‘Avrupa Ordusu’ Türkiye’siz olmaz
Güncelleme Tarihi:
Almanya ile Fransa’nın 1963’te imzaladıkları dostluk anlaşmasını daha da ileriye götüren Merkel’in ‘Avrupa Ordusu’na doğru atılmış bir adım’ olarak nitelediği Aachen Anlaşması’nı, Türkiye “yakından ve ilgiyle” takibe aldı.
Ankara, Merkel’in ifade ettiği, ‘Avrupa Ordusu’na yönelik gayretlerin şeffaf şekilde yürütülmesine büyük önem veriyor. Ankara’nın, ‘Avrupa Ordusu’ ile ilgili en önemli talebinin, “Bu sürecin NATO ile tamamlayıcı şekilde sürdürülmesi ve Türkiye gibi Avrupalı ülkelerin de katılımına açık olması” olduğu vurgulandı.
AVRUPA SAVUNMASI
‘Avrupa Ordusu’ kurulması çağrılarının bir süredir yapıldığına dikkat çeken üst düzey bir kaynak, konuya Türkiye’nin nasıl yaklaştığına dair Hürriyet’e şu değerlendirmede bulundu: “Elbette Avrupa Birliği’nin (AB), Avrupa güvenliğini ve savunmasını güçlendirmeye yönelik gayretleri Avrupa savunmasının ayrılmaz bir parçası olarak Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. Siyasi niteliği ön planda olan bu çağrıların hayata ne ölçüde geçeceğini tabiatıyla zaman gösterecektir. Her durumda, AB’nin gayretlerini kapsayıcı ve şeffaf şekilde ilerletmesi, hem AB’nin hem de Türkiye’nin ortak çıkarlarına hizmet edecektir. Türkiye’nin Avrupa’nın güvenliğine yaptığı kritik katkılar ışığında, AB’nin ülkemizle angajmanını artırması makul ve doğal bir harekât tarzıdır. Çalışmaların NATO’yla tamamlayıcı şekilde sürdürülmesi ve Türkiye gibi Avrupalı ülkelerin de katılımına açık olması önem arz etmektedir.”
TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ
Askeri kulislerde de ‘Avrupa Ordusu’ ile ilgili söylemlerin yeni olduğuna dikkat çekilerek, Avrupa’nın böyle bir süreçte kıtanın güvenliği açısından stratejik öneme sahip Türkiye’yi dışarıda tutmasının doğru bir yaklaşım olmayacağının herkes tarafından bilinmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin hem Yugoslavya içsavaşı ve sonrasındaki süreç, hem de Ortadoğu kaynaklı mülteci sorununda güvenlik anlamında aldığı önlem ve yaptığı katkılara dikkat çekildi.