Sosyal Demokratlar’ın umudu Martin Schulz

Güncelleme Tarihi:

Sosyal Demokratlar’ın umudu Martin Schulz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2017 09:26

ALMANYA’da 24 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) yeniden başbakan adayı olan Başbakan Angela Merkel’e karşı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) kısa bir süre önce Avrupa Parlamentosu Başkanlığını bırakan Martin Schulz’u yarışa süreceği resmen ilan edildi.

Haberin Devamı

Sosyal Demokratlar’ın umudu Martin Schulz

Aslında bu yönde sinyaller vardı.

Martin Schulz’un geçen yılın sonlarına doğru Avrupa Parlamentosu’nu bırakıp Almanya’da politikaya atılacağını açıklamasından beri bu yönde bir dizi spekülasyonlar yapıldı.
Ancak ilk etapta Martin Schulz’un 12 Şubat’ta Almanya’nın yeni cumhurbaşkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Frank-Walter Steinmeier’den boşalacak Federal Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturması bekleniyordu.
İşte SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, tüm planları altüst etti.
Gabriel, SPD’nin başbakan adayının Martin Schulz olduğunu ilan etti.
Hatta kısa bir süre içinde olağanüstü kurultaya gidip SPD’nin başına Martin Schulz’un getirileceğini de.
Kendisinin de Federal Ekonomi Bakanlığı’nı bırakıp Federal Dışişleri Bakanı olacağını da.

Haberin Devamı

***
Martin Schulz’u 1980’li yılların sonlarında Würselen (Aachen yakınlarında) Belediye Başkanlığı döneminde tanıdım.
Almanya’nın önde gelen Türk kökenli işadamlarından Kemal Şahin’in verdiği bir resepsiyonda ayaküstü sohbet etmiştik.
Sonradan dünyanın çeşitli ülkelerine açılan Kemal Şahin’in o bölgeye yatırım yapmasına büyük destek vermişti.
Tabii bu ilişki zamanla dostluğa dönüşmüş ve 1987-1998 yılları arasında Würselen’in Belediye Başkanlığını yapan Martin Schulz tam bir Türk dostu olmuştu.
1994 yılından beri Avrupa Parlamentosu milletvekili olan ve 2012-2017 yılları arasında Avrupa Parlamentosu Başkanlığı yapan Martin Schulz’la çeşitli etkinliklerde yollarımız kesişti.
Zaman zaman ayaküstü sohbetleri sürdürdük.
Birkaç kez de söyleşi yaptım kendisiyle.
Almanya’daki Türk kökenli insanların bu ülkeye katkısını en iyi bilenlerdendi.

***
Kuzey Ren Vestfalyalı (NRW) olan Martin Schulz, maden ocaklarında, çelik işletmelerinde Türk kökenli insanların gece gündüz demeden çalıştıklarını ve Almanya’nın bugünkü konumuna gelmesinde etkin rol oynadıklarını hep söylerdi.
Schulz, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde (AB) yerini alması gerektiğini de hep savundu.
Geçen yıl mart ayında Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye Zirvesi ile ilgili yapılan görüşmeler sırasında Martin Schulz çok kararlı bir tutum sergiledi.
Yunanistan’daki aşırı sağcı, ırkçı Chrysi Avgi (Altın Şafak) milletvekili Elefterios Sinadinos kürsüye çıkıp Türklere hakaretler yağdırdı.
Yunanlı parlamenter, “Bilimsel olarak ifade edildiği gibi Türkler (Osmanlılar) barbar, pis ve kirlidir. Oyun oynarken vahşi köpek gibiler ama düşmana karşı savaşa gelindiğinde kaçıyorlar. Türklerle başa çıkmanın tek yolu kararlı olmaktır” diyerek ırkçı bir tutum sergiledi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Yunanlı parlamenterin bu ırkçı söylemlerini sert bir dille kınadı.
Irkçı milletvekiline “Salonu terk edin” dedi.
Ancak pek oralı olmadığını görünce de “Oturum salonunu terk etmezseniz, görevliler gelip sizi dışarı çıkaracak” diye uyarıda bulundu.
Bu işin şakası olmadığını anlayan ırkçı Altın Şafak milletvekili, oturum salonunu terk etti.

Haberin Devamı

***
Martin Schulz 2003 yılında da dönemin İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile de atışmıştı.
Berlusconi’nin politikasını “çıkarlar sürtüşmesi virüsü” olarak nitelediği için Silvio Berlusconi, Martin Schulz’a şöyle demişti: “İtalya’da bugünlerde toplama kampları (Nazilerin) ile ilgili bir film çevriliyor. Ben sizin bu filmde toplama kampı şefi olarak rol almanızı öneriyorum.”
Küplere binmişti Martin Schulz.

***
Türklere ve Türkiye’ye hep sıcak bakan Martin Schulz, Türkiye’de son dönemlerdeki gelişmelerden tedirgin olduğunu da hiç gizlemedi.
Geçen yılki Türkiye ziyareti sırasında idam cezasının hayata geçirilmesi halinde Türkiye-AB ilişkilerinin kopacağı uyarısında bulundu.
Ancak Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin dondurulması kararını doğru bulmadığını da.
Nitekim geçen yıl sonbaharında Berlin’de bir etkinlikte karşılaştığımızda “Türkiye’de hiç de iyi şeyler olmuyor” demişti.
Ama Avrupa Parlamentosu’nun yanlış yaptığını da.
Angela Merkel, 2005 yılındaki genel seçimlerde dönemin Başbakanı Gerhard Schröder’i, 2009’da SPD’nin başbakan adayı Frank-Walter Steinmeier’i ve 2013 yılında da Peer Steinbrück’ü devre dışı bıraktı.
Kamuoyu yoklamaları ibrenin yine Başbakan Angela Merkel’den yana olduğunu gösteriyor.
Bakalım Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Terbiyesiz, sen kimsin ya?” dediği Martin Schulz ne yapacak?
24 Eylül akşamı göreceğiz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!