İslam dünyası geri kalmış

Güncelleme Tarihi:

İslam dünyası geri kalmış
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 1997 00:00

Haberin Devamı

İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, İKÖ'nde yaptığı konuşmada herkesi, bu arada herhalde en çok da ülkenin dini lideri Ali Hamaney'i şoke eden bir konuşma yaptı. Hatemi, İslam ülkelerinin geri kaldığını ve Batı'nın olumlu yönlerinden faydalanılması gerektiğini söyledi.

İran'ın ‘yeni yüzü’ Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, dün Tahran'da 8'nci İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) zirvesinin açılışında İslam ülkesi liderlerini şoke eden bir konuşma yaptı. ‘Bir zamanlar medeniyetin bayraktarlığını yapan İslam dünyası bugün zayıf, geri, pasif ve başarısız’ diyen Hatemi ‘Bu acı gerçeği kabul edip, Batı uygarlığının olumlu yönlerini alarak kaderimizi değiştirmeliyiz’ çağrısı yaptı.

Hatemi, yeni bir İslami uygarlık yaratmak için ‘İslami bir sivil toplum’ önerirken, ‘birey ya da grupların diktatörlüğü olmamalı’ sözleriyle zirveye katılan ve dikta rejimiyle yönetilen ülkelerin liderini huzursuz etti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığındaki Türk heyetinin ise, Hatemi'yi ‘keyifle’ dinledikleri öğrenildi.

Hatemi'nin bu sözleri kulislerde ‘İran islam rejimini ihraç fikrinden vazgeçti, bu kez de dikta ile yönetilen ülkelere demokrasi ihracına başlayacak’ yorumlarına neden oldu. Zirvenin açılış konuşmasını yapan İran'ın dini lideri Ali Hamaney, ABD, İsrail ve Batı'yı sert bir şekilde eleştiren klasik söylemini sürdürürken, Hatemi'nin konuşması İran yönetimindeki görüş ayrılığının yanısıra, ülkede yaşanan değişim sürecini de gözler önüne serdi. Hatemi, daha önce hiç bir İKÖ toplantısında telaffuz dahi edilmeyen sözlerle şu noktalar üzerinde durdu:

İslam dünyası zayıf, geri ve başarısız. Ancak eski, çöken görkemli uygarlığımızın yerine yenisini oluşturmak anlamsız. Geçmişe takılıp kalmayalım. Bugünün gerçekleri ve gereksinmeleri geçmiştekinden farklıdır. Batı uygarlığını köklerine inerek anlamaya çalışalım. Batı uygarlığının olumlu bilimsel, teknolojik ve sosyal kazanımlarını benimseyerek yeniden ilerleyebiliriz. Bunun için islami kimliğimizi reddetmemiz gerekmez.

Gelecek kuşaklarımıza yeni boyutlar getirmek ve yeni bir islami uygarlık yaratmak için ‘İslami bir sivil toplum’ oluşturmalıyız. Bu toplumda, birey ya da grupların diktatörlüğü, çoğunluğun azınlık üzerinde diktası olmamalı. Bu toplum bireylerinin haklarına saygı gösterilmeli. Kendi kaderini tayin edebilmeli. Devlet efendi değil, hizmetçi olmalı. Uluslararası ilişkilerde kuvvet değil mantık kullanılmalı.

‘Ortak İslam Evi’ oluşturulması; gerilik, bilimsel ilerlemelerin reddi, modern dünyadan izole olmak ve diğerleriyle çatışmak anlamına gelmemeli. Tam tersi olmalı. Ancak o zaman diğerleriyle barış içinde yaşayabiliriz. Barış ve güvenlik yalnızca diğer kültürleri ve endişelerini anlamakla sağlanabilir. İslamın varlığını korumanın yolu budur.

Temsilde hata

Türkiye'nin aleyhte iki karar tasarısının kabul edilmesi nedeniyle sıkıntılı bir duruma düştüğü İKÖ Zirvesi hazırlık toplantısında alınan sonuçta, Ankara'nın temsil düzeyi konusundaki belirgin bir ihmalinin de rol oynadığı ortaya çıktı. Suriye ve Irak'ın Ankara aleyhtarı bir foruma dönüştürdükleri hazırlık niteliğindeki Dışişleri Bakanları toplantısında, Türkiye, Dışişleri Bakanı İsmail Cem yerine Orta Asya ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı Andican tarafından temsil edildi. Cem'in ABD gezisi nedeniyle Tahran toplantısına katılamadığı bildirildi. Geçmişte bakanın katılamadığı durumlarda, bu toplantılara Dışişleri Müsteşarı ya da konuyla ilgili müsteşar yardımcılarından birinin gönderilmesi yoluna gidilirdi. Ancak Tahran toplantısında bu yola da gidilmediği ve genel müdür düzeyinde bir temsilcinin gönderildiği öğrenildi. Dışişleri, Tahran'a Orta Doğu'dan sorumlu Genel Müdür Aykut Çetirge'yi gönderirken, Türkiye'nin Suudi Arabistan Büyükelçisi Türkekul Kurttekin'in de takviyle olarak Cidde'den Tahran'a kaydırıldığı öğrenildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!