Brüksel’e göre anahtar Türkiye’de
Güncelleme Tarihi:
SEÇİMLERİN ardından Brüksel’de, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin yeni dönemde nasıl şekilleneceği tartışılıyor. AB, kendisinden uzaklaştığını düşündüğü Türkiye’ye kapıları tamamen kapatma niyetinde olmadığını hissettirirken Ankara’nın olumsuz eğilimi tersine çevirme yönünde adım atmasını bekliyor.
MÜZAKERE SÜRECİ: AB, Türkiye’nin katılım müzakerelerinin efektif olarak durma noktasına geldiği görüşünde. Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi alanında mevcut olumsuzlukların giderilmesi yönünde adım atılmaması ve eğilimin tersine çevrilmemesi halinde müzakere sürecinde kıpırdanma yaşanması söz konusu değil. Aynı durum gümrük birliğinin yenilenmesi için de geçerli.
ÇIKARA DAYALI İŞBİRLİĞİ: AB, ortak çıkar alanlarında yakın işbirliğinin sürdürülmesinden yana. Göç, terörle mücadele, enerji, ulaştırma, ekonomi ve ticaret AB’nin öncelik verdiği alanlar.
ANKARA’DAN BEKLENTİ: Bir AB yetkilisi durumu şöyle özetliyor: “Üyeliğin stratejik hedef olduğunun söylenmesi yeterli değil. Bunun eylemlerle de gösterilmesi gerekiyor. Türkiye’den bu yönde adımlar geldikçe AB, hava çok olumsuz olsa da, kendisini adapte etmek durumunda kalır. Şimdi adım atması gereken Ankara, adım gelmeden ilişkilerde ilerleme beklemek hayalcilik olur.” Gerginliğin azaltılması, karşılıklı güvenin inşası ve Türkiye’nin aday ülke olmaktan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmesi Brüksel’in beklentileri arasında. Olağanüstü halin kaldırılmasının iyi bir başlangıç adımı olacağı ortak görüşü yansıtıyor.
KARIŞIK TABLO: Türkiye’nin önemli bir ortak olduğu ve işlerin kötüye gittiği konusunda AB ülkeleri hemen hemen aynı çizgide olsa da izlenecek strateji konusunda ülkeler ve siyasi gruplar arasında pozisyonlar farklılaşıyor.