Economist: Konfederasyon olmaz

Güncelleme Tarihi:

Economist: Konfederasyon olmaz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2001 00:00

The Economist dergisi, Kıbrıs'ta Türk tarafının istediÄŸi konfederal çözümün çok akla yakın görünmesine karşın uygulama güçlüğü yüzünden düşünülemeyeceÄŸini yazdı.Ä°ngiltere’de yayınlanan haftalık siyaset ve ekonomi dergisi The Economist’te, Kıbrıs’taki durumun incelendiÄŸi ‘‘Neden Federasyonu Seçmeli ve Neden Åžantaja Karşı Çıkılmalı?’’ baÅŸlıklı yazıda, Ada’yı dört seçeneÄŸin beklediÄŸi ve Türk tarafının istediÄŸi konfederal çözümün çok akla yakın görünmesine karşın uygulama güçlüğü yüzünden düşünülemeyeceÄŸi savunuldu.  Aslında her iki tarafın da kabul edeceÄŸi bir paylaşımın söz konusu olması, tazminatların uluslararası anlamda belirlenmesi ve yeni sınırların her iki tarafı da tatmin edecek ÅŸekilde çizilmesi halinde, Ada’daki iki toplumu kendi kendilerine ve mutlu yaÅŸamaya terketmemek için bir sebep olmadığı belirtilen yazıda, ‘‘bütün bunlar ilke olarak gayet iyi, ama bunu baÅŸarmak uzun süredir gündemde olan gevÅŸek bir federal çözümü baÅŸarmaktan da zor’’ denildi.  Yazıda, Kıbrıs’ta yaÅŸayan Türk ve Rum toplumlarının önünde dört seçenek bulunduÄŸu, bunlardan birinin Rumlar ve Türkler’in gevÅŸek bir federal devletin çatısı altında toplanması, ikincisinin Ada’nın resmen sınırları belirlenmiÅŸ bir bölünmeye gitmesi, üçüncüsünün ÅŸu andaki bıçak sırtı dengenin korunması ve sonuncusunun da Rum kesiminin AB üyeliÄŸine kabulü ve Türk tarafının kenarda bekletilmesi olduÄŸu kaydedildi.  Ä°lk seçeneÄŸin en az zararlı seçenek gibi göründüğü, diÄŸer üç seçeneÄŸin ilkinden daha az tatmin edici olduÄŸu belirtilen yazıda, ÅŸu andaki durumun korunmasındaki güçlüğe iÅŸaret edildi. Yazıda, bunun dışında AB üyeliÄŸi çerçevesinde geliÅŸmesi muhtemel olumsuzluklar, Yunanistan’ın Rum kesiminin üyeliÄŸinin gerçekleÅŸmemesi halinde ortaya koyacağı veto ÅŸantajı ve Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs ile entegrasyona gitmesi ihtimalleri hatırlatıldı.  The Economist’in yazısında, Ada’da iki ayrı devlet seçeneÄŸinin ise baÅŸarılması zor bir çözüm gerektirdiÄŸi için, bütün olumlu görüntüsüne raÄŸmen kenarda kaldığı bildirildi.  KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf Denktaş’ın herhangi bir federal yönetim biçiminde Rumlar’ın Türkler’i baskı altına alacağı görüşünü savunduÄŸu ve bu düşüncesine Türkiye’deki generallerden de destek bulduÄŸu kaydedilen yazıda, TUSÄ°AD’ın adımı ise ‘‘ender görülen umut verici bir adım’’ olarak nitelendirildi.  Bu bölüme ‘‘daha çok teÅŸvik lütfen’’ baÅŸlığı da atılan yazıda, gerek AB’nin gerekse BM’in Türk tarafını memnun edecek adımlar atması gereÄŸine iÅŸaret edildi.  Bu arada, Ada’daki Rumlar’ın da çözüm arayışı adına son birkaç yılda biraz daha umut verici adımlar attığı, hatta neredeyse 1974 öncesinde Kıbrıslı Türkler’e karşı yapılan kötü muameleyi kamuoyu önünde kabul bile etme ihtimalleri bulunduÄŸu belirtilen yazıda, şöyle denildi:  ‘‘Ancak AB’ye de Yunanistan tarafından Kıbrıs’ın üyeliÄŸi noktasında ÅŸantaja uÄŸratılmayı reddetmek görevi düşüyor. Aynı ÅŸekilde BM’in de yalnızca Rauf Denktaş’ın yasallığını kabul etmekle kalmayıp, Kıbrıs’ta kurduÄŸu devletçiÄŸin sadece Türkiye’nin bir parçası olmadığını ve kendi başına bir gerçek oluÅŸturduÄŸunu da Rumlar’a kabul ettirmesi gerekir.’’  The Economist’te yer alan yazının son bölümünde ise Denktaş’ın uzun süredir sürdürdüğü tutumu bir yana bırakıp Ada’nın ayrılmasından ziyade ‘‘paylaşılmasına’’ yönelik bir çözümü kabulü halinde, BM’in de ambargoları kaldırıp AB üyeliÄŸinin ön habercisi olacak olumlu deÄŸiÅŸimin yolunu açması gerektiÄŸi vurgulandı.  Yazıda, ‘‘ne de olsa tavizde bulunmak sadece Kıbrıs’ın deÄŸil, Türkiye’nin de yararına olacaktır’’ iddiasında bulunuldu.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!