Yazı özetle şöyle: “Avrupa Birliği projesi, reformlar için güçlü bir lokomotif işlevi gördü ve Türkiye’nin siyasi kamplarını bir arada tuttu. Kemalistler ve askerler Avrupa Birliği’ni,
Atatürk’ün Batılılaşma hedefinin gerçekleşmesini sağlayacak bir proje, Erdoğan’ın yeni İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi ise generallere karşı bir kalkan olarak gördü. Avrupa, bu rakip kampları hassas bir dengeyle aynı çizgide buluşturdu. Avrupa Birliği, Türkiye’nin geçiş sürecinde, taşıyıcı köprü rolü oynadı. Ama müzakerelerin durmasıyla - ki bunda Türkiye’nin yeterince Avrupalı olmadığını düşünen Almanya ve Fransa’nın da payı var - Türkiye’nin reform heyecanı bitti.”