Erdoğan: Sözümüzün arkasındayız

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Sözümüzün arkasındayız
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2004 00:00

Brüksel'e hareketi öncesinde açıklamalarda bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik yolunda Kopenhag siyasi kriterlerine uyumdaki kritik eşiği aştığını belirterek, "Bu konudaki kararlığımızdan şüphe edilmemesi gerekmektedir" dedi.Başbakan Erdoğan, Brüksel'e hareketinden önce, Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Brüksel'de yapılacak Avrupa Parlamentosu Başkanlar Konferansı'na, parlamentodaki tüm siyasi grup başkanlarının katılacağını söyledi. Erdoğan, toplantı münasebetiyle Türkiye Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin içinde bulunduğu aşamaya dair görüşleri ortaya koyan bir konuşma yapacağını ifade etti. Erdoğan, AB ile ilişkilerde temel önceliğin “Aralık ayındaki AB zirvesine Türkiye ile gecikmeksizin katılım müzakerelerinin açılması kararının alınmasını sağlamak” olduğunu belirterek, şöyle konuştu:“Bu kararın alınmasını sağlamak için Türkiye olarak 2 yıldır seferber olmuş durumdayız. Bunun çok açık ispatı da, 2 yıl içerisindeki bütün bu yasalar çerçevesindeki attığımız adımlar ortadadır ve bütün reform paketi neyi gerektiriyorsa bunların hepsini tek tek çıkarttık. Bütün enerjimizi ve kaynaklarımızı adeta bu amaca ulaşmak için yönlendirmiş bulunmaktayız. Katılacağım toplantı, 6 Ekim 2004 tarihinde Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yayınlanacak ilerleme raporu ile ülkemize üyelik müzakerelerinin açılması yönünde Aralık 2004 zirvesinde alınacak kararla ilgili beklentilerimizi AB'ye mensup muhataplarımızın dikkatine getirilmesi açısından önemli bir fırsat teşkil edecektir.”“REFORM SÜRECİ DEVAM EDECEK”Türkiye'nin katılım müzakerelerinin başlaması için gerekli olan Kopenhag siyasi kriterlerini mevzuat bakımından yerine getirdiğini belirten Erdoğan, “Herhangi bir eksiğimizin olmadığını zaten genişlemeden sorumlu Sayın Verheugen olsun, diğerleri de ifade etmişlerdir” dedi. Erdoğan, Kopenhag siyasi kriterlerine uyumdaki kritik eşiğin aşıldığını vurgulayarak, Helsinki Zirvesi'nden sonraki dönemde ve hükümetlerinin görevi devralmasından sonra, AB'ye uyum amaçlı reformlarla adeta bir sivil devrim gerçekleştirdiklerini kaydetti. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Gösterdiğimiz muazzam çaba, gerek Avrupa Birliği üyesi ülkeler, gerek Avrupa Birliği Komisyonu tarafından çeşitli vesilelerle dile getirilmiştir. Çabalarımız şüphesiz ki karşılıksız kalmayacaktır, kalmamalıdır. Tabiatıyla reform süreci müzakereler başladığında da devam edecektir. Bu konudaki kararlığımızdan şüphe edilmemesi gerekmektedir.”Başbakan Erdoğan, Brüksel'de bulunacağı süre içerisinde bu sabah yapmış olduğu trafik kazası sonrası hastanede olması nedeniyle Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ile görüşme yapamayacağını, ancak kendisine geçmiş olsun ziyareti yapma arzusunda olduğunu ifade etti ve Belçika Başbakanı Verhofstadt'a acil şifalar diledi. Başbakan Erdoğan, AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Günter Verheugen ile de görüşme yapacağını kaydetti.TBMM'NİN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞRILMASIErdoğan, bir gazetecinin CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmasına destek verip vermeyeceklerini sorması üzerine, “Bu konuyla ilgili kararı biz veririz” diye yanıtladı.Gazetecilerin AB ve Türk Ceza Yasası ile ilgili soruları üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:“Devlet işi şüphesiz ki ciddi temeller üzerine oturtularak yürütülür, özellikle de bu konudaki yolculuğumuz önem arz etmektedir. Burada yapacağım açıklama, yorumlar üzerinde yanlışlara sebep olacaktır. Asıl muhataplarımızla yapacağımız görüşmelerden sonra yarın akşam ülkemize döneceğiz. Geldikten sonra bu konuyla ilgili gerekli açıklamaları çok daha net yaparız. Biz değerlendirmelerimizi tekrar gözden geçiririz, adımlarımızı ona göre atarız. Bizim için bütün mesele; bu defa ülkemizin çıkmış olduğu bu yolda nasıl ki muhataplarımız kendi ilkelerine göre hareket ediyorlarsa, bizler de verdiğimiz sözler nelerse bu sözlerin arkasında kesinlikle dururuz ve sözlerimizin de gereğini yerine getiririz. Ama bu sözlerimizin dışında bizden bazı şeyler isteniyorsa bu da herhalde pek insaflı olmaz. Sizler basın olarak bu konularda özellikle yönetime yardımcı olmanız gerekir. Gerek dünya basınına, gerekse dünya siyasilerine yanlış bilgilere kaynak olmamak, sanırım çok daha isabetli olur. Bütün çabalarımız ülkemizin menfaati neyi gerektiriyorsa onun içindir.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!