Pervez Müşerref en güçlü aday

Güncelleme Tarihi:

Pervez Müşerref en güçlü aday
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2007 00:00

Pakistan'da hafta sonu seçmenler sandık başına gidip, devlet başkanı için oy kullanacak.Seçim, parlamento ve il meclislerince yapılacak. İktidardaki koalisyon partileri çoğunlukta olduğu ve 160 kadar muhalefet milletvekili parlamento ve il meclislerinden istifa ettiği için, Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in bir kez daha seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Müşerref, muhalefetin baskısı üzerine, yeniden seçilmesi halinde genelkurmay başkanlığı görevini bırakacağı ve 15 Ekim'de sivil bir devlet başkanı olarak yemin edeceği sözünü vermişti.

Pakistan'da meclisin görev süresi Kasım ortasında doluyor ve Ocak ortasında genel seçim yapılması bekleniyor.
Esas iktidarı başbakanların elinde tuttuğu Pakistan'da devlet başkanları sembolik bir konumda bulunuyordu, ancak Müşerref'in dönemi de dahil çeşitli dönemlerde devlet başkanının yetkilerini artırmak için anayasa değişiklikleri yapıldı.
Devlet Başkanı, 342 sandalyeli Millet Meclisi ile 100 sandalyeli Senato ve 4 vilayet (Pencap, Sind, Kuzey Batı Sınırı ve Belucistan) meclisinin üyeleri tarafından seçiliyor.

Oylama tüm meclislerde Türkiye saatiyle 08.00'de aynı anda yapılacak. En çok oyu alan aday 5 yıllığına seçilmiş olacak.

İŞTE ADAYLAR

Seçime Müşerref dışında 4 aday katılıyor, ancak bunlardan ikisi, Müşerref ile ana muhalefet partisi adayının seçime katılmasına son anda bir aksilik çıkar diye aday gösterildiler.

Müşerref'in rakiplerinden biri, Benazir Butto'nun yokluğunda Pakistan Halk Partisi'nin liderliğini yürüten Mahdum Emin Fehim. Fehim, ülkenin ilk seçilmiş başbakanı Zülfikar Ali Butto'nun zamanında bakanlık yapmıştı.

Vecihiddin Ahmed ise askeri rejime karşı çıkan avukatların adayı. Ahmed, 2000 yılında Müşerref'e sadakat yemini etmeyi reddederek istifa eden avukatlar arasında bulunuyor. Seçilemeyeceğini bildiğini söyleyen Ahmed, amacının Müşerref'in "anayasaya aykırı yönetimine" karşı çıkmak olduğunu söylüyor.

Müşerref'in genelkurmay başkanlığını bırakmadan yeniden devlet başkanlığına aday olmasının anayasaya aykırı olduğunu ileri süren muhalifler yüksek mahkemeye başvurmuştu. Ancak mahkeme Müşerref lehine karar almıştı.
1998'de kansız bir darbeyle iktidara gelen Müşerref, o zamandan beri hem genelkurmay başkanlığı hem de devlet başkanlığı görevlerini sürdürüyor. Ancak Mart ayında yüksek mahkeme başkanını görevden almasından sonra Müşerref'e olan muhalefet artmıştı.

Muhalifleri, Müşerref'i halkın sevdiği liderleri bertaraf ederek iktidarını pekiştirmek ve ortaya çıkan boşluğun İslamcılarla doldurulmasına yol açmakla suçluyor.

Pervez Müşerref'in siyasi geçmişi özetle şu şekilde:
* 7 Ekim 1998
- Sonradan sürgüne gönderdiği Başbakan Navaz Şerif  tarafından genelkurmay başkanlığına getirildi. Başbakan ile arası,  göreve gelmesinden 1 yıl sonra Hindistan sınırında çıkan çatışmayla  ilgili görüş ayrılığı nedeniyle bozuldu.
* 13 Ekim 1999 - Sri Lanka gezisinin bitmesine 1 gün kala Navaz Şerif  tarafından görevden alındı, ülkesine dönerek kontrolü kansız bir  darbeyle ele geçirdi. Ülke, yolsuzluklardan duyulan rahatsızlığın da  etkisiyle darbeyi sıcak karşıladı. Şerif, 1 yıl sonra sürgüne gönderildi.
* 20 Haziran 2001: Müşerref, devlet başkanı olarak yemin etti ve bunun  yanı sıra genelkurmay başkanlığına devam etti.
* 12 Eylül 2001: 11 Eylül saldırılarından 1 gün sonra dönemin Amerikalı  dışişleri bakanı Colin Powell, Müşerref'e, "Ya bizimlesiniz, ya da bize  karşı" diyerek uyarıda bulundu. 1 hafta sonra Pakistan, ABD'nin  öncülüğündeki terörle mücadele ekibine katıldı.
* 30 Nisan 2002: Müşerref, görev süresinin 5 yıl uzatılmasına izin veren  münakaşalı referandumda istediğini elde etti.
* 14 ve 25 Aralık 2003: El Kaide'nin Rawalpindi'de düzenlediği iki suikast  girişiminden kurtuldu. İlk saldırıya ordu yetkililerinin de destek  olduğu ortaya çıktı.
* 24 Aralık 2003: Ordudaki görevinden 2004 yılı sonuna kadar ayrılacağını  duyurdu.
* 30 Aralık 2004: Genelkurmay başkanlığı görevinden ayrılmama kararı  aldığını açıkladı.
* 9 Eylül 2007: Yüksek Mahkemenin başhakimi İftikhar Çaudri'nin  görevine, yetkisini kötüye kullandığı gerekçesiyle son verdi. Çaudri'ye  destek yürüyüşleri düzenlendi.
* 6 Temmuz 2007: Rawalpindi'deki bir askeri üs yakınlarından, Müşerref'i  taşıyan uçağa ateş açıldı, uçak isabet almadı.
* 10 Temmuz 2007: 1 haftalık kuşatmanın ardından Müşerref, Taliban benzeri  bir hareket üyelerinin konuşlandığı Lal Mescid'e baskın düzenlenmesi  kararı aldı. En az 105 kişi öldü.
* 20 Temmuz 2007: Yüksek Mahkeme, Müşerref'in kararına rağmen Çaudri'yi  tekrar göreve getirdi.
* 27 Temmuz 2007: Butto ile Abu Dabi'de bir araya geldi ve güç paylaşımı  konusunda zemin hazırlamaya çalıştı. Ancak Butto, Müşerref'e,  genelkurmay başkanlığını bırakması dahil, şartlar sundu. Devam eden  görüşmelerde sonuç elde edilemedi.
* 10 Eylül 2007: Navaz Şerif, sürgün hayatına son verme amacıyla geldiği  İslamabad'da gözaltına alındı ve Suudi Arabistan'a gönderildi.
* 18 Eylül 2007: Müşerref, Yüksek Mahkemeye, tekrar devlet başkanı  seçilmesi halinde askeri üniformayı çıkartacağını söyledi.
* 2 Ekim 2007: Müşerref, genelkurmay başkanlığı görevini teslim etmek  istediği eski istihbarat şefi General Eşfak Kayani'yi ordudaki görevine  yardımcı olarak atadı. Hükümet, Butto hakkındaki yolsuzluk  suçlamalarının düşürüleceğini açıkladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!