Arap dostlarımla konuşamıyorum

Güncelleme Tarihi:

Arap dostlarımla konuşamıyorum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

İsrail'in efsane Savunma Bakanı Moşe Dayan'ın kızı, İşçi Partisi milletvekili Yael Dayan önceki gün İstanbul'daydı. Marmara Grubu Vakfı'nın düzenlediği Avrasya Kadın Yöneticiler Konferansı'na katılan Yael Dayan ile öğle yemeğinde konuşma fırsatını bulduk. 1992 yılından beri İşçi Partisi'nden milletvekili olan Yael Dayan, daima Filistinlilerle diyalog içinde olmuş, Arafat 1993 yılında Filistin'e dönmeden onu Tunus'ta ziyaret ederek İsrail'de büyük bir gürültüye yol açmıştı.

İsrail'de Şimdi Barış Hareketi'nin ortaya çıktığı ilk andan itibaren hareketin içinde yer alan Yael Dayan aynı zamanda ünlü bir yazar. ‘‘Sinai Günlüğü’’ ‘‘Ölümün iki oğlu vardı’’ gibi kitapları olan Dayan İsrail'in önde gelen kadın hakları savunucularından da biri.

Ortadoğu barış sürecinin neresindeyiz?

Barış süreci ciddi bir krizde. Ancak bu noktadan sonra geriye dönüş yok. İlerlemek zorundayız. Tam barış sağlanmazsa dahi görüşmelerin devam etmesi gerekiyor. Çünkü Hamas bir yandan güçleniyor, diğer yanda ölümler, her gün kalkan cenazeler durumu daha da çıkmaza sokuyor.

Arafat'in 15 Kasım'da Filistin Devleti'ni ilan etmesi ihtimali var.

İsrail büyük çoğunlukla Filistin'i tanıyor. En sağcı partiden Şaron'a kadar, Filistinlilerin bir devlete sahip olmaları gerektiği inancı var. Ama bunun ikili bir anlaşmayla ilan edilmesi gerekir. Tek yanlı bir ilan olursa işler daha da kızışacak.

Son olaylarda İsrail Ordusu'nun gereğinden fazla güce başvurduğu görüşüne katılıyor musunuz?

Ordunun iddiası, böylesine bir güç gösterisi olmasaydı Gazze ve Batı Şeria'daki yahudi yerleşim merkezlerinde daha çok sivilin öleceği yolunda. Yerleşim merkezlerinin korunması bir zorunluluk. İş bana kalsaydı hepsinin ortadan yok olmasını isterdim. Gerekli anlaşmalarla hepsini anında sökmek isterdim.

Olaylarda hayatlarını kaybeden Filistinlilerin sayısı çok daha fazla

Evet bu çok trajik. Hele çocuklar. Ancak bu intifadanın birincisine göre farklı bir yanı var. Birincisinde taşlar vardı, yangın bombaları, barikatlar vardı. Oysa şimdi Filistinlilerin elinde makineli tüfekler de var. Mesele de bu zaten... Çocukların arkasında silahlar var. Yalnız çocukların orada istedikleri için olduklarına inanıyorum.

Yani kasıtlı olarak ön saflarda oldukları iddialarına katılmıyorsunuz.

Hayır. İddialar abartılıyor. Çocuklar 13, 14 yaşlarında. Onlar için müthiş heyecanlı birşey orada olmak. Milliyetçi hisleri de unutmamak lazım. Bu durumda onları eve kapatamazsınız.

Filislinlilerle sizin kişisel diyalogunuz olaylardan nasıl etkilendi?

Biliyorsunuz Filistinlerle yıllardan beri sürdürdüğüm dostluklarım var. Ebu Ala, Ebu Mazzen, Yaser Abu Rabo, Hannan Aşravi. Ancak olaylar patlak verdiğinden beri onlarla konuşamıyorum.

Neden?

Bunca trajik olay nedeniyle kendimi rahatsız hissediyorum. Zaten ne diyebilirim ki onlara. Affedersiniz askerlerimiz çocuklarınızı öldürdü mü diyeyim. Ya da yeter artık taş attırmayın mı diyeyim. Bence anlamsız. Ama biliyorum ki olaylar durulduğunda eski dostluğumuz kaldığı yerden devam edecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!