Rum işadamından Talat'ın onuruna yemek

Güncelleme Tarihi:

Rum işadamından Talatın onuruna yemek
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2008 09:31

KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın 21 Mart'ta vardıkları anlaşmanın kendilerini umutlandırdığını ifade ederek, haziranda iki liderin görüşmelere başlamasının en büyük arzusu olduğunu söyledi.

Soyer, Güney Kıbrıs'ın önde gelen iş adamlarından, turizmci Konstantinos Lordos'un dün akşam Larnaka'da Lordos Beach Otel'de onuruna verdiği yemeğe katıldı.

Yemeğe, Rum anamuhalefet Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) Genel Başkanı Nikos Anastasiades, eski Rum liderlerinden Yorgo Vasiliu, eski dışişleri bakanlarından Nikos Rolandis, eski Rum sözcüsü Michael Papapetru, DİSİ yetkililerinden Keti Klerides ve çok sayıda önde gelen Rum siyasetçi, KKTC iş çevrelerinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcileri ve Güney Kıbrıs'tan iş adamları katıldı.

“İki toplum arasındaki ilişkileri geliştirmek ve yeni ilişkilerin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen” yemekten önce kokteyl verildi. Başbakan Soyer ve iş adamı Lordos yemekte konuşma yaptı.

SOYER

Başbakan Soyer, Lordos'a davetinden dolayı teşekkür ederek, yıllar önce Lordos ile İngiltere'de tanışmasına ilişkin anısını anlattı. “O güne kadar çözümü ve barışı sadece solcuların savunduğunu zannettiğini” belirten Soyer, ancak o gün muhafazakar görüşlere sahip bir iş adamının barış ve çözümü desteklediğini gördüğünü söyledi.

Kıbrıs'ta barış ve çözümün insanlar hangi siyasi görüşten olursa olsun ortak değerler olması gerektiğini kaydeden Soyer, “ana dili ister Türkçe, isterse Yunanca olsun, insanların Kıbrıs'ta çözümü savunma ve gelecek için yürümesi gerektiğini” belirtti.

KKTC Başbakanı Soyer, Güney Kıbrıs seçimlerinden sonra yeni umut kapılarının açıldığını ifade ederek, KKTC Cumhurbaşkanı Talat ile Rum yönetimi lideri Hristofyas'ın 21 Mart'ta vardıkları anlaşmanın kendilerine büyük umut verdiğini, çalışma grupları ve teknik komitelerin çalışmalarının başarıya ulaşacağından ümitli olduğunu kaydetti.

Haziran'da iki liderin görüşmelere başlamasının en büyük arzusu olduğunu kaydeden Soyer, bir an önce iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir Kıbrıs'a ulaşılmasını diledi. BM parametrelerinin temel alınması gerektiğini vurgulayan Soyer, “Enerjimizi birbirimize karşı harcamamalıyız. Enerjimizi birleştirerek, adayı çekim merkezi yapmalıyız” dedi.

Soyer, ortak çalışma yapılabilecek alanlardan örnekler vererek, Kıbrıs'ın “ortak vatan” olduğunu vurguladı ve “Neden daha yaşanır bir hale getirmeyelim” diye konuştu.

İŞ ADAMI LORDOS

Rum iş adamı Lordos ise “yemeğin, Kıbrıslı Türk arkadaşlarını onurlandırmak, onlara saygılarını ve dostluklarını göstermek için verildiğini” kaydetti.

“Dört yıllık bir yabancılaşma ve konfrontasyon döneminden sonra sorunlara çözüm bulmak için yeni bir çabanın başında bulunulduğunu” belirten Lordos, “alametlerin” iyi olduğunu, iki lider ve liderliklerin dostluk havasında bulunduğunu ve insanların çözüme olan ihtiyacının anlaşıldığını, buna ulaşmak için taahhütte bulunulduğunu söyledi.
Lordos, “Şimdi net bir çoğunluğun çözümü desteklemesiyle işler daha da kolay” dedi.

Lordos, Cumhurbaşkanı Talat'ın, “Hristofyas şanslı çünkü yanında Anastasiades gibi bir muhalefet lideri var” dediğini aktardı ve Talat'ın da Soyer'den dolayı en az Hristofyas kadar şanslı olduğunu ifade etti.

Bir sorunu çözmek için iki metot bulunduğunu, bunların “konfrontasyon ve işbirliği” olduğunu belirten Lordos, “Olayımızda iki zorunluluk var, biri sorunu çözmek, diğeri kalıcı bir ortaklık kurmak, ikisine de ulaşmanın yolu işbirliğidir” dedi.

Lordos, iki lidere de bu umut vaadeden yeni çabada yardımcı olmanın “ortak düşünceler” olarak nitelendirdiği yollarını da şöyle sıraladı:

"Temasta olalım, iki tarafta da sürekli görüşelim, içten konuşalım, endişelerimizi ortaya koyalım, görüş alışverişinde bulunalım ve yapıcı olalım. Olayları takip edelim, görüş sahibi olalım ve özgürce ifade edelim, liderlere yakın olalım, halkın endişelerini daha iyi anlamalarına yardım edelim, bizi kısır döngüden çıkaracak cesur, riskli kararlar almaları için cesaretlendirelim.”

“KIBRIS-TÜRKİYE-YUNANİSTAN BÖLGEDE AVRUPA'NIN KALESİ OLABİLİR”

Lordos, söz konusu “ortak” düşüncelerin yanı sıra kendi şahsi görüşlerini de özetle şöyle diye getirdi:
“Halkı olası çözüm için eğitmek acil bir durum haline geldi. Herkes 'ver-al' konusuna olan gerekliliği anlamalı. Herkes fedakarlıklar yapılması gerektiğini ve bunun daha güvenli ve müreffeh bir geleceğe ulaşmak için yatırım olduğunu kabul etmeli.

Birbirimize karşı kibar, anlayışlı ve cömert olmalıyız. Karanlıktan tek çıkış yolu bu. Kurumlarda ve etkinliklerde birbirimize karşı tacizleri durdurmalıyız.

Yunanistan ve Türkiye'ye saldırmaktan vazgeçmeliyiz. Sorunun parçası onlar ama çözümün bir parçası da onlar. İkisi de bize yakın büyük bölgesel güçler ve ileride dostluk ve ittifak içinde olmayı dilediğimiz güçler. Şimdi de gelecekte de bize karşı güven içinde hissetmelerini sağlamalıyız. Kıbrıs-Türkiye-Yunanistan, üçü birlikte bu hassas bölgede Avrupa'nın kalesi olabilirler. Üçünü bir araya getirmek çıkarımızadır.”

Bu arada yemek sırasında masaların üzerinde mönülerin yanına ve yemek salonuna girişte bir panoya, üzerinde “E.T. Goes Home, Let Us Solve IT Now” (E.T. Evine Gidiyor, Bırakın Konuyu Şimdi Çözelim) ifadesi ve E.T. filminin afişinde kullanılan fotoğrafın bulunduğu kağıtlar konulduğu gözlemlendi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!