AB Komisyonu: AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2006 17:55
AB Komisyonu, “modernizm yolunda ilerleyen ve Avrupa değerlerini benimseyen, istikrarlı, demokratik, refahını artıran ve komşularıyla barış içinde yaşayan bir Türkiye'ye Avrupa'nın ihtiyaç duyduğunu” belirtti.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun bugün bir basın toplantısıyla açıkladığı Avrupa'nın geleceğiyle ilgili kurumsal görüşler kapsamında hazırlanan soru-cevap belgesinde genişleme konusu önemli yer tuttu.
“Genişlemiş, birleştirilmiş Avrupa, küreselleşmeyi vatandaşlarının çıkarına şekillendirmede güçlü bir potansiyel taşımaktadır. AB Komisyonu yeni genişlemeleri tamamen desteklemektedir” denilen belgede, genişlemenin barış, refah, özgürlük ve demokrasi açısından AB'nin en güçlü politik aracı olduğu vurgulandı.
2004 yılında çoğu eski Doğu Blokuna mensup 10 yeni ülkenin katılımının ardından AB Komisyonu'nun tüm enerjisini Güneydoğu Avrupa'ya odakladığı kaydedilen belgede, bu konuda süren tartışmanın farkında olarak AB kurumlarının, genişlemenin yarattığı artı değerleri kamuoyuna sunmak ve hazmetme kapasitesini derinlemesine analiz etmek sorumluluğunu taşıdığı hatırlatıldı.
En son yayımlanan Eurobarometer kamuoyu yoklamasında genişlemeye verilen desteğin yüzde 55 olduğuna dikkat çekilen belgede, “Genişleme Avrupa için kazan-kazan senaryosudur. Bunda hem yeni katılan ülkelerin vatandaşları, hem de mevcut ülkelerin vatandaşları için yüksek faydalar vardır” ifadelerine yer verildi.
Türkiye'nin üyeliği hakkında AB Komisyonu'nun tutumu açıklanırken, ”Modernizm yolunda ilerleyen ve Avrupa değerlerini benimseyen, istikrarlı, demokratik, refahını artıran ve komşularıyla barış içinde yaşayan bir Türkiye'ye Avrupa'nın ihtiyacı var. Bu nedenle katılım müzakerelerini başlattık” denilen belgede, Türkiye'nin sıkı kriterleri tam olarak karşılaması durumunda AB'ye üyelik yolunun açık olduğu bildirildi.
AB Komisyonu, Türkiye'nin üyeliğinin 10 yıldan daha fazla süreceğini ve nihai hedefe kadar reformlarla dolu yolculuğun da önem taşıdığını belgede vurguladı.
“Genişlemiş, birleştirilmiş Avrupa, küreselleşmeyi vatandaşlarının çıkarına şekillendirmede güçlü bir potansiyel taşımaktadır. AB Komisyonu yeni genişlemeleri tamamen desteklemektedir” denilen belgede, genişlemenin barış, refah, özgürlük ve demokrasi açısından AB'nin en güçlü politik aracı olduğu vurgulandı.
2004 yılında çoğu eski Doğu Blokuna mensup 10 yeni ülkenin katılımının ardından AB Komisyonu'nun tüm enerjisini Güneydoğu Avrupa'ya odakladığı kaydedilen belgede, bu konuda süren tartışmanın farkında olarak AB kurumlarının, genişlemenin yarattığı artı değerleri kamuoyuna sunmak ve hazmetme kapasitesini derinlemesine analiz etmek sorumluluğunu taşıdığı hatırlatıldı.
En son yayımlanan Eurobarometer kamuoyu yoklamasında genişlemeye verilen desteğin yüzde 55 olduğuna dikkat çekilen belgede, “Genişleme Avrupa için kazan-kazan senaryosudur. Bunda hem yeni katılan ülkelerin vatandaşları, hem de mevcut ülkelerin vatandaşları için yüksek faydalar vardır” ifadelerine yer verildi.
Türkiye'nin üyeliği hakkında AB Komisyonu'nun tutumu açıklanırken, ”Modernizm yolunda ilerleyen ve Avrupa değerlerini benimseyen, istikrarlı, demokratik, refahını artıran ve komşularıyla barış içinde yaşayan bir Türkiye'ye Avrupa'nın ihtiyacı var. Bu nedenle katılım müzakerelerini başlattık” denilen belgede, Türkiye'nin sıkı kriterleri tam olarak karşılaması durumunda AB'ye üyelik yolunun açık olduğu bildirildi.
AB Komisyonu, Türkiye'nin üyeliğinin 10 yıldan daha fazla süreceğini ve nihai hedefe kadar reformlarla dolu yolculuğun da önem taşıdığını belgede vurguladı.