Barış güvercini kanat açtı

Güncelleme Tarihi:

Barış güvercini kanat açtı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2000 00:00

Haberin Devamı

İsrail'in eski başbakanlarından Şimon Peres, Filistin lideri Yaser Arafat'la yaptığı iki saatlik görüşmede 'barış' umutlarını yeniden yeşerten bir sonuca ulaştı. İki lider, şiddete son verilmesi için uzlaştı. Bu uzlaşma, hem İsrail hem de Filistin yönetimlerince de kabul edildi. Gerçi bu anlaşmaya rağmen çatışmalar devam ediyor ama şu anda Ortadoğu'da ibre, uzun bir aradan sonra yeniden barıştan yana döndü. Şimdi Arafat ile İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın biraraya gelmesi ve barış sürecini canlandırmaları planlanıyor.

Tüm bu gelişmeler, Şimon Peres'in Ortadoğu barış sürecindeki kritik rolünün altını bir kez daha çiziyor. Son günlerde Barak'la Arafat'ın birbirine yönelttiği ve neredeyse hakaret boyutuna varan suçlamalar, barış sürecinin 'olmazsa olmaz' bir unsurunu aşındırmıştı: Güven. İki tarafı konuşamaz hale getiren bu güven erozyonu, şiddetin sona erdirilmesinin önündeki en büyük engel olarak belirdi.

GÖRÜŞÜLECEK İSRAİLLİ

İşte bu noktada devreye giren Şimon Peres, barış sürecinde kişilerin rolünün aslında ne kadar önemli olduğunu sergiledi. Filistinlilerin güvendiği az sayıdaki İsrailli liderin en başında gelen Peres, saygınlığını barışa, en azından şimdilik kağıt üstünde, tahvil etmeyi başardı.

"Peres, Filistin yönetimiyle hala görüşebilecek bir kaç İsrailli'den biridir" diyen İsrail hükümet sözcüsü de, eski başbakanının oynadığı rolün altını çizdi. Gerçekten de Peres, Filistin yönetiminin büroları İsrail helikopterlerince bombalanırken, Gazze'ye giderek Arafat'la görüşebilecek siyasi cesarete, olgunluğa ve en önemlisi prestije sahip bir lider.

Peki, Peres bu saygınlığını neye borçlu? Halen üyesi olduğu Barak hükümeti, Arafat'ı ağır bir dille suçlar ve İsrail ordusu ortalığı kan gölüne çevirirken, Peres nasıl oluyor da, Gazze'de sıcak bir 'merhaba' ile karşılanıyor? Ve belki de daha önemlisi, Peres bu saygınlığını 'boş vaatlerin' ötesinde, somut bir barış adımına doğum veren bir buluşmanın zemini yapabiliyor?

Bu soruların hepsinin yanıtı aslında Peres'in 'tutarlı' çizgisinde gizli. Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 1993 yılında varılan Oslo anlaşmasının 'fikir babası' olarak tarihe geçen, bu çabaları sonucunda da, 1994 yılında İzak Rabin ve Yaser Arafat'la birlikte Nobel Barış Ödülü'nü alan Peres, bölgesel barışın en önde gelen savunucularından biri olarak tanınıyor.

Peres uzun yıllar İşçi Partisi'nin liderliğini yaptı. Peres liderliğindeki İşçi Partisi, üstüste beş seçimden yenilgiyle çıktı. Yorumcular bu yenilgileri, Peres'in İsrail halkını, 'barış ve güvenlik birarada sağlanabilir' fikrine ikna edememesine bağlıyor.

Ancak, İsrail liderliğinin belki de en 'güvercin' ismi olan Peres, barışı iç siyasete alet etmeden yürüttüğü tutarlı politikanın meyvesini, Filistinliler'in gözündeki saygınlığı olarak alıyor. Barışın büyük sıkıntıya düştüğü anda da devreye girerek, bu saygınlığın boşa kazanılmadığını kanıtlıyor.

  • 1923 yılında Polonya'da doğdu.
  • 1934 yılında İsrail'e göç etti.
  • 1959 yılında ilk kez parlamentoya girdi. İki kez başbakanlık yaptı.
  • 1994 yılında Nobel Barış ödülünü kazandı.
  • Halen Bölgesel İşbirliği Bakanı
  • Haberle ilgili daha fazlası:

    BAKMADAN GEÇME!