Operasyon sınırlı olsun

Güncelleme Tarihi:

Operasyon sınırlı olsun
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2007 00:00

AB, Türkiye İlerleme Raporu’nda PKK terörünü şiddetle kınadı ve "Bu örgütün terör faaliyetleri bölgeye ekonomik yardımı engelliyor" dedi. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de "Biz Türkiye’nin terörle mücadelesini ve kaçınılmazsa ölçülü olması kaydıyla askeri bir sınır ötesi operasyonu destekliyoruz" dedi.

AB 301. maddede değişiklik istedi

301 değişikliği Meclis’e gönderilecek

AVRUPA Birliği, Türkiye’nin son bir yıla ait siyasi ve ekonomik değerlendirmelerin yer aldığı ve son bir yıllık gelişmeleri mercek altına alan "ilerleme raporu"nu dün açıkladı ve bu bağlamda Türkiye’ye Kuzey Irak’a yönelik "sınırlı bir operasyon" için de yeşil ışık yaktı, PKK terörünü de şiddetle kınadı. Dün yayınlanan ilerleme raporu ve buna bağlı strateji belgesinde bu konuya açık ifadelerle yer verildi.

PKK’nın bir "terör örgütü" olduğu belirtilen raporda, bu örgütün terör faaliyetlerinin, bölgeye yapılacak ekonomik ve mali yardımları engellediği tespiti yapılıyor.

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Olli Rehn de, dün Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin topraklarını ve halkını teröre karşı koruma hakkı bulunduğunu belirterek, bunun için tüm uluslararası camianın ve bölge ülkelerinin Türkiye’ye yardımcı olması gerektiğini kaydetti.

Basın toplantısında Olli Rehn’e sınır ötesi operasyonla ilgili sorular soruldu. Rehn’in verdiği cevap şöyle: "Türkiye sınır ötesinden devamlı olarak terör saldırılarına maruz kalıyor. Türkiye’nin karşılaştığı sorunları anlıyoruz ve terörle mücadelesini destekliyoruz. Biz Türkiye’nin terörle mücadelesini ve kaçınılmazsa ölçülü olması kaydıyla askeri bir sınır ötesi operasyonu destekliyoruz".

FRANSA’YA UYARI

Basın toplantısında Olli Rehn ayrıca üstü kapalı olarak müzakereleri engelleyen Fransa’yı da uyardı. Rehn, AB’ye üye bütün ülkelerin, teknik süreci tamamlanan müzakere fasıllarının açılmasına saygı göstermesi gerektiğini belirtti ve "Şu anda teknik süreci tamamlanan "tüketici sağlığının korunması" ve "Avrupa ulaşım ağı" ile ilgili müzakerelerin açılmasını istiyoruz" dedi.

AB İlerleme Raporu açıklandı

301 beklentisi AB Komisyonu dün açıkladığı 81 sayfalık ilerleme raporu ve 58 sayfalık strateji belgesinde, ilişkilerdeki bir yıllık "duraklama" süreci ve de reformlarda ilerleme olmamasına rağmen "yumuşak" ve "cesaretlendirici" bir dil kullandı. Raporda özellikle 301’inci maddenin değiştirilmesine yönelik beklenti, açık bir dille belirtildi. Ayrıca askerlerin siyasi alanda etkinliğinin devam ettiği eleştirisi yapıldı. Laikliğin önemine vurgu yapılan raporda, Kıbrıs konusunda Rumlar lehine bir dil kullandı.

RAPORDA NELER VAR

Reformlar: Türkiye’de reform süreci yavaşladı. 9’uncu reform paketinden arta kalan Vakıflar ve Sayıştay yasası ile Ombudsmanlık halen hayata geçirilemedi.

Sivil-asker ilişkileri: Türk Silahlı Kuvvetleri siyaseti önemli oranda etkilemeyi sürdürüyor.

Yolsuzlukla mücadele: Sınırlı ilerleme sağlandı. Yolsuzlukla mücadele kurumları ve politikaları zayıf kaldı.

İnsan hakları ve azınlıkların korunması: Türkiye aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) açılan çok sayıda dava var. İnsan hakları kurumsal alt yapısının geliştirilmesi gerekiyor.

Dini özgürlükler: Heybeliada Ruhban Okulu hala kapalı. Dini azınlık vakıflarının mal edinme haklarıyla din adamı yetiştirmeleri kısıtlanıyor.

Alevilerin cem evleri sorunu devam ediyor ve okullardaki zorunlu dini eğitim Alevi çocuklarını bilgilendirici unsurları içermiyor.

Seçim barajı: 22 Temmuz seçimlerinin TBMM’de "ülkenin siyasi farklılıklarının daha iyi temsiline" imkan sağladığı belirtildi. Yüzde 10 seçim barajının indirilmesinin "tercih edileceği" kaydedildi.

KIBRIS’TA HİÇ İLERLEME SAĞLANMADI

Raporda, Türkiye’nin imzaladığı Ek Protokol (Ankara Anlaşması) uyarınca Kıbrıs Rum Kesimi dahil 10 yeni AB üyesi için ulaşım üzerindeki kısıtlamalarla birlikte, malların serbest dolaşımını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilerek, bunun hala hayata geçirilmemesi eleştiriliyor. Türkiye, AB üyesi olan Kıbrıs Rum Kesimi ile ilişkilerini normalleştirmeye davet ediliyor. Türkiye’nin bu ülkenin uluslararası kurumlara üyeliğine veto koymaması isteniyor.

Türkiye’nin garantörlüğüne dayanarak Kıbrıs Rum kesiminin petrol çıkarmak için Lübnan ile Akdeniz’de münhasır ekonomik alan paylaşımı anlaşması imzalamasını ve Rum Kesimi’nin Fransa ile imzaladığı savunma işbirliği anlaşmasını protesto etmesine değinilen belgede, AB’nin geçen yıl Aralık zirvesinde 8 fasılda müzakereleri dondurmasına neden olan Türkiye’nin Ek Protokol yükümlülüklerini (limanların ve havaalanlarının Rum Kesimi’nin kullanımına açılması) eksiksiz yerine getirmede "hiçbir ilerleme sağlanmadığı" belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!