarak değerlendirdiler. 7 ay süren soruşturma sırasında Starr'ın Başkan aleyhinde yeterli delil bulamadığını savunan avukatlar, savcının müstehcen detaylara girerek Clinton'a zarar vermeye çalıştığını savundular.

Raporda, ‘Başkan yeminli ifadesinde yalan söylemedi. Adaleti yanıltmadı. Görgü tanıklarına baskı yapmadı. Başkanlık makamını suistimal etmedi’ görüşü savunuldu. Clinton'ın Monica'yla ilişkiye girmesinin ve bunu saklamasının yanlış olduğunu belirten avukatlar, ancak zinanın azil gerektiren bir suç olmadığına işaret ettiler. ‘Bu tür eylemler, Anayasa’da yer alan vatana ihanet, rüşvet ve diğer ağır suçlar ve kötü davranışlar kapsamına girmez' görüşüne yer veren avukatlar, savcının iddialarına şu savunmayla karşılık verdiler.

Suçlama: Başkan Paula Jones davasında Monica ile ‘cinsel ilişkiye girmediğini’ savunarak yeminli ifadede yalan söyledi.

Savunma: Başkan Clinton, bu davada tarif edildiği şekilde Monica ile cinsel ilişkiye girmediğini söyledi. Oral seks bu tarife girmiyor. Bu nedenle başkan yalan söylememiştir.

Suçlama: Clinton, aynı konuda 17 Ağustos tarihinde büyük jüriye yeminli ifade verirken de yalana başvurmuştur.

Savunma: Yukarıdaki savunma burada da geçerlidir.

Suçlama: Clinton, Jones davasında Monica ile başbaşa kalıp kalmadığını, Monica'ya hediye verip vermediği konusunda emin olmadığını belirtti. Yani yalan yere ifade verdi.

Savunma: Başkan'ın verdiği cevaplar yanlış anlaşılmıştır. İfade iyi okunursa Başkan'ın Monica ile başbaşa kaldığını itiraf ettiği anlaşılıyor.

Suçlama: Monica ile ilişkilerini gizlemek isteyen Clinton, hediye ve mektupları saklayarak adaleti yanıltmak istedi.

Savunma: Başkan, hediyeleri saklamaya kalkmadı. Esas Monica, Başkan'ın sekreterinden hediyeleri saklamasını istedi. Clinton bu planda rol almadı.

Suçlama: Clinton, Monica ile ilişkilerini örtbas etmek için hikaye uydurarak adaleti yanıltmak istedi.

Savunma: Bu tür ilişkileri gizlemek için gerçekleştirilen örtbas çalışmaları adaleti yanıltmak değildir.

Suçlama: Başkan, New York'ta Monica'ya bir iş bulup kızı savcılardan uzaklaştırmaya çalıştı. Böylece adaleti yanılttı.

Savunma: Rapordaki hiçbir iddia Başkan'ın adaleti yanılttığını doğrulamıyor. Clinton'ın Monica'ya iş bulması için yardım etmesinde hata ya da yasadışı birşey yoktur.

Suçlama: Clinton, Paula Jones davasında potansiyel görgü tanıklarından biri olan sekreteri Betty Currie'yle konuyu konuşup ifadesinde etkili olmuş. Bir anlamda görgü tanığına baskı yapmıştır.

Savunma: Betty Currie ve Başkan bu konuyu konuştuklarında Currie, görgü tanıklığına çağrılmamıştı.

Suçlama: Başkan, savcılara ifade vereceklerini bildiği yardımcılarına yalan söyleyip, 7 ay boyunca ifade vermeyi reddederek adaleti yanılttı.

Savunma: Bu suçlamalar çarpıtmadan başka birşey değil. Seks skandalının patlak vermesinin ardından Clinton, Monica ile cinsel ilişkisi olmadığını söyledi, aynı şeyi yardımcıları da tekrarladı.

Suçlama: Clinton kamuoyu ve Kongre'ye Monica ile ilişkisi konusunda yalan söyleyerek anayasal yetkisini kötüye kullandı. Savcılarla işbirliği yapacağını belirtti, ancak ifade vermeyi reddetti, dokunulmazlığı olduğunu savundu.

Savunma: Bu suçlama kesinlikle doğru değil. Eski ABD Başkanı Richard Nixon'la karşılaştırıldığında bunlar görevi suistimal sayılmaz.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!