8 kişilik koğuşta 20 kişiyle kalmış

“Türkiye’de 20 yıl kaldınız ve 2016’da tutuklandınız. Bunların olabileceğini hissetmiş miydiniz?” sorusuna Brunson, “Açıkçası şoke oldum. Büyük oğlumuzun doğum gününde gözaltına alındık ve bu sınır dışı edilmemiz içindi. Daha sonra bize ‘ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğumuz için’ tutuklandığımız söylendi. 13 gün boyunca dışarıdan kimseyle görüşmemize izin verilmedi. Bu süre uzadıkça uzadı. Gerçekten şoke olduk çünkü 23 yılımızı Türkiye’deki insanlara İsa Peygamberi anlatarak geçirdik ve bunu gayet şeffaf şekilde yapıyorduk, polisle hiç sorun yaşamamıştık” cevabını verdi.

‘KOĞUŞ CAMİ GİBİYDİ’

Brunson, “Hapishanede tutulmak başlı başına zor bir durum. Başlangıçta günlerce hücre hapsinde tek başıma tutuldum. O günler çok zordu. O günlerde akli dengemi ancak saatlerce dua ederek koruyabiliyordum” dedi. Daha sonra 8 kişilik bir koğuşta 20 kişiyle birlikte kaldığını anlatan Brunson, koğuştaki diğer tutuklular için, “Büyük kısmı bir hareketin üyesi olmakla suçlanan Müslümanlardı. Koğuş hayatı bir anlamda camide yaşamak gibiydi” dedi. Brunson, koğuşta geçirdiği aylar için ise dil farkı, kültür farkı ve din farkı nedeniyle kendisini çok izole hissettiğini söyledi. Fiziksel bir tehdit hissedip hissetmediğine yönelik soruya ise “Başta değil ancak sonradan ortaya atılan PKK’yı desteklediğim gibi iddialar, birçok Türk’ü daha çok sinirlendirdi. Şu an sanırım Türkiye’de en çok nefret edilen insanlardan biriyim. Casuslukla, hükümeti devirmeye çalışan bir grubun üyesi olmakla, Kürt teröristleri desteklemekle suçlanıyordum. Ve son olarak da Başkan Trump’ın yaptırımları ardından ekonomik sorunlardan da ben sorumlu tutuldum” yanıtını verdi. Brunson röportajda, Türkiye’yi hâlâ sevdiğini de ekledi.