Yıllardır neredeydiniz?

Güncelleme Tarihi:

Yıllardır neredeydiniz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2017 10:33

Almanya’da şu günlerde en çok konuşulan ve tartışılan konu ‘iç güvenlik’.

Haberin Devamı

Yıllardır neredeydiniz

Tüm partilerin gündemlerinin ilk sırasında ‘iç güvenlik’ var.
Aslında bunun yadırganacak bir yönü yok.
Çünkü geçen yıl aşırı İslamcılar tarafından girişilen saldırılar haklı olarak insanları tedirgin etmeye başladı.
k26 Şubat 2016’da Faslı bir genç, Hannover’de DEAŞ adına bir polisi boğazından bıçaklayıp ağır yaraladı.
k18 Temmuz’da Afgan kökeli bir genç, Würzburg’da tren yolcularına baltayla saldırdı ve 5 kişiyi yaraladı.
k24 Temmuz’da Suriyeli bir IŞİD militanı, Ansbach’ta çivili bomba patlatıp 15 kişinin yaralanmasına yol açtı.
Kendisi de olay yerinde öldü.
k19 Aralık’ta ise korkulan oldu.
Almanya’nın başkenti Berlin’in göbeğinde ‘Yıkık Kilise’nin çevresinde kurulan Noel pazarında Tunuslu bir terörist, çaldığı TIR’ı insanların üzerine sürdü ve 12 kişinin ölümüne 48 kişinin de yaralanmasına yol açtı.
***
İşte Almanya’da ‘iç güvenlik’ tartışmaları bu kanlı terör saldırısı üzerine daha da arttı.
Tabii aşırı sağ ve sağ popülist çevrelerden olduğu gibi köklü partilerin içinden de ‘olası saldırganların sınır dışı edilmeleri’, ‘gözaltında bulundurma süresinin uzatılması’, ‘aşırı İslamcı dernek ve cemiyetlerle camilerin daha sıkı kontrol edilmesi, gerekirse kapatılması’ gibi bir dizi öneriler gündeme geldi.
Almanya’da bazı aşırı İslamcı dernek ve cemiyetlerle ibadethanelerde cihat için savaşacak gençlerin kafalarının yıkandığı yıllardır bilinmektedir.
Bu hiç de yeni bir şey değildir.
İşte bu önerileri duyunca insanın aklından Alman politikacılara, “Yıllardır neredeydiniz?” demek geçiyor.
***
Ya madalyonun öteki yüzü?
k1982 yılında Tevfik Gürel isimli Türk, ‘Skinheads’ (dazlaklar) olarak bilinen aşırı sağcı Neonaziler tarafından Norderstedt’te öldürüldü.
‘Tek suçu’ Türk olmaktı, yabancı olmaktı.
k1985 yılında Ramazan Avcı Hamburg’da yine ‘dazlaklar’ tarafından öldürüldü.
k1989 yılında Ufuk Şahin Berlin’de Neonaziler tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Onların ‘suçu’ da Türk olmaktı, yabancı olmaktı.
k17 Aralık 1988’de Schwandorf’ta yabancıların yoğun olarak yaşadığı bir bina yabancı düşmanı bir Neonazi tarafından kundaklandı.
Osman Can, Fatma Can ve oğulları Mehmet Can ile Alman komşularından biri yanarak can verdi.
Yakalanan kundakçı, “Ben yabancılardan nefret ediyorum” diyerek suçunu itiraf etti.
k1990 yılında Nihat Yusufoğlu Hachenburg’da, 1991’de Mete Ekşi Berlin’de, 1992’de Salih Çalışır Meerbusch’ta, 1993’te Mustafa Demirel Mülheiem an der Ruhr’da, 1994’te Ali Bayram Dramstadt’ta Neonaziler tarafından öldürüldü.
Hepsinin de ‘tek suçu’ Türk olmaktı, yabancı olmaktı.
k23 Kasım 1992’de Mölln’de Türklerin oturduğu bina kundaklandı.
Bahide Aslan, Yeliz Aslan ve Ayşe Yılmaz yanarak can verdi.
k23 Mayıs 1993’te Solingen’de Genç Ailesinin evi kundaklandı.
Hatice Genç, Hülya Genç, Saime Genç ile Gürsün İnce ve Gülüstan Öztürk can verdi.
Kundakçıların Neonaziler olduğu saptandı.
Yani bu insanların hepsi de Türk oldukları, yabancı oldukları için öldürüldü.
k2000-2006 yılları arasında ‘NSU’ kısa adıyla tanınan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü teröristleri, Enver Şimşek, Abdurrahim Özüdoğru, Süleyman Taşköprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Yaşar, Mehmet Kubaşık ve Halit Yozgat’ı öldürdü.
Onların da ‘tek suçu’ Türk olmaktı, Türk kökenli olmaktı, yabancı olmaktı.
Federal Hükümet, Almanya’da 1990’lı yıllardan beri aşırı sağcılar tarafından 75 cinayetin işlendiğini açıkladı.
Ancak Neonaziler tarafından öldürülen Angola kökenli Amadeu Antonio adına kurulan vakfın verilerine işlenen cinayet sayısı 179’u bulmaktadır.
Böyle olduğu halde, aşırı İslamcılara karşı haklı olarak savaş açan Alman politikacılar, yıllarca aşırı sağcı cinayetlere adeta seyirci kalmışlardır.
Bu cinayetlerin üzerine kararlı bir biçimde gidilmemiştir.
NSU cinayetleriyle ilgili duruşmalar 2013 yılı Mayıs ayında başladığı halde, hâlâ bu cinayetlerin arkasında kim veya kimlerin olduğu ortaya çıkarılamamıştır.
***
İşte tüm bu gelişmeler ışığında, insanın kafasından şu günlerde ‘iç güvenlik’ diye yırtınan Alman politikacılara, “Yıllardır neredeydiniz? Yıllardır neredesiniz?” demek geçiyor içimden.
“O insanların ‘iç güvenliğe’ ihtiyacı yok muydu?” demek geçiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!