Rumlarla birleşme görüşmeleri hataydı

Güncelleme Tarihi:

Rumlarla birleşme görüşmeleri hataydı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2005 00:00

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 1983 yılında KKTC'nin ilan edilmesinden kısa süre sonra Rum kesimi ile Kıbrıs çatısı altında birleşmek üzere görüşmelere başlamalarının “büyük bir hata” olduğunu söyledi. Denktaş, “En büyük hatamız, 1983'te bağımsızlığımızı ilan ettikten sonra görüşmelere devam etmek oldu” diye konuştu. KKTC halkının temelsiz vaatlerle kandırıldığını ifade eden Denktaş, şunları söyledi: “Hala insanlar kandırılmakta. Siz düşünebiliyor musunuz, Türkiye'den Amerikan şirketlerinin temsilcileri gelecekler buraya. Amerika'dan uçak gelmiş gibi bir hava yaratıyorlar. Amerikan uçağı Ercan'a inmiş gibi sanki. Ankara'daki ABD ataşesi o uçakla geliyormuş, daha evvel niye gelmedi? Kendisini bağlayan mı vardı? Basbayağı seçimlere müdahale ediyorlar. Halk geçmişte kandırıldı, hala kandırmalar devam ediyor. Bunların karşılığında bağımsızlıktan, egemenlikten vazgeçmenizi istiyorlar.” Türkiye'den “bağımsızlığınız kalıcıdır ve daimidir” açıklamasını beklediklerini söyleyen Denktaş, yeni bir müzakere sürecinin başlayabilmesi için, öncelikle KKTC'nin bağımsızlığının esas alınması gerektiğini bildirdi. Rum kesiminin “meşru Kıbrıs hükümeti” unvanına artık AB üyeliğinin de eklendiğine işaret eden Denktaş, “Siz olsanız, gel bunu paylaşalım der misiniz? Bu anlayışı değiştirmeden masaya oturmak hatadır” diye konuştu. “Masada zaman kaybetmek yerine tanınma yönünde çalışmak gerektiğini” ifade eden Denktaş, adada iki kesimliliğin olduğunun dünya tarafından kabul edilmesinin de bir diğer gereklilik olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Her masadan kalkıldığında bizden bir şeyler alınmıştır. Biz oturmadan evvel kim kiminle oturacak, bu belirlenmelidir. Kriterlerimizi koyalım, iki kesim, iki halk var, Rum tarafı bunu kabul ederse konuşulur. Bunlar kabul edilmediği takdirde de vakit geçirmeden tanınmak yoluna gitmek lazım. Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'BM sözlerini tutmadı' diyor. Verilen sözlere inanarak adım atmak doğru muydu? Bu halka evet dedirtip, pazarlık kozlarını elinden almak doğru muydu?”    “HALK SEÇİME GİTMEKTEN USANDI”   Seçim sürecinin sakin geçmesini, KKTC halkının son dönemde çok sık sandık başına gitmesine bağlayan Denktaş, “Millet bıktı usandı seçime gitmekten. Bu seçimleri sandığa en çok seçmenini taşıyabilen partinin kazanacağı anlaşılıyor” dedi. Seçimlerin sonucunda yine büyük olasılıkla koalisyon hükümeti kurulacağına işaret eden Denktaş, koalisyon seçeneklerine ilişkin yorum yapmadı ve “Koalisyon olması için evvela aritmetiğe bakılır, bunlar arasında pazarlık başlar, şimdiden bir şey öngöremem” diye konuştu.    “KİMSEYLE KONUŞMUYORUM ARTIK, ASABIM BOZULUYOR”      Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrar aday olmasının söz konusu olmadığını ifade eden Denktaş, ayrıca şunları kaydetti: “ Kimseyle konuşmuyorum artık, bu asabımı bozuyor. Ben mecbur değilim elim kolum bağlı burada oturayım, ülkenin yanlış yollara götürüldüğünü göreyim ve sırf dünya bizi alkışlıyor diye bayram yapayım. Aldatmaca sözlerle karşımızda duranlara diz çöküp yalvarmak benim işim değil.” Cumhurbaşkanlığı görevini devretmesinin ardından bir büroda çalışmalarını yürüteceğini anlatan Denktaş, yazma ve okuma çalışmalarını sürdürüp, görüşlerini halkıyla paylaşacağını belirtti. Denktaş, Nisan ayında kimin Cumhurbaşkanı seçilmesini istediğinin sorulması üzerine, kendi tercihinin tecrübeli, üzerinde mutabakata varılan bir bilim adamı ya da bürokrattan yana olduğunu, ancak siyasi parti liderlerinin adaylıklarını koyacaklarının anlaşıldığını kaydetti. BONCUK'UN YOKLUĞUNU HİSSEDİYORUM      Denktaş, aşk hakkındaki düşüncelerinin sorulması üzerine de şöyle konuştu: “Her aşk tabiatıyla bir insanın motorudur. Bu, genç yaşta karşı cinsin aşkıdır, ilerki yıllarda evliliktir, çocuk sevgisidir ama bunların üstünde bir aşk var ki, tüm bunları bir kenara itersiniz ve arkaya bakmaksızın devam edersiniz; o da vatan aşkıdır. Dört çocuğu genç bir kadınla Ankara'da bırakıp gözümüz kapalı, ne olacağını bilmeden küçük bir kayıkla denize açılmak, herhalde delilik değildir, başka bir şeydir, karasevdadır.” Denktaş, uzun yıllar Kıbrıs konusuna hayatını adadığını, yorulmadığını ve pişmanlık duymadığını kaydederek, geçmişte ”koltuğunu bırakmak istemediği için, halledilebilecek bir meseleyi halletmemekle” itham edildiğini ve bunun da kendisini çok üzdüğünü söyledi. Görev yaptığı yıllar boyunca eşine ve çocuklarına yeterince zaman ayıramadığını, bütün yükün Aydın Denktaş'ın üzerine kaldığını ifade eden Denktaş, “Tatlı sert bir anne olduğu için çocukları doğru yolda tutmuştur. Kendisini ihmal ettiğim için bana çok kızar ama niçin ihmal ettiğimi bildiğinden de yine bağışlar. Şimdi çok mesut çekileceğim için, zanneder ki evde oturacağım” diye konuştu. Denktaş, en son ne zaman tatil yaptığının sorulması üzerine, tatil yapmayı hiç öğrenmediğini, nasıl tatil yapılacağını bilmediğini söyledi. “Bir günü boş geçiremem, bir şey okumam, yazmam lazım, boş durmam mümkün değil” diyen Denktaş, köpeği Boncuk'un gözlerinden ameliyat olması nedeniyle evde olmadığını, arkasından ağladığı için de Boncuk'u ziyarete gidemediğini belirterek, “İçimde büyük sıkıntı var, Boncuk'un boşluğunu hissediyorum” diye konuştu.   
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!