AB Parlamentosu'nda Sevr dayatması

Güncelleme Tarihi:

AB Parlamentosunda Sevr dayatması
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2005 19:58

AB Karma Parlamentosu'nda konuşan Fransız sağcı parlamenter Jacques Toubon'un Türkiye'nin Sevr Anlaşması'nı kabul etmesini istemesi, Türk parlamenterlerin çok sert tepkisine yol açtı.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısının basına kapalı yapılan oturumunda, özellikle Türkiye'nin Ermenistan, Yunanistan ve Kıbrıs ile ilişkileri tartışıldı.

Fransız sağcı parlamenter Jacques Toubon'un sözde Ermeni soykırımını gündeme getirmesi ve Türkiye'nin Sevr Anlaşması'nı kabul etmesini istemesi, Türk parlamenterlerin sert tepkisine yol açtı.

Sözde Ermeni soykırımı hakkında Avrupa Parlamentosu'nun karar aldığını belirten Toubon, AB üyeliği için Türkiye'nin sözde soykırımı tanıması gerektiğini savundu.

CHP milletvekili Şükrü Elekdağ, Toubon'un iddialarının gerçek dışı ve asılsız olduğunu belirtti. Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve tarihte yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunan Elekdağ, soykırım iddialarının siyasetçiler tarafından değil, tarihçiler tarafından araştırılmasını desteklediklerini söyledi. Elekdağ, 'UNESCO'nun himayesinde Türkiye ile Ermenistan arasında uzmanlar seviyesinde kurulacak bir komitenin bu konuda araştırma yapmasını' önerdi.

Türkiye'nin AB'deki daimi temsilcisi Büyükelçi Oğuz Demiralp da, söz alarak, Toubon'un Sevr Anlaşması'na ilişkin sözlerini eleştirdi ve bunların kabul edilemez olduğunu söyledi.

KPK üyesi Rum parlamenter Marios Matsakis, yaptığı konuşmalarda, 'Türkiye'nin Ermenilere, Rumlara ve Kürtlere soykırım uyguladığını' iddia etti.

AYDIN DUMANOĞLU

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu, 'Türkiye'de hükümetin, sivil toplum örgütlerinin gelişmesine büyük önem verdiğini' söyledi.

53. KPK toplantısının ardından Dumanoğlu ve diğer eşbaşkan Hollandalı Yeşil Grup üyesi Joos Lagendijk, ortak basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Dumanoğlu, 'Türkiye'de demokrasinin zaman zaman zaafa uğramasındaki en önemli nedenlerden biri, sivil toplum örgütlerinin yeteri kadar güçlü olmamasıdır' dedi.

'Geçmişte sivil toplum örgütlerinin güçlenmesine yeteri derecede önem verilmediğini' belirten Dumanoğlu, 'AB sürecinde hükümetin bu konuya öncelik verdiğini' ifade etti.

'KPK kurumunun bir sonuca varma yeri değil, ortak diyalog platformu olduğunu' belirten Dumanoğlu, 'görüşmelerde tarafların açık fikirlilikle birbirlerini daha iyi anlamaya çalıştığını' söyledi.

Türkiye'de son 2,5 yıl içinde demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkesinin daha fazla güçlendiğini kaydeden Dumanoğlu, 'Bu sürekli bir süreç, hükümetimiz bu konuda kararlılıkla gereken adımları atacaktır' dedi.

'Türkiye'de bölgeler arası farklılıkların giderilmesine' ilişkin bir soru üzerine Dumanoğlu, bu konunun hükümetin öncelikleri arasında yer aldığını belirtti ve daha az gelişmiş bölgelerde sigorta primlerinin ve elektrik fiyatlarının düşürülmesi, teşvik kredilerinin artırılmasıyla bu sorunu çözmeye çalıştıklarını söyledi.

LAGENDİJK

KPK Eşbaşkanı Joos Lagendjik de AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlatma karar aldığını hatırlatarak, KPK'nin müzakerelerin gidişatını yakından takip edeceğini, bu konuda yapıcı bir rol oynayacağını söyledi.

'Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde sivil toplum örgütlerinin önemli rol oynaması gerektiğini' kaydeden Hollandalı parlamenter, 'bazı konularda hükümetlerin yapamadığını sivil toplum örgütlerinin yaptığını' belirtti.

KPK toplantılarında Türk ve Avrupalı parlamenterler arasında görüş ayrılıkları bulunmasının doğal olduğunu belirten Lagendijik, 'Biz paylaştığımız konuları değil, bizi bölen ve farklı düşündüğümüz konuları özellikle bu toplantıda gündem maddesi olarak seçtik' dedi.

Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Avrupalı parlamenter bulunmasının da doğal olduğunu kaydeden Lagendijik, 'Bunlar çok önemli değil, önemli olan Türkiye'nin kriterleri yerine getirmesi. Kriterlerin yerine getirilmesi halinde Türkiye bir gün AB'ye üye olacaktır. Farklı düşünenlerin görüşlerini çok fazla da endişe kaynağı olarak görmemek gerekir' diye konuştu.

Lagendijik, Türkiye'ye karşı tavır alanların bilgi eksikliği içinde olduğunu ve algılamada sorunları bulunduğunu bildirdi.

İki gün süren toplantılarda, 'Türkiye-AB ve İslam', 'Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri' tartışıldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!