Marco’ya gelince yaygara, Türk’e gelince sus pus

Güncelleme Tarihi:

Marco’ya gelince yaygara, Türk’e gelince sus pus
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2007 11:39

İngiliz kızına cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle Antalya’da tutuklanan Alman genci Marco W. için Türkiye’ye karşı "Geceyarısı ekspresi" rüzgarı estirmeye çalışan Alman basınının, Federal Hükümet’in aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gidecek olan Türklere Almanca sınavı mecburiyeti getirilmesi karşısında sessiz kalması dikkat çekti.

Haberin Devamı

Ankara, Alman basını ve özellikle koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) bu tutumunu “çifte standart” olarak değerlendiriyor. Üst düzey bir kaynak, konuyla ilgili şu ilginç değerlendirmeyi yaptı:

“İngiliz ailenin şikayeti üzerine Türkiye’de tutuklanan Alman genci için yaygara koparan Alman basını ile özellikle Sayın Merkel’in partisinden yetkililer, Türkleri dışlayıcı madde kabul edildiğinde nedense sus pus oldular. Alman Hükümeti’nden aynı duyarlılığı yıllardan beri kendi ülkelerinde alın teri döken ve Alman ekonomisi için çalışan Türkler için de göstermelerini beklerdik. Türkiye’de yargının bağımsızlığını hiçe sayan Alman basınının vatandaşlarımıza uygulanan çifte standartı görmezden gelmesi de son derece manidardır.”

Haberin Devamı

Aynı kaynak bu yasanın sadece Türklere yönelik olduğunun son derece açık olduğunu, Balkan, Latin Amerika ve birçok Uzakdoğu ülkesi vatandaşını kapsamadığını belirtti.

DEFALARCA NOTA VERİLDİ

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin, yasa tasarısı Federal Parlamento’da kabul edilmeden önce hem sözlü olarak, hem de yazılı notayla defalarca Alman Hükümeti’ni uyardığını vurguladılar. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği tarafından Almanya Dışişleri Bakanlığı’na verilen notalarda, Almanya’nın bu yeni uygulamasının “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ‘Evlenme ve Aile Kurma Hakkı’na ilişkin 16. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması’ başlıklı 8. maddesi ile ‘Evlenme Hakkı’ başlıklı 12. maddesine aykırı olduğu” dile getirildi.

VİZEDEN ÖNCE DİL SINAVI

Ancak Türkiye’nin girişimlerini dikkate almayan Alman Hükümeti’nin hazırladığı yasa taslağı, 14 Haziran’da Federal Parlamento’da kabul edilerek yasalaştı. Buna göre aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gidecek olan Türk vatandaşları, Türkiye’de Almanca öğrenmek zorundalar. Türkler dil öğrenimini tamamladıktan sonrada, Almanca yeterlilik sınavına tabi tutulacaklar. Bu sınavların aile başvurusunun yapıldığı Almanya’nın Türkiye’deki temsilciliklerinde yapılması öngörülüyor.

Haberin Devamı

DIŞİŞLERİ: AYRIMCILIK

Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili daha önce yaptığı açıklamada, bulunulan ülkede Almanca öğrenme zorunluluğunun bugüne kadarki entegrasyon çabalarına büyük bir darbe vuracağını dile getirdi. Açıklamada özetle şöyle denildi:

“Sözkonusu uygulama, aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gidecek vatandaşlarımız bakımından eşitlik ilkesine aykırıdır ve ayırımcı nitelik taşımaktadır. Alman yetkililere, başarılı bir entegrasyon için Almanca bilgisinin önemini yadsımadığımız, tam tersine Almanya’daki tüm vatandaşlarımızın olduğu gibi, aile birleşimi çerçevesinde Almanya’ya gidecek vatandaşlarımızın da süratle Almanca öğrenebilmeleri için işbirliği yapmaya hazır olduğumuz, ancak bahsekonu kursların Almanya yerine ülkemizde düzenlenmesinin ve vize için ön şart yapılmasının insan haklarına aykırı olduğu ifade edilmiştir. Birçok Alman politikacının ve Almanya’daki çeşitli kurumların da karşı olduklarını açıkladıkları bu yanlış uygulamadan en kısa sürede vazgeçilmesini bekliyoruz.”

Haberin Devamı

MARCO RÖPORTAJINA DİPLOMATİK TEPKİ 

Bu arada Almanya, Hürriyet'in, İngiliz kızı Charlotte Lee M.’ye cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle Antalya’da tutuklu bulunan Marco W. ile cezaevinde röportaj yapmasına diplomatik tepki gösterdi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Türkiye Dışişleri nezdinde yapılan diplomatik girişimde, Hürriyet’in cezaevinde yaptığı ve Bild gazetesinde de yayınlanan röportajın “Marco W.’nin kendisi, avukatı ve ailesinin istemi dışında gerçekleştiği” savunuldu. Almanya’nin tepkisinde, istem dışı yapılan bu röportajla Marco W.’nin kendisini suçlar bir duruma düşürüldüğü ileri sürüldü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!