Güncelleme Tarihi:
"Yüksekova’da katliam var. Milletvekillerimiz Yüksekova’ya girmeye çalışıyor. Ama oranın atanmış memuru AKP valisi girişi yasaklamış, kapatmışlar panzerle, tankla, TOMA ile şehrin girişini kapatmış. Bizim milletvekillerimiz Hakkâri’de yüzde 90’ın üzerinde oy aldılar. Neredeyse yüzde 100 yani. AKP’nin Ankara’da üç imza ile atadığı vali var ya onun memuru emir vermiş, halkın yüzde 100 oyunu almış vekiller şehre giremez demiş. Hakkâri’nin vekilleri Hakkâri’ye giremez diyor. Şimdi ben size soruyorum, Kürtler özerklik ilan etmesin ne yapsın? Orada yanlış olan Hakkâri halkı mı? Yanlış yapan Hakkâri milletvekilleri mi? Orada fazla olan Hakkâri halkı mı atanmış memur vali mi? Fazlalık olan validir. Ya valiler seçimle iş başına gelsin ya da alın valilerinizi götürün Ankara’ ya kardeşim. Seçilmişlerimize böyle hakaret edemezsiniz, böyle terbiyesizce yaklaşamazsınız. Halkın iradesine bu şekilde hakaret edilmesine asla göz yumamayız. Bugün bunu yapan bu terbiyesizliği yapan yarın bu halkın bombalanmasının önünü açarlar. İşte Bağdat’ta o dönemin Baas rejimi de benzer uygulamalarla başladı.
‘İÇSAVAŞA RAZILAR’
Önce gazla copla, yetmedi arkasından tankla topla, yetmedi arkasından savaş uçakları ile kendi şehirlerini bombaladılar. Böyle başladı işte Suriye, böyle Suriye haline geldi. Irak bu şekilde iç savaşa sürüklendi. Şimdi aynısını Türkiye’de dayatıyorlar. Ve bunlar iktidarını kaybetmemek için 50 bin defa içsavaşa razılar. 50 bin defa birbirimizi boğazlamamıza razılar. Yeter ki koltukları ellerinden gitmesin. Günahları çok, suçları çok, koltuk gidince hesap verecekler. İşledikleri suçların, çaldıkları haram paranın hesabı sorulacak çünkü. Katliamların hesabı sorulacak, Roboski’nin, Gezi’nin, Kobani’nin hesabı sorulacak. Bu yüzden koltuklarını kaybetmemeleri lazım.”
‘AKP’NİN LÜTFU DEĞİL’
Demirtaş geçici seçim hükümetinde yer almaları ile ilgili olarak ise “Bu bize AKP’nin lütfu değil, AKP ile koalisyon değil, AKP ile oturup pazarlık ile aldığımız koltuklar değil. Geçici seçim hükümetinde halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz. Orada artık HDP’li bakanlar değil, orada artık işçiler var, Kürtler var, köylüler var, çiftçiler var, kadınlar var, ezilenler var, Aleviler var” dedi.
Başkanlık sistemi gelirse federasyonu tartışırız
HDP lideri Demirtaş, Avusturya’nın saygın gazetelerinden ‘Die Presse’ gazetesine verdiği demeçte, örnek aldıkları Avusturya’daki eyalet sisteminin Türkiye’de uygulanmasını istediklerini söyledi. Demirtaş, gazetenin, “Sizin partiniz Avusturya’daki federal sistemi örnek alıyor ve Türkiye’de uygulanmasını istiyor. Kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgeler için bu ne anlama geliyor” sorusuna şu yanıtı verdi: “Avusturya’da eyaletlerdeki gibi Türkiye’de vilayetlerde halkın seçtiği temsilciler hükümet ederse, ülke rahatlar. Şimdi valiler seçilen temsilcilerin üzerinde. Demokratik değerlere aykırı bu. Böyle bir reform, sonunda elbette Kürtlerin de yararına ama sadece onların değil. Erdoğan eğer başkanlık sistemini getirmek istiyorsa o zaman bizim de federal devlet modelleri üzerinde tartışma hakkımız olduğunu düşünüyoruz.”