Cumhurbaşkanı Gül, Financial Times'a konuştu

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Gül, Financial Timesa konuştu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2008 00:00

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin istikrarını ve devletin çeşitli kurumları arasında düzgün bir koordinasyon sağlamak ve bunu korumak için çok çalıştığını söyledi.

İngiltere'de yayımlanan Financial Times gazetesinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, günlük siyasi konularla ilgilenmediğini, bu konunun Başbakan ve hükümetin görevi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Ben daha ziyade Türkiye'nin ilgili olduğu daha ilkesel ve geniş konular üzerinde çalışıyorum. Ülkemin prestijinin korunduğundan emin olmak için çalışıyorum, bu çerçevede Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği benim de takip ettiğim ve başını çektiğim büyük önem taşıyan bir konu. Bu konunun bütün ilgililerini ve bu konu üzerinde çalışan herkesi daha cesur bir tutum izlemeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Gül, bir soru üzerine halihazırda politikanın dışında bulunduğunu hatırlatarak, bulunduğu noktada olayları gözlemlediğini ve yakından izlediğini ifade etti. Gül, “benim yorum ve hareketlerim polemik konusu yapılmamalı” dedi.

Türkiye'de siyasi hayatta bugün pek çok önemli gelişmenin ve ciddi tartışmaların yaşandığını da belirten Gül, bütün bu tartışmaların açıkça yapıldığını, en uç noktadaki tartışmaların bile herkesin katılımıyla yapılabildiğini kaydederek, bu tür mücadelelerin diğer bazı ülkelerde de yaşandığını hatırlattı.

Türkiye'nin hızla modernleşen, ekonomisi büyüyen, AB normlarını kabul eden ve o yönde ilerleyen bir ülke olduğunu, eğer varsa tek problemin bazı uygulamalarda görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'de reformların uygulanıp, geliştirilmesi ve daha iyi işlemesinin önem taşıdığını vurguladı.

“Sağduyu ve halkın iyi niyetine güveniyor ve bugün karşı karşıya bulunduğumuz siyasi sorunların demokratik bir olgunlukla aşılacağına inanıyorum” diyen Gül, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ve  aralarında kendisinin de bulunduğu bazı kişiler için siyasi yasak talep edilmesi girişiminin batıda anlaşılamadığına dikkat çekilerek, “dışarıdan bakanları, büyük bir zararın ortaya çıkmayacağına dair nasıl ikna edeceksiniz?” şeklindeki sorusu üzerine de, “tabii ki samimi olarak ifade edelim ki, sizin dikkat çektiğiniz Türkiye'nin bu görüntüsü çok hoş bir görüntü değil” dedi.

Türkiye'nin manşetlerde reformlar yapılan, ilerlemeler kaydeden bir ülke olarak tanımlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu başlıklarda yer alan Türkiye'nin dışarıdan en iyi haliyle görülmüyor olabileceği gerçeğini kabul edebileceğini belirterek, “ancak Türkiye, çoğulcu bir demokrasinin işlediği bir ülkedir. Belki daha çok reforma ihtiyacımız var, ama sonuçta Türk demokrasisinin güçlü olmaya devam edeceğine inanıyorum” diye konuştu.
Bir soru üzerine, reform sürecinin takipçisi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, reform sürecinin yavaşlayıp yavaşlamadığına dair bir soru üzerine de, geçen bir yıl boyunca Türkiye'nin enerjisinin başka konular üzerine harcandığı ve daha az iş yapıldığını, ancak şimdi Türkiye'de reform sürecinin değerinin herkes tarafından anlaşıldığını ifade etti. Reform sürecinin Türkiye'yi pek çok yönden güçlendireceğine inandığını da belirten Gül, sürecin Türkiye'yi demokrasi ve demokratik haklar, hukuki değişiklikler ve ekonomik açıdan güçlendirdiğini kaydetti.
Belli bir kesimin kendisinden Türkiye'nin siyasi sorunları konusunda daha aktif bir rol beklediğine dair bir soru üzerine, bütün siyasi parti genel başkanlarını bir toplantıya çağırdığını ve kendileriyle Türkiye'nin istikrarı ve Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren konularda konuştuğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “bu konularda neler yapılması gerektiğini de muhataplarına anlattığını” vurguladı.

Aynı şekilde sivil toplum kuruluşları ve devletin çeşitli kurum ve organlarının yetkilileriyle de görüşmeler yaptığına dikkati çeken Gül, her şeyin demokrasi anlayışı içinde ele alınacağını ve sağduyunun galip geleceğini de belirtti.
Cumhurbaşkanlığı makamıyla Silahlı Kuvvetlerin ilişkileri konusundaki bir soru üzerine, Silahlı Kuvvetlerin Türkiye'nin bir kurumu olduğunu ve kendisinin de bu gücün başkomutanı durumunda bulunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “ilişkilerimiz, ilgili yasaların gerektirdiği seviyededir” dedi.

Özellikle yakın zamanda Silahlı Kuvvetler ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasında terörle mücadele ve rutin danışmalarda bulunulan diğer pek çok konuda son derece yakın bir etkileşim bulunduğuna da dikkati çeken Gül, başkomutan olarak Silahlı Kuvvetlerin geçen aylarda Irak'ın kuzeyindeki operasyonlar hakkındaki sorusunu da, “bu faaliyetler, sadece Türkiye'nin hedeflerine değil, Irak ve bütün bölgeye de hizmet ediyor. Türkiye bölgesine ve bütün dünyaya, iş terörle mücadeleye geldiğinde bunun başarıyla ve büyük bir azimle yapılacağını gösterdi” diye yanıtladı.
Gül, Türkiye'nin ayrıca bu operasyonlar süresince hiçbir sivile zarar vermeyerek, aslında sivillerle teröristleri birbirinden ayırmakta bir güçlük olmadığını da dünyaya kanıtladığını belirterek, bütün bunlardan ve bu süreçte Türkiye'ye verilen geniş destekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Türkiye'nin terörle mücadelesinin süreceğini, bu konuda büyük bir azim bulunduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “memnuniyetle ifade ediyorum ki, Irak'ta bütün Iraklılar da Türkiye'nin son derece iyi niyetli olduğunu görmüştür. Bu durum bizim Irak'la gelecekteki ilişkilerimize de son derece olumlu biçimde yansıyacaktır” dedi.
Atatürk'ün makamına oturmanın verdiği sorumluluğun ağırlığını hissedip hissetmediği sorusunu, “bu makam, en büyük sorumluluklardan biri. Ben de üzerimdeki sorumluluğun tamamen farkındayım” diye yanıtladı.

Gül, sorumluluğunun Türkiye ve Türk insanının birlik ve onurunu temsil etmek olduğunu da vurgulayarak, “Bu makamın ilk sahibi olan ilk cumhurbaşkanımız, Cumhuriyetimizin kurucusu, bu ülkenin gelecekteki hedeflerini belirleyen Atatürk'tür. Evet tabii ki büyük sorumluluk hissediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in Türkiye’ye yapacağı ziyaretin taşıdığı önemin de altını çizdi.

Kraliçenin kendisinin davetini kabul edip Türkiye'yi ikinci kez ziyaret etmesinden büyük bir mutluluk ve onur duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisinin de bir yıl içinde Japonya, Çin ve Hırvatistan ile üç Avrupa ülkesini ziyaret edeceğini bildirdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!