Belçika'ya gözaltı

Avrupa Konseyi uzmanlarına göre, Türkiye başvuru yaparsa bir ‘Hakem Mahkemesi’ kurulup Fehriye Erdal yargılanabilir. Avrupa Terörle Mücadele Sözleşmesi gereği Belçika Erdal’ı yargılamak zorunda. Aynı uzmanlar ‘Belçika’yı takibe aldık’ diyorlar.

AVRUPA Konseyi, Sabancı süikastı sanıklarından Fehriye Erdal'ı, Türkiye'de işlediği suçlardan yargılamamakta direnen Belçika'yı yakın takibe aldı. Konsey yetkilileri Türkiye'nin başvuru yapması halinde durumun değerlendirileceğini belirttiler. 1977 tarihli Avrupa Terörle Mücadele Sözleşmesi'nin Belçika tarafından 31 Ekim 1985 tarihinde onaylandığı ve bu sözleşme gereğince Fehriye Erdal'ı yargılamasının önünde hiçbir engel bulunmadığı öğrenildi.

Belçika sözleşmeyi onaylarken sadece 13'üncü maddenin 1'inci fıkrasına çekince koydu. Belçika'nın bu çekinceyi öne sürerek Erdal'ı ‘siyasi suçlu’ olarak tanımlayabileceği ve Türkiye'ye iade etmeme gerekçesi gösterilebileceği, ancak Türkiye'de işlediği suçlardan yargılaması gerektiği kaydedildi. Bu konuda sözleşmenin 7'inci maddesinin açık olduğu dile getirildi. Sözleşmenin 7'inci maddesi, ‘Eğer bir ülke çeşitli gerekçelerle bir zanlıyı iade etmiyorsa hiç gecikmeden ve istisna tanımadan kendisi yargılamalıdır’ diyor.

KONSEY YARGILAYABİLİR

Belçika'nın Fehriye Erdal'ı Türkiye'de işlediği suçlardan yargılamama kararı alması halinde Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ne başvurma hakkı bulunuyor. Avrupa Terörle Mücadele Sözleşmesi'nin 9'uncu maddesi, taraflardan birinin sözleşmenin ihlal edildiğine kanaat getirmesi halinde Strasbourg'a başvurabileceğini belirtiyor. Bu başvuru sonrası, Avrupa Konseyi'nin ‘bağımsız komite’si, iki taraf arasında ‘dostane çözüm’ arayışına giriyor. Eğer bu gerçekleşmezse, sözleşmenin 10'uncu maddesi devreye giriyor ve bir ‘Hakem Mahkemesi’ oluşturuluyor.

Her iki devlet birer hakem tayin ediyor ve bu iki hakem bağımsız bir üçüncü hakem seçiyorlar. Eğer ülkelerden biri hakem tayin etmemekte ısrar ederse, o zaman Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı devreye girip, üç ay içinde bir hakem tayin ediyor. Bu ‘Hakem Mahkemesi’nin kararı ise kesin oluyor ve ülkelerin buna uyma zorunluluğu bulunuyor.

OTOMATİK SİLAH KOMEDİSİ

Avrupa Konseyi yetkilileri, Belçika'nın Fehriye Erdal'ı Türkiye'deki suçlardan dolayı yargılamamasına en büyük gerekçe gösterdiği, ‘Cinayetin otomatik silahla işlenmemesi’ tezini ‘komik’ olarak nitelendirdiler. Sözleşmenin 1977 yılında yapıldığını ve ‘otomatik silah’ vurgulamasının ‘bütün ateşli silahlar’ olarak okunması gerektiğini belirttiler. Terörün belirli silahlarla kısıtlanamayacağını belirten Avrupa Konseyi uzmanları, ‘Ortada işlenmiş bir cinayet varsa ve bir ülke zanlının hem iadesinden hem de yargılamasından kaçarsa hukukun kendisine verdiği yetkiyi kötüye kullanmış olur’ dediler.

TOBB'dan Belçika'ya Fehriye mektubu

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras (yanda), Belçika Ulusal Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu Başkanı Guido Peleman'a bir mektup göndererek, Belçika'nın Erdal'a karşı müsamahakar bir tutum sergilemesinin Türk iş alemini derinden üzdüğünü belirtti.

Mektubunda iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin memnuniyet verici şekilde geliştiğine dikkat çeken Miras, TOBB'un da bu çerçevede her türlü gayreti gösterdiğini ifade etti. Durum böyleyken Belçika'nın Türk özel sektörünün yetiştirdiği çok değerli bir işadamı olan Özdemir Sabancı'yı öldüren grubun içinde aktif şekilde yer alan Fehriye Erdal'a karşı gösterdiği müsamahanın üzücü olduğunu kaydeden Miras, ‘Günahsız üç değerli insanın katledilmesine iştirak etmiş olan teröriste bu denli müsamahakar bir muamele layık görülemez’ dedi. Miras mektubunu ‘Sayın Başkan, bu konuda sizin de Türk iş aleminin bu hassasiyetinien iyi şekilde anlayacağınızdan ve muhatap olduğunuz çevreler nezdindedile getireceğinizden eminim’ sözleriyle bitirdi.

DHKP-C Belçikalı politikacıya saldırdı

TERÖR örgütü DHKP-C, Belçika Liberal Partisi Meclis Grup Başkanı Hugo Coveliers'in evine baskın düzenleyerek tehdit etti. Fehriye Erdal'ın Belçika'da Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı yargılanması gerektiğini söyleme cesareti gösteren Covaliers, geçen Perşembe on kadar teröristin evini bastığnı, çeşitli sloganlar attığını ve Fehriye Erdal'ı savunan sözler söylediklerini belirtti. Çok korktuğunu ve kalp krizi geçireceğini zannettiğini belirten Covaliers ‘DHKP-C için insan hayatının hiçbir değeri yok. Erdal konusunda susmayacağım’ açıklamasında bulundu.