İskeçe müftüsüne beraat

Yunanistan, Batı Trakya'daki Türk azınlığa yönelik baskı politikasında bir tabuyu daha yıktı. Yıllardır verdiği dini mesajlar yüzünden mahkemelerde sürünen İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Ağa, dün üç davadan birden beraat etti. Mahkeme ‘‘din ve ifade özgürlüğüne’’ dayanarak Ağa için beraat kararı aldı.

Yıllardır Batı Trakya'daki Türk azınlığa yönelik baskı politikasının temel taşlarından birini müftülükler oluşturdu. Sorun, Yunanistan'ın 1985'te Türklerin seçtiği Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif'le İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Ağa'yı kabul etmeyip, istenmeyen iki din adamını müftülüklere atamasıyla başladı. Böylece davalar dönemi de açılmış oldu. Her bayram ve kandilde dini mesaj yayınlayan Şerif ve Ağa aleyhine davalar açıldı. Şerif ve Ağa, ‘‘müftülük makamını işgal etmeye teşebbüs’’ suçlamasıyla yüzbinlerce drahmi ceza ödediler, hatta hapis bile yattılar. Ama mücadelelerini sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götürdüler.

Dönüm noktası Şerif'in bir yıl önce AİHM'de açtığı davayı kazanıp Yunanistan'ı tazminat ödemeye mahkum etmesi oldu. Bunun üzerine Yunan hükümeti, Yunanistan'ı Avrupa'da zorlayan müftülük sorununa el attı ve bölge mahkemelerine gizli bir talimat gönderen Yargıtay, bu tür davalara ‘‘din ve ifade özgürlüğü’’ açısından bakılarak kapatılmaları uyarısını yaptı. Uyarının ilk sonucu, 5 ay önce Ağa'nın bir davada beraat etmesi oldu. Karar yine de Batı Trakya'da kuşkuyla karşılandı.

Dün Kavala Mahkemesi'nin 1998'de açılan üç dava için de beraat kararı alması, Batı Trakya'da hem şaşkınlık hem sevinç yarattı. Dünkü duruşmada Ağa'yla mahkeme heyeti arasında geçen sert tartışmalara rağmen, Savcı'nın beraat istemesi herkesi şaşırttı. Mahmeye heyeti, ‘‘Yunanistan'ın demokratik bir ülke olduğu, din ve ifade özgürlüğünün bulunduğu’’ gerekçesiyle beraat kararı verdi. Karar, Ağa'nın müftü olarak tanındığı anlamına gelmiyor. Yunan makamları hálá atanan müftüleri yasal olarak kabul ediyor. Ancak bu kararla, yıllardır yaşanan traji komik duruma son verilmiş oluyor. Böylece Yunanistan insan hakları alanında üzerindeki lekeyi silmeye ve uluslararası baskıyı azaltmaya çalışıyor.