Basın özgürlüğünü yakından izliyoruz
Güncelleme Tarihi:
Zeynel LÜLE / BRÜKSEL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2010 00:00
Avrupa Parlamentosu’nun Belçikalı Bağımsız Üyesi Philip Claeys, Başbakan Erdoğan’ın muhalif gazetecilerin işten atılmasını istediğini belirterek soru önergesi verdi. AB Komisyonu’nun Genişlemeden ve Komşuluk İlişkilerinden Sorumlu Üyesi Stefan Füle verdiği yanıtta “Komisyon ifade ve basın özgürlüğü konularını devamlı izlemektedir” dedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın mart ayındaki bir AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Muhalif gazeteciler kapının önüne koyulmalı” yönünde algılanan sözleri Avrupa Birliği’nde tartışma yarattı. Avrupa Parlamentosu’nun Belçikalı üyesi Philip Claeys’in, AB Komisyonu’na bu konuda yönelttiği soru önergesine, “Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü konusu devamlı olarak izleniyor. Basın özgürlüğü temel değerdir. Genişletilmesi gerekiyor” yanıtı geldi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında şu sözleri söylemişti: “Bir medya patronunun kendi gazetesinin yazarından, çizerinden, kendi televizyonunun sunucusundan benim gibi, sizin gibi şikayet etmeye hakkı yoktur. Bir dükkân açıyorsun, şirket açıyorsun, şirketi batırmak için elinden ne geliyorsa onu yapan bir yöneticiyi orada tutar mısın? İyi çalışmayan bir tezgâhtarı orada tutar mısın? Hemen ertesi gün kapıya koyarsın.” Erdoğan’ın bu sözleri, muhalif gazetecilerin “kovulması gerektiği” yönünde görüş belirttiği şeklinde yorumlanmıştı. Başbakan Erdoğan ise daha sonra gazetecilerin atılmasını istemediğini ancak, gazete patronlarının bu kişilere söz geçirememekten yakınmamaları gerektiğini vurgulamıştı.
Atılmalarını istedi
Avrupa Parlamentosu’nun Belçikalı Bağımsız Üyesi Philip Claeys konuyla ilgili verdiği bir soru önergesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümeti eleştiren gazetecilerin işten atılmasını talep ettiğini belirtti ve “Komisyon bu konulardan haberdar mı? Komisyon harekete geçmeyi düşünüyor mu? Bu olayın Türkiye ile devam eden katılım müzakereler üzerindeki etkisi ne olacak” diye sordu.
Yakından izliyoruz
Soru önergesini, AB Komisyonu’nun Genişlemeden ve Komşuluk İlişkilerinden Sorumlu Üyesi Stefan Füle cevaplandırdı. Füle, “Komisyon ifade ve basın özgürlüğü konularını devamlı izlemektedir. Basın özgürlüğünün temel bir değer olduğunu ve ifade özgürlüğünün Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumlu bir şekilde sağlanması için daha ileri yasal değişiklikler yapılmasının zorunlu olduğunu söylemektedir” dedi. Füle ayrıca, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin reformlar için güçlü bir araç olduğunu, katılım müzakerelerinin aday ülkelere kriterlerin karşılanması yükümlülüğünü getirdiğini belirtti.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında şu sözleri söylemişti: “Bir medya patronunun kendi gazetesinin yazarından, çizerinden, kendi televizyonunun sunucusundan benim gibi, sizin gibi şikayet etmeye hakkı yoktur. Bir dükkân açıyorsun, şirket açıyorsun, şirketi batırmak için elinden ne geliyorsa onu yapan bir yöneticiyi orada tutar mısın? İyi çalışmayan bir tezgâhtarı orada tutar mısın? Hemen ertesi gün kapıya koyarsın.” Erdoğan’ın bu sözleri, muhalif gazetecilerin “kovulması gerektiği” yönünde görüş belirttiği şeklinde yorumlanmıştı. Başbakan Erdoğan ise daha sonra gazetecilerin atılmasını istemediğini ancak, gazete patronlarının bu kişilere söz geçirememekten yakınmamaları gerektiğini vurgulamıştı.
Atılmalarını istedi
Avrupa Parlamentosu’nun Belçikalı Bağımsız Üyesi Philip Claeys konuyla ilgili verdiği bir soru önergesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümeti eleştiren gazetecilerin işten atılmasını talep ettiğini belirtti ve “Komisyon bu konulardan haberdar mı? Komisyon harekete geçmeyi düşünüyor mu? Bu olayın Türkiye ile devam eden katılım müzakereler üzerindeki etkisi ne olacak” diye sordu.
Yakından izliyoruz
Soru önergesini, AB Komisyonu’nun Genişlemeden ve Komşuluk İlişkilerinden Sorumlu Üyesi Stefan Füle cevaplandırdı. Füle, “Komisyon ifade ve basın özgürlüğü konularını devamlı izlemektedir. Basın özgürlüğünün temel bir değer olduğunu ve ifade özgürlüğünün Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumlu bir şekilde sağlanması için daha ileri yasal değişiklikler yapılmasının zorunlu olduğunu söylemektedir” dedi. Füle ayrıca, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin reformlar için güçlü bir araç olduğunu, katılım müzakerelerinin aday ülkelere kriterlerin karşılanması yükümlülüğünü getirdiğini belirtti.