Büyükelçi İlkin'den Güvenlik Konseyi açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Büyükelçi İlkinden Güvenlik Konseyi açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 22:38

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin, Türkiye'nin 2009-2010 dönemi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) seçimlerini kazanması durumunda bunun “herkesin başarısı” olacağını söyledi.

Baki İlkin, BM Genel Kurulu'nda 17 Ekim Cuma yapılacak BMGK seçimleri öncesinde Türkevi'nde New York'taki gazetecilerle bir sohbet toplantısı yaptı.
İlkin, Türkiye'nin, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği ve bizzat kendisi de olmak üzere BMGK seçimlerini alabilmek için mümkün olan herşeyi yaptığını söyledi.

İlkin, oylama gizli yapılacağı için bir sürprizin her zaman yaşanabileceğini belirterek, tüm yapılanlara karşın seçimlerin kazanılamaması durumunda, bunun dünyanın sonu olmayacağını, Türkiye'nin, etkin dış politikası, özellikle son dönemdeki açılımlarının ve bunlardan elde edilen kazanımların aynen süreceğini bildirdi.
BMGK'nın daimi ve geçici üyeleri, yapısı, Türkiye'nin 2003 yılında açıkladığı BMGK adaylığı ve yürüttüğü kampanyayla ilgili olarak bilgi veren İlkin, Türkiye'nin yer aldığı Batı Avrupa grubundan 2 üyenin seçileceğini ve bu bölgede BMGK üyesi olmak için her zaman büyük bir istek olduğunu vurguladı. Bu grupta Türkiye'nin İzlanda ve Avusturya'ya karşı yarıştığını,”hızlı ve zorlu bir mücadelenin” yaşandığına dikkati çeken İlkin, Türkiye'nin gelecek dönem BMGK'ya seçilememesi durumunda belki de yeniden üye olabilmesinin 10-15 yıl sonrasına kalabileceğini belirtirken, nitekim Türkiye'nin, 1990'lı yıllarda 2 kez adaylığını açıkladığını ama başta 1999 depremi olmak üzere başka konjonktürel nedenlerle adaylığını geri çekmek zorunda kaldığını hatırlattı.

İzlanda'nın, Nordik ülkelerinin (İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya) ortak adayı olduğunu hatırlatan İlkin, daha önce BMGK'ya hiç girmemiş İzlanda'nın seçilmesini “kendisi gibi küçük ada devletlerine örnek oluşturacağı” yönünde bir savının olduğunu bildirdi. BMGK'da daha önce 2 kez temsil edilen Avusturya'nın ise Konsey'e yine girmek istediğini, bu AB ülkesinin etkin bir dış politika yürüttüğünü ve BM'nin kimi kurumlarının merkezinin Viyana'da olmasını avantaj olarak kullanmaya çalıştığını kaydetti.

Türkiye'nin, hem bölgesindeki gücü hem de nüfusuyla büyük bir ülke olduğunu vurgulayan İlkin, Türkiye'nin, BMGK'ya seçilmesi durumunda etkin dış politikasını BMGK'da sürdüreceğini kaydetti. İlkin, Türkiye'nin, bölgesindeki sorunları ve bölgedeki düşünüş ve yaklaşımları iyi bildiğini, dolayısıyla BMGK'da bu sorunların çözümüne “ek katkıda” bulunabileceğini vurguladı.

BMGK üyeliğinin tüm ülkeler açısından “büyük prestij” olarak algılandığını dile getiren İlkin, BMGK'daki veto gücüne sahip daimi üyelerin (ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya) geçici üyelerden daha farklı bir konumda olduklarını, ancak Türkiye'nin, etkin dış politikasıyla BMGK'da herşeyi tümden değiştiremese de sorunların daha sağlıklı bir biçimde çözümüne yardımcı olacağını anlattı.

İlkin, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan'ın muhataplarıyla yaptıkları neredeyse her görüşmede, Türkiye'nin BMGK üyeliğini gündeme getirdiklerini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız, 63. dönem BM Genel Kurulu toplantıları sırasında 65'in üzerinde ikili temas yaptılar ve bu konuyu yine gündeme getirdiler” dedi.

TÜRKİYE'NİN ADAYLIK ÇERÇEVESİNDE ÖNCELİK VERDİĞİ KONULAR

Türkiye'nin, 2003 yılında BMGK adaylığını açıkladıktan sonra özellikle “Sahraaltı, Pasifik ve Latin Amerika-Karayip ülkeleriyle” ilişkilerini arttırdığına dikkati çeken İlkin, bu ülkelerin Türkiye'yi “etkin ülke” olarak gördüklerini söyledi.

Türkiye'nin insani yardımlarını BM bünyesinde sürdüğünü belirten İlkin, Türkiye'nin resmi kalkınma yardımının yıllık 1 milyar dolara ulaştığını, en az gelişmiş ve kalkınmakta olan ülkelerle ilişkilerinin etkin bir biçimde sürdüğünü ve bu ülkelerin birçok projesine Türkiye'nin yardım ettiğini bildirdi.

Türkiye'nin, BM Barışı Koruma Harekatlarına da yine etkin bir biçimde katıldığını hatırlatan İlkin, Türkiye'nin askeri ve güvenlik güçlerinin, BMGK kararları çerçevesinde türlü bölgelerde konuşlanan NATO harekatlarına da katıldığını kaydetti.

Türkiye'nin, enerji güvenliğiyle de yakından ilgilendiğini ifade eden İlkin, Türkiye'nin, terörizmle mücadele hedefinin aynen sürdüğünü, BMGK ve özellikle BM Genel Kurulu'nda zaten terörizmle mücadele konusunun iyi bilindiğini anlattı.

Türkiye'nin bir diğer hedefinin de bölgesel kurum ve kuruluşlarda mevcudiyetini güçlendirerek sürdürmek olduğunu belirten İlkin, Türkiye'nin, Dünya Gıda Programı'na en fazla gıda yardımı yapan ülkeler arasında girdiğini de kaydetti.

İlkin, bir soru üzerine, hafta sonunda Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın, beraberindeki heyetle birlikte New York'a geleceğini ve BM'de düzenleyecekleri türlü çalışma yemeklerinde, BM'de temsil edilen grupların üyeleriyle biraya geleceklerini dile getirdi.

SEÇİMLER, 17 EKİM'DE YAPILACAK

BM Genel Kurulu'nda 17 Ekim'de yapılacak ve 192 ülkenin oy kullanacağı 2009-2010 dönemi BMGK geçici üyelik seçimlerinde, Türkiye'nin Batı Avrupa'ya tanınan 2 koltuktan 1'ini alabilmesi için 128 oy (ya da oylamaya katılan ülke sayısının 3'te 2'sinin oyunu) alması gerekiyor.

Oylama, genel kurulda yerel saatle 10.00'da (TSİ 17.00) başlayacak.

İlk turda gerekli oya ulaşılamaması durumunda oylamalar diğer turlarda sürecek. 2009-2010 seçimlerinde diğer gruplarda ise İran ve Japonya (Asya grubunda) birbiriyle yarışacak.

Latin Amerika ve Karayipler bölgesinden Meksika, Afrika bölgesinden Uganda ise seçimlere bölgelerinin tek adayı olarak giriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!