Türk-Irak Ä°ÅŸ Konseyi raporu: 'Askeri müdahalede Türkiye'nin kaybı 50 milyar dolar'

Güncelleme Tarihi:

Türk-Irak İş Konseyi raporu: Askeri müdahalede Türkiyenin kaybı 50 milyar dolar
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 30, 2002 00:00

Türk-Irak Ä°ÅŸ Konseyi tarafından hazırlatılan rapora göre, olası bir Irak operasyonunda Türkiye'nin kaybı 150 milyar dolara ulaÅŸacak.Türk-Irak Ä°ÅŸ Konseyi tarafından hazırlatılan rapora göre, Türkiye,Körfez krizi sırasında, hesap edilebilir, ölçülebilir kalemlerde ortaya konulan 44 milyar 622 milyon dolarlık kaybın çok ötesinde bir fatura ödedi. Alternatif maliyetlerle birlikte Körfez krizinin Türkiye ekonomisinde yarattığı kayıp 100 milyar dolara ulaÅŸtı. 2003'te çıkmasımuhtemel savaÅŸta Türkiye'nin 10 yıllık birikimli kaybı 70 milyar doları bulabilecek. Alternatif maliyetlerle birlikte Türkiye'nin (beklentiler de dikkate alınarak) olası kaybı 150 milyar dolara ulaÅŸabilecek.  Türk-Irak Ä°ÅŸ Konseyi tarafından A ve A AraÅŸtırma ve Danışmanlık firmasına hazırlatılan ''Türkiye-Irak ekonomik iliÅŸkileri ve yaklaÅŸan savaÅŸ tehlikesi; Türkiye'nin kayıpları ve olası riskler'' raporu, Konsey BaÅŸkanı ve Koç Bilgi Grubu ÅŸirketlerinden Tanı A.Åž. Genel Müdürü Mehmet Ali Neyzi tarafından kamuoyuna açıklandı. Rapora göre Körfez krizi, 12 yıllık dönemde Türkiye'yi kesintisiz bir biçimde etkiledi. Türkiye'nin en büyük kaybı dış ticaret alanında ortaya çıktı. 12 yıllık dönemde Türkiye olası 17 milyar doları aÅŸkın ihracat kaybına uÄŸradı.  Türkiye, ham petrol fiyatlarının çok yüksek orantılı artışları dolayısıyla da savaÅŸ döneminde ithalatta 1 milyar dolara yaklaÅŸan ek fatura ödemek durumunda kaldı. Körfez savaşı öncesi dönemde Almanya'nın ardından 2 milyar doları aÅŸan ticaret hacmiyle Türkiye'nin 2. büyük ticari partneri durumunda bulunan Irak pazarı neredeyse bütünüyle kaybedildi.      SEKTÖRLERDEKÄ° KAYIPLAR      Türkiye dış ticaretin yanı sıra turizm sektöründe, ulaÅŸtırma, haberleÅŸme, petrol boru hattı ile ham petrol taşıması, dış müteahhitlik hizmetleri ve bankacılık sektörlerinde de büyük ölçekli kayıplarla karşılaÅŸtı.  Türkiye, turizm sektöründe en ağır kaybı 1991 yılında yaÅŸadı. Ä°zleyen yıllarda da turizm sektörünün Körfez krizinden etkilenmesi sürerken, sektör yıllık hedeflerini tutturamadı. Turizm sektöründeki 12 yıllık kayıp 6 milyar 300 milyon dolar seviyesinde oldu.  Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'nın bir dönem çalışmaması, izleyen dönemde ise düşük kapasiteli olarak çalışmasının Türkiye'ye maliyeti 3.5 milyar doları aÅŸtı.  Körfez krizinin yoÄŸun biçimde etkilendiÄŸi sektörlerin başında taşımacılık geldi. Sektör, 4 milyar dolara yakın navlun gelirinden oldu. Bölgenin en önemli ihraç kalemlerinden olan canlı hayvan ihracatı ise Körfez savaşı öncesi yıllık ortalama 200 milyon dolardan, sonrasında 10 milyon dolara geriledi. Bu durumun bir baÅŸka olumsuz sonucu ise, Türkiye'nin et ithalatı kaleminin artması oldu.  Döviz kazandırıcı faaliyetler arasında önemli bir yer tutan yurtdışı müteahhitlik hizmetleri de Irak pazarının kapanmasından yara aldı. Müteahhitlik hizmetlerinden beklenilen gelir, Irak pazarındaki kapanma ve daralmalar nedeniyle 3 milyar 220 milyon dolar daha düşük seviyede gerçekleÅŸti.  Rapora göre, Irak pazarının kapanması, ticaretin durması ve Irak tarafının ödeme kabiliyetini kaybetmesi üzerine Merkez Bankası, Eximbank ve bankacılık sektörü toplam 2 milyar 540 milyon dolar seviyesinde zararla karşı karşıya kaldı.  GüneydoÄŸu Anadolu Bölgesi'nin Körfez krizinden ciddi biçimde etkilendiÄŸi belirtilen raporda, Türkiye'nin bölgesel ticari kaybı 2.6 milyar dolar, üretim kaybı ise 2.5 milyar dolar olarak hesaplandı.  Türkiye'nin askeri giderleri de arttı, Iraklı mülteciler için harcamalar yapıldı, artan terörist eylemler ile mücadele için ayrılan bütçe büyüdü. GüvenliÄŸi saÄŸlamaya yönelik askeri harcamalar 1.8 milyardoları buldu.  Yakın savaÅŸ koÅŸulları ve artan terör dolayısıyla gerçekleÅŸtirilemeyen yatırımların, üretim, istihdam ve ihracat kayıpları ise kesin olarak bilinmiyor.  Raporda, geçen 12 yıllık dönemde Körfez krizinden etkilenen bölge ülkelerinden Ãœrdün, Mısır ve Ä°srail'in önemli yardımlar alırken, Türkiye'nin taleplerinin Batılı ülkelerce karşılanmadığına da yer verildi.        OLASI MÃœDAHALENÄ°N GETÄ°RECEKLERİ     Irak'a yönelik olası bir müdahaleden Türk ekonomisinin büyük zarargöreceÄŸine dikkat çekilen raporda, ''Irak'a yönelik olası bir askeri müdahale, zaten kırılgan bir nitelik taşıyan ve yakın dönemde yaÅŸadığıbunalımın ardından makro dengeleri oluÅŸturmaya çalışan Türk ekonomisinde büyük kayıplara neden olabilecektir'' denildi.  Raporda, yakın dönemde Irak'a yönelik olarak gerçekleÅŸecek olası askeri müdahalenin Türkiye ekonomisine 2003 yılında 15-20 milyar dolararasında ek bir yük getireceÄŸi tahminine yer verildi.  Rapora göre, muhtemel bir savaÅŸla birlikte Türkiye'nin Irak'a yönelik yıllık 1 milyar doları aÅŸan ihracat olanağı bütünüyle ortadan kalkacak, OrtadoÄŸu ülkelerine yönelik 3 milyar doları aÅŸan ihracat da olumsuz etkilenecek.  SavaÅŸ nedeniyle artış eÄŸilimine girecek olan petrol fiyatları, Türkiye'nin petrol faturasını önemli ölçüde arttıracak. Yapılan projeksiyonlar, Türkiye'nin ham petrol faturasının 2.6 milyar dolar artacağını gösteriyor.  Turizm gelirlerinde 4-5 milyar dolarlık bir kayıp yaÅŸanabilecek, bölgeye yönelik yeniden canlanma trendine giren taşımacılık faaliyetleri sekteye uÄŸrayacak, savaşın Türk ekonomisi üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler, yatırımların ve refah düzeyinini gerilemesine ve iÅŸsizliÄŸin artmasına neden olabilecek. Raporun özet bölümünde ise şöyle denildi:  ''Türkiye, Irak'a askeri müdahalenin gerçekleÅŸtirildiÄŸi 1991 yılında hesaplanabilir-ölçülebilir alanlarda 9 milyar 523 milyon dolarlık ekonomik kayba uÄŸramıştır.  2003'te çıkması muhtemel savaÅŸtan aynı sektörler benzer ÅŸekilde etkilenirse, Türkiye'nin 10 yıllık birikimli kaybı 70 milyar doları bulabilecektir, alternatif maliyetlerle birlikte Türkiye'nin (beklentiler de dikkate alınarak) olası kaybı 150 milyar dolara ulaÅŸabilecektir.'' NEYZÄ°: 'IRAK'LA Ä°Åž YAPMAYA DEVAM ETMEYE KARARLIYIZ'Türk-Irak Ä°ÅŸ Konseyi BaÅŸkanı Mehmet Ali Neyzi, Irak'la iÅŸ yapmanın son derece zorlaÅŸtığını belirterek, ''Ä°ÅŸadamları olarak komÅŸularımızla, Irak'la iÅŸ yapmaya devam etmeye kararlıyız'' dedi. Neyzi, Konsey tarafından hazırlatılan ''Türkiye-Irak ekonomik iliÅŸkileri ve yaklaÅŸan savaÅŸ tehlikesi; Türkiye'nin kayıpları ve olasıriskler'' raporunun tanıtımında yaptığı konuÅŸmada, ihracat artışı açısından komÅŸularla ticaretin önem ve potansiyelinin yüksek olduÄŸunu söyledi.  Neyzi, son birkaç yılda bu konuda baÅŸlatılan ivmenin kesintisiz sürdürülmesinin ihracatın her yıl yüzde 10-15 seviyesinde artmasına önemli katkıda bulunacağını ifade ederek, Irak ile ticaret hacminin artması için çabalarının devam ettiÄŸini bildirdi.ÂAtatürk'ün ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' sözlerini tekrarlayan Neyzi, komÅŸularla barış içinde olunması halinde ticaretin artacağına inandığını kaydetti.   Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Neyzi, son 6 ayda tırmanan bir durum olduÄŸunu belirterek, olası bir savaÅŸ karşısında hersektörün kayıplarını azaltmak için yapacağı ayrı iÅŸler olduÄŸunu söyedi.  Bilimsel bir yaklaşımla kayıpların azaltılacağı düşüncesinde olduklarını ifade eden Neyzi, önemli olanın diyalogu artırarak, komÅŸularla iliÅŸkileri geliÅŸtirmek olduÄŸunu vurguladı.  Irak ile olan ticaretin 3 milyar dolara çıkmasının hedeflendiÄŸini bildiren Neyzi, Irak'ta büyük ölçüde konut açığı bulunduÄŸunu ve Türk müteahhitlerinin bundan milyarlarca dolar iÅŸ almasının söz konusu olduÄŸunu kaydetti.  Neyzi, ''Irak'ta sanayi çökmüştür. Bir normalizasyon süreci olduÄŸunda, Irak pazarı çok büyük bir hızla büyüyecektir ve bu Türkiye için büyük bir fırsat içermektedir'' diye konuÅŸtu.      'KOÅžULLAR GÄ°DEREK ZORLAÅžIYOR'      Mehmet Ali Neyzi, koÅŸulların giderek zorlaÅŸtığına dikkat çekerek, ''Birey olarak iÅŸadamlarının yapabileceÄŸi birÅŸey yok. Irak'la iÅŸ yapmak son derece zorlaÅŸmıştır'' dedi. Neyzi, ''Faaliyetini durduran firma var mı?'' sorusuna da, ''Son dönemde trafiÄŸin azaldığını söyleyebiliriz. Åžu anda hacim bir miktar düşmekte'' karşılığını verdi.  Hazırlatılan raporun da ilgili yerlere iletileceÄŸini bildiren Neyzi, ''Bütün dünyaya Türkiye'nin bu durumunu duyurmakta yarar var'' dedi. Irak konusunda medyanın tutumunun da önemli olduÄŸunu vurgulayan Neyzi, ''Ä°ÅŸadamları olarak komÅŸularımızla, Irak'la iÅŸ yapmaya devam etmeye kararlıyız'' dedi.  Ä°ÅŸ Konseyi Bölge Koordinatörü Yasemin Kılıç da, savaÅŸ halinde Türkiye'nin en önemli kayıplarının, Türkiye'ye yönelik yatırımların durması ve GüneydoÄŸu'daki ekonomik geliÅŸmenin sıfırlanması olduÄŸunu söyledi.      NASIL BÄ°R YOL Ä°ZLENMELÄ°?  Bu arada, raporun son bölümünde nasıl bir yol izlenmesi gerektiÄŸine de yer verildi. Raporda, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğünden ve istikrarındanyana olduÄŸu, bu tavrını tavizsiz biçimde sürdürmesi ve tezlerini pazarlık konusu yapmaması gerektiÄŸi kaydedildi.  Türkiye'nin kendi açısından olduÄŸu kadar, uluslararası toplum açısından da Irak'la ilgili tartışmaların tek zemininin uluslararası hukuk olduÄŸu tezini ısrarla savunması gerektiÄŸi vurgulanan raporda, ÅŸugörüşler dile getirildi:  ''Türkiye'nin Irak'a ve bölgeye ABD'nin tek başına ya da çok uluslu bir güçle askeri müdahalede bulunmasına taraf olmadığı, sorunların silahsız çözümünden yana olduÄŸu bilinmektedir. Bu tutumun kararlılıkla sürdürülmesi, ülkenin bütünlüğü ve ekonomisi açısından çok büyük önem taşımaktadır.  Türkiye gerek Irak, gerekse bölgesel sorunların çözümünde diplomatik bir aktör olarak daha aktif rol üstlenmeli, barış  ve uzlaşı formülleri geliÅŸtirmelidir.'' Raporda, Türkiye'nin Irak ve bölge ülkeleri ile ekonomik ve ticariiliÅŸkilerini daha geniÅŸ bir çerçeveye oturtacak projeleri geliÅŸtirmesi, bölgesel iliÅŸkilerde çatışma konularının deÄŸil, uzlaşı konularının öne çıkarıldığı oluÅŸumlara liderlik etme çabası içinde olması da istendi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!