Skandallar turu

Güncelleme Tarihi:

Skandallar turu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2007 00:00

Dünyanın en prestijli spor olayı kabul edilen Fransa Bisiklet Turu peş peşe yaşanan skandallarla gölgelendi.

İki bisikletçinin doping yüzünden yarış dışı kalmasının ardından yine doping şüphesi yüzünden turnuvanın lideri olarak sarı mayoyu giyen Danimarkalı Rasmussen, Hollandalı Rabobank takımından uzaklaştırıldı. Avrupa basını, 104 yıllık geçmişi bulunan turu skandalların ardından "mevta" ilan etti.

BİSİKLET sporu, tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor. Fransa Bisiklet Turu peşpeşe yaşanan doping skandallarıyla gölgelendi. Yarışın iddialı isimlerinden Kazak Astana takımının bisikletçisi Alexandre Vinokurov’un dopingli çıkmasının ardından turun favorisi Danimarkalı Michael Rasmussen de doping testine katılmadığı için mensup olduğu Rabobank ekibi tarafından yarıştan uzaklaştırıldı. Böylece 104 yıllık tarihinde ikinci kez bir yarışçı, tur lideri olarak giymeye hak kazandığı sarı mayoyu çıkarmak zorunda kaldı.

Dünyanın en çok izlenen spor olaylarından olan Fransa bisiklet turnuvası, 7 Temmuz’da Londra’dan start aldı. Londra’da başlamasının sebebi ise bu başkente düzenlenen 52 kişinin öldüğü terör saldırılarının ikinci yıldönümüne denk gelmesiydi.

DOPİNG ŞÜPHESİ

Her yıl binlerce Fransız, tatil programını bisikletçilere göre ayarlıyor, bisikletçilerden önce güzergah üzerinde kamp kurup heyecanla gelmelerini bekliyorlar. Bisikletçileri kimi zaman coşkulu alkışlar, kimi zaman ise öfkeli tükürükler karşılıyor. Turun en önemli ilk kaybı Vinokurov oldu. Tur sırasında geçirdiği kazanın ardından bir dizine 15 dikiş atılan Vinokurov’un en zorlu etaplarda bile rakiplerine fark atması dikkati çekti. Testlerde yarış öncesinde yasak olduğu halde kan nakli yaptırdığı ortaya çıktı, bu nedenle diskalifiye oldu, Kazak Astana takımı da turdan çekildi.

Biri Vinokurov olmak üzere iki yarışçının doping yüzünden tur dışı kalmasının ardından gözler, Danimarkalı Rasmussen’e yöneldi. Uluslararası Bisiklet Federasyonu, Rasmussen’in 8 Mayıs ve 28 Haziran tarihlerinde Meksika’da olduğu bahanesiyle rutin doping testine katılmadığını açıkladı. Oysa başka bir bisikletçi Rasmussen’i Haziran ayı ortalarında İtalya’da gördüğünü söylüyordu. Hollandalı Rabobank takımı, yarışa Rasmussen’siz devam etme kararı aldı. Turun liderliğini sembolize eden sarı mayo ise Rasmussen’i 3 dakika 10 saniye geriden izleyen ikinci sıradaki İspanyol Alberto Contador’a geçti.

Tur öldü, Paris’te cenaze töreni var

KANSER tedavisi gördüğü halde yedi kez üst üste Fransa Bisiklet Turu’nu kazanan Lance Armstrong da doping iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı. Fakat 2007 turunda doping skandallarının peş peşe yaşanması Avrupa basınını çileden çıkardı.

Bild: Tur öldü, Paris’e varışları cenaze töreni gibi olacak. Dünya, yalancı bisikletçilere öfkeli ve düş kırıklığı yaşıyor. Bu maskaralık durmalı ve spor dalı kurtarılmalı.

El Pais: Bisiklet sporu ölümcül yara almıştır.

La Repubblica: Bisiklet, uyuşturu kullanan bir dost gibi hastadır. Bu nedenle yaşatılmalı ve ölmesine izin verilmemeli.

Belçika basını: Fransa bisiklet turunun kellesi uçurulmuştur.

Independent: Madame Guillotine işbaşı yapmalı. Bu yıl ve gelecek yıl için tur öldürülmeli. Güven sağlayarak ancak dirilebilir.


Sayılarla 104 yıllık tur

İlk bisiklet turu 1903 yılında yapıldı.

Her tekli yılda bisikletçiler Fransa’yı saat yönünde turluyor.

Bu yılki turda yarışçılar 21 günde toplam 3554 km koşacak.

Tur sırasında bir yarışçı ortalama 123 bin 900 kalori harcıyor.

Yol kenarlarında yaklaşık 15 milyon kişi turu izliyor.

Tura ilk hile 1904 yılında karıştı.

Yarışçılar ve ekipleri toplam 42 bin şişe su tüketiyor.

Turun büyük ödülü 400 bin Euro.

2005 yılında izleyicilere 11 milyon adet hediye dağıtıldı.

Yaklaşık 9 bin polis güvenliği sağlıyor.

Takımdan atan patronum deli

Danimarkalı bisikletçi Michael Rasmussen, mayıs ve haziranda iki doping testine "Meksika’dayım" diyerek katılmadı. Ancak eski bisikletçi ve İtalyan sunucu Davide Cassani ise o tarihte Rasmussen’i İtalya’da gördüğünü iddia etti. Bu iddiaların ayyuka çıkmasının ardından önceki günkü yarışta izleyici Rasmussen’i tükürük yağmuruna tuttu ve yuhaladı. Dün takımdan çıkarılan Rasmussen, Danimarka gazetesi B.T.’ye açıklamasında, menajeri Theo de Rooys için "Bu sinirlerine hakim olamayan zavallı bir adamın işi. Patronum deli. Ben İtalya’da değildim. İddianın tek bir kanıtı bile yok" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!