AB heyecanı aranıyor

Güncelleme Tarihi:

AB heyecanı aranıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 02, 2008 17:53

Haberin Devamı

Günlerden beri Türk medyasını okuyorum ve gözlerime inanamıyorum. Sanki bundan sadece 2,5 yıl önce Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamış bir ülke değiliz. Ülkenin gündemi tamamen bambaşka konularla meşgul. Hem de ekonomik açıdan "küresel çalkantı" kapımızdayken, hem de bu çalkantının "kırılgan" olan ekonomimizi ciddi olarak etkileyebileceği riski bulunurken…

Bir Allah'ın kulu, "Hani biz AB ile müzakerelere başlamıştık. Ne oldu yahu?" demiyor. Diyenler de sesini duyuramıyor. Bir kişi bile,
"Ülkemizin geleceğini, ekonomisini ayakta tutabilecek iki çıpayı, yani AB ve IMF'yi giderek zayıflatıyoruz. Artık asıl gündemimize dönelim" demiyor. Diyor da dinleyen olmuyor.

Evet, evet… iş dünyası bu konularda avazı çıktığı kadar bağırıyor. Ama hemen siyasetçilerin "efelenmesi" ve de "herkes yerini bilsin. Siyaseti siz değil biz yapacağız" dayılanmasına uğruyor. Yazık. Çok yazık.

Haberin Devamı

Barroso Türkiye gezisini erteledi

Her şey normal sürecinde gitseydi, dün yani 31 ocak günü AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Türkiye'de olacak ve resmi olarak bugün de temaslarını Ankara ve İstanbul'da sürdürecekti. Barroso'nun daha önce kararlaştırılan Türkiye resmi gezisi bir ileriki tarihe ertelendi. Hem de sessiz ve sedasız. Şimdi nisan ayı sonlarında bu ziyaretin yapılacağı söyleniyor. Tabii yine ertelenmezse… Tabii yine bizim gündemimizi başka konular meşgul etmezse.

Sadece Barroso'nun bu gezisini ertelemesi bile, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin seyri hakkında bize yeterli fikir vermiyor mu? Geçen yıl hat safhaya ulaşmış olan ikili ilişkilerdeki durgunluk, bu yılın ilk aylarında da devam edeceğe benziyor. Türkiye, bambaşka gündemlerle meşgul ve "Cumhuriyet tarihinin en büyük reformu" olarak adlandırılan AB projesinin esamesi bile okunmuyor.

2007'deki siyasi odaklı süreç

Hafta başı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu ve İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Haluk Kabaalioğlu'nun Brüksel'e yaptıkları ziyaret, bu konuda "feryat" etmek amacını taşıyordu. TOBB Başkanı, "AB konusundaki durgunluğa dikkat çekmek için Brüksel'deyim" dedi. Brüksel'den, Ankara'ya bu konuda güçlü bir mesaj vermek ve hükümeti uyarmak istedi. Diğer yandan da AB'ye, "Biz iş adamları, AB heyecanımızı yitirmedik. İşte buradayız. Siyasetçiler gelir geçer. Kalıcı olan biziz" demek istedi.
Hisarcıklıoğlu, 2007'deki "siyasi odaklı" sürecin ilişkileri olumsuz etkilediğini, bunun faturasını ödediğimizi söyledi. 2008'deki duyarsızlığa da üstü kapalı olarak dikkat çekti.

Haberin Devamı

Hisarcıklıoğlu Brüksel'den dikkat çekti

Bugün hala Türkiye'nin AB'ye çıpası duruyor ve kopmadıysa, bunu sağlayan TOBB ve TÜSİAD gibi kurumlardır. Bu kurumları yönetenler, AB heyecanını duyuyor ve çoğu zaman Ankara'dan umutsuz mesajlar alsalar da, o heyecanı hiçbir zaman kaybetmiyorlar. Çünkü biliyorlar ki, Türkiye'nin geleceğinde AB sürecinin büyük önemi var ve aksi durum felaket olur.

TOBB BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu, onca programı ve iÅŸinin arasında, sekiz saatliÄŸine de olsa Brüksel'e gelerek, AB yetkilileriyle birebir görüşerek, belki de "AB BaÅŸmüzakerecisi"nin yapması gerekenleri yaptı. "Bugün buraya Ankara'nın dikkatini çekmek için geldim" diyerek de, içten ve samimi sitemini Brüksel'den dile getirdi.Â
Şu AB heyecanını bir de siyasetçilerimiz duyabilse, her şey çok daha kolay olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!