Demirel: Cinayete ortak olmayın

Demirel, Hürriyet'e verdiği demeçte şöyle konuştu:

‘‘Biriniz cinayet işletiyorsa, siz de dayanışma uğruna destek veriyorsanız, dikkat edin o cinayete siz de katılıyorsunuz. Ancak haklı davalara destek verilir'

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin Suriye konusunda yaptığı çıkışın uluslararası alanda yarattığı hareketlilikten memnun:

‘‘Türkiye'nin bu feryadı duyulmuştur. Türkiye'nin rahatsızlığının uluslararası alanda geniş yankı yaptığı söylenebilir.’’

Demirel, ‘‘Herkes birden bizi aramaya koyuldu. Bir kıvranma var’’ diye ekliyor.

Demirel, ardından İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin kendisini önceki akşam aradığını, dün de Kuveyt Emiri El Cabir El Sabah'ın aradığını, Bahreyn Emiri Salman El Halifa'nın da büyükelçisi aracılığıyla özel bir mesaj gönderdiğini anlatıyor.

Bu hareketlilikte Demirel'e verilen mesaj ne?

Demirel, şöyle yanıtlıyor:

‘‘Diyalog kapanmasın, sağduyuyla hareket edin, biz yardımcı olabilir miyiz diyorlar’’

Cumhurbaşkanı, muhataplarını Suriye'nin üzerine sevkediyor:

GERGİNLİĞİN KAYNAĞI SURİYE

‘‘Ben de şöyle yanıtlıyorum: Gerginliğin kaynağı Türkiye değil, Şam'dır. Mağdur durumda olan Suriye değil, Türkiye'dir. Canı yanan Türkiye'dir. Bize ne oluyor diye soruyorsanız, 30 bin Türk vatandaşı hayatını kaybetmiştir. Suriye de bu cinayetlere destek vermeye devam ediyor.’’

Bu noktada, Suriye'nin Arap Birliği örgütünden Türkiye aleyhtarı bir açıklama yaptırtmış olması, yani Arap dayanışması kartını oynaması Ankara'da ciddi bir rahatsızlık konusu.

ARAP ÜLKELERİ NEYİN YANINDA

Demirel, Arap ülkelerine verdiği şu mesajla Suriye ile girdikleri dayanışmayı da kırmaya çalışıyor:

‘‘Suriye nin yanındayız diyen Arap ülkeleri neyin yanında oluyorlar? Hadisede insanlar öldürülüyor. Öldüren taraf Türkiye değil, öldürmeyi destekleyen taraf Suriye... ‘Suriye'nin yanındayız' diyen, 'Suriye'nin işlettiği cinayetleri destekliyorum' demektedir. Ve biz Arap liderlerin hepsine anlattık ki, biriniz cinayet işletiyorsa, siz de dayanışma uğruna destek veriyorsanız, dikkat edin o cinayete siz de katılıyorsunuz. Ancak haklı davalara destek verilir’’

ABD BİZE HAK VERİYOR

Batı Dünyası'nın tepkilerine gelince, Demirel şöyle konuşuyor:

‘‘Batı'dan kimsenin aradığı yok. Ancak mesajımız Batı'daki merkezlerde de çok iyi duyulmuştur. Amerika'nın tavrı belli, bize hak veriyor ama o da 'diyalog açık dursun' diyor.’’

Demirel, bugün Çankaya Köşkü'nde Hükümet ve Genelkurmay'ın katılımıyla yapılacak olan zirvede Türkiye'nin bundan sonraki stratejisinin şekillendirileceğini anlatıyor. Bundan sonraki aşamada diplomasi yoluyla bilgilendirme ön plana çıkıyor:

‘‘Türkiye yeni bir takım şeyler planlıyor. Gidip herkese yeni baştan anlatacak rahatsızlığının sebeplerini yeni baştan. Bu şart...’’

Zirvenin muhtemel bir sonucu, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in Batı ve Arap dünyasındaki önemli merkezleri içeren bir geziye çıkması.

Türkiye uluslararası seferber ederek Suriye'nin üzerine büyük bir baskı kurar, ancak Hafız Esad yine de geri adım atmazsa ne olur? Türkiye ne kadar bekler?

Demirel, şöyle yanıtlıyor:

‘‘Bu sualin cevabını şimdiden aramamak lazımdır. Bu kriz işleri saat başı değişen şartlara tabidir.

Demirel, bu arada Türkiye'nin çıkışının zamanlamasıyla ilgili tartışmalara ve ‘‘Neden şimdi?’’ sorusuna da şu yanıtı getiriyor:

TÜRKİYE BUNALDI

‘‘Neden şimdi diye sorulabilir. Niye şimdi olduğunu ben size söyliyeyim. Türkiye bugün en çok bunalmıştır, onun için. Türkiye şimdi en çok bunaldığı noktada duruyor. Şimdi tepki koymasa, 'madem 15 sene sabrettik, biraz daha sabredelim' dese, yine bu sabrın tükendiği yerde aynı sual yine sorulacaktır. Binaenaleyh, o geçmiş bu noktadan itibaren telafisi mümkün olan ne varsa yapılacaktır. Bu sabır taşmıştır

SEÇİMİ ŞİMDİLİK ETKİLEMEZ

Suriye krizi seçimlerin 18 Nisan'da yapılmasına dönük takvimimi etkiler mi?

Demirel, önce ‘‘hayır’’ diyor, ardından kapıyı açık tutma ihtiyacını hissederek, ‘‘Bugün için hayır...’’ eklemesini yapıyor.

Burada bıraktığı ihtiyat payınının altını çizmek gerekiyor.