‘Kanak’lar artık seçiyor

Güncelleme Tarihi:

‘Kanak’lar artık seçiyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2017 10:28

Almanya pazar günü 12’nci cumhurbaşkanını seçti. Seçimde iki farklı Almanya gördüm. Biri kendine çok güvenen, diğeri Avrupa ve dünyadaki gelişmelerden endişeli Almanya.

Haberin Devamı

YENİ Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, üç yıl önce dışişleri bakanı olarak, Münih Güvenlik Konferansı’nda, “Almanya dünyada daha aktif bir rol üstlenmeli” dedi. Almanya’nın başta Avrupa, dünyadaki rolü ve ağırlığı giderek arttı. Almanya bu süre içinde dünya siyasetinde özgüven kazandı. Ancak Almanya’nın artan bu siyasi ağırlığı bazı Avrupa ülkelerini ve ABD’yi rahatsız etti. İngiltere AB’yi terk etme kararı aldı. ABD Başkanı Donald Trump, Almanya’yı daha çok ihracat, daha az ithalat hedefli ekonomi politikasıyla AB ülkelerini ve ABD’yi sömürmekle suçladı. Fransa, İtalya, Hollanda ve Avusturya’da “AB’den çıkalım” diyen sağ popülist partiler yükselişe geçti. Almanya böyle bir ortamda yeni cumhurbaşkanını seçti.

BAŞKALARI DA YAPARSA!

Meclis Başkanı Norbert Lammert, seçim konuşmasında Trump’a üstü kapalı ama anlamlı ve manidar sözlerle gönderme yaptı. “Dünyaya açık olmak yerine kapanmayı talep eden, kelimenin tam anlamıyla kendi etrafına duvar ören, serbest ticaret yerine himayeciliği savunan, devletlerle işbirliği yerine soyutlanmayı ve ‘Önce biz’i kendine hedef edinen biri, başkaları da aynı şeyi yaparsa, hiç şaşırmamalı” dedi. Lammert, Trump’a karşı daha güçlü bir Avrupa mesajı verdi.

UMUDUN ÇIPASI

Haberin Devamı

İlk turda geçerli bin 239 oydan 931 oyla yeni cumhurbaşkanı seçilen Steinmeier de, “Almanya umudun çıpası. Sevgili vatandaşlar, cesur olalım. O zaman gelecekten korkmam” dedi. Bir yanda özgüven, diğer yanda dünyadaki gelişmelerden endişeli bir Almanya’nın dışa yansımasıydı bu.

RENKLİ SAHNELER

Cumhurbaşkanı seçimi renkli görüntülere de sahne oldu. Halen Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, seçimi hayat arkadaşı Daniela Schadt ve Avusturya eski cumhurbaşkanı Heinz Fischer’le birlikte tribünlerden izledi. Ayakta uzun süre alkış alan Gauck, duygulandı. Derin nefes alarak, duygularını bastırmaya çalıştı. Hayat arkadaşı Schadt, elini tutarak sıktı. Seçime Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Merkel’e karşı anketlerde yükselen yıldızı, başbakan adayı Martin Schulz da geldi. SPD’den ayrılıp Sol Parti’yi kuran Almanya’nın efsane politikacılarından Lafontaine de oradaydı. Lafontaine bir süre Schulz ve Steinmeier’la sohbet etti. Öyle küs bir halleri yoktu. Ama Meclis’te asıl şovu Alman travesti sanatçı Olivia Jones yaptı. Bacaklarını 6 santim kısalttırdığı için Meclis’e tekerlekli sandalye ve bastonlarla gelen Jones, başında turuncu pumuckl peruk, üzerinde turkuaz püsküllü elbiseyle Almanya çok renkli görüntüsü verdi. Bir süre Merkel’le ayaküstü sohbet eden Jones’in ne konuştuğu merak edildi. Fısıltılara göre Jones, Merkel’i bir fincan kahveye davet etti. Merkel de “Yerime Trump’ı göndereyim” dedi.

Haberin Devamı

‘Kanak’lar artık seçiyor

ZAİMOĞLU NEŞELİYDİ

Delegeler arasında yazar Feridun Zaimoğlu, Meclis’te neşe saçıyordu. Oyunu kullandıktan sonra kulise geçerek, biraz sohbet ettik. Pantolonunun üzerinde zinciri, bileğinde gümüş kelepçe çok dikkatimi çekti. Biraz şaka biraz ciddi, Doğu eyaletlerinde okuma etkinliklerine giderken, bazı endişelere karşı bunları taşıdığını anlattı. Almanya’da ilk başlarda Türkleri aşağılamak için kullanılan kanacke sözcüğüyle dalga geçtiği Kanak Sprak adlı ilk romanıyla bir gecede ünlenen Feridun Zaimoğlu’na, “Kanaklar artık Meclis’te cumhurbaşkanını seçiyor” diye takıldım. “Evet” dedi, “Aslında bu açıdan çok gururluyum. Ama ben daha önce de cumhurbaşkanı seçiminde delege olarak oy kullandım. O zaman aşırı sağcı NPD’liler vardı. Bugün yabancı karşıtı AfD oturdu o sıralarda. Bu da beni kaygılandırıyor” dedi.
Maxim Gorki Tiyatrosu’nun müdürü Şermin Langhoff da aynı buruk duyguyu taşıyordu.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’DEKİNE BENZER BİR TARTIŞMA

Almanya’da cumhurbaşkanını, diğer birçok Avrupa ülkesinin tersine, 630 federal milletvekili ve eyaletlerin seçtiği 630 delegeyle birlikte bin 260 kadın ve erkekten oluşan Federal Seçiciler Kurulu seçiyor. Her cumhurbaşkanı seçiminde “Cumhurbaşkanını halk seçsin” sesleri yükseliyor. Ama siyasal bilimciler bu öneriye mesafeli bakıyor. Alman siyaset bilimcisi Christoph Möllers’e göre, devletin başı olan cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi devlette iki başlılık oluşturur. Cumhurbaşkanının yetkileri başbakandan çok daha az. Halkın seçmesi durumunda cumhurbaşkanı yetkilerini genişletmek ister, kendini daha fazla siyasetin merkezine koyar ve yan bir hükümet kurmaya başlar. Cumhurbaşkanı seçimi kazanabilmek için popülizme sürüklenir.

BAKMADAN GEÇME!