Türbanlı hákim olur mu

Güncelleme Tarihi:

Türbanlı hákim olur mu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2008 00:00

Danimarka’da hákim, savcı ve avukatlara türban izni çıkması üzerine aşırı sağcı Halk Partisi gazetelere çarpıcı ilanlar vererek karşı kampanya başlattı.

Başbakan Rasmussen de türbanlı bir hákimin tarafsız olamayacağı görüşünde. Ancak siyasilerin türban kararına karşı çıkması hukuka müdahale olarak değerlendirildi.

Danimarka’da hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağ eğilimli Danimarka Halk Partisi gazetelere büyük ilanlar vererek türbana karşı kampanya başlattı. Danimarka Hákimler Üst Kurulu’nun, mahkemelerde, hákim, savcı, jüri üyesi veya avukat gibi görevlilerde türbanı serbest bırakması ve ardından Parlamento Üst Kurulu’nda, türbanlı milletvekillerinin parlamentoya girmeleri ve kürsüde konuşma yapmalarına izin verilmesinin ardından, Danimarka Halk Partisi, resimli anonslar hazırlattı.

Danimarka mahkemelerinde ve parlamentosunda dini sembollerin kullanılmasına karşı olduklarını belirten Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard "Türban dini semboldür ve kadına yönelik baskıların simgesidir. Bu nedenle mahkemelerde ve parlamento binasında türbana karşıyız. Danimarka halkı kadına yönelik baskıları kabul edemez. Hákimler yüksek kurulu kararını hemen değiştirmelidir" dedi.

Başbakan Anders Fogh Rasmussen de, bir hákimin türbanlı olması durumunda tarafsız olamayacağını ve yargılanan kişilerin hákime güven duymayacağını belirterek, kararda değişiklik olmaması halinde yasal yollara başvuracaklarını söyledi. Sosyal Demokrat Parti Başkanı Helle Törning Schmidt de mahkemelerde türbana karşı çıktı. Siyasilerin mahkemelerde türbana karşı çıkması, Hákimler Üst Kurulu ve dolayısıyla hukukun üstünlüğüne müdahale olarak yorumlandı.

İlanlar ne diyor

Çarşaflı adalet


Danimarka Halk Partisi’nin üç değişik ilanında, çarşaflı bir kadın hákim, türbanlı bir kadın hákim ve adaletin terazili simgesine çarşaf giydirilmiş figür görünüyor. "Şeriat kanunu adaletin temelidir", "Allah adalet önünde eşittir" başlıkları altında şu argümana yer veriliyor:

"İslamın başörtüsü kadına baskının sembolüdür. Aşırı dinciler türbanı inancın güçlü sembolü olarak, kadın, erkek, müslüman ve müslüman olmayanlara karşı kullanmaktadır. Konu, sadece 30 gram bez parçası değildir. Konu baskı ve tacizdir. Parlamentoda çoğunluk, türbana meclis salonunda izin verdi. Hákimler Üst Kurulu da mahkemelerde türbana izin verdi. Vatandaş olarak bunu kabullenmek ve mahkemelerde türbanlı hákimlerin tacizine boyun eğmek zorundasınız."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!