Dünya basınından manşetler - 22 Aralık

Güncelleme Tarihi:

Dünya basınından manşetler - 22 Aralık
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2010 09:43

Dünyada bugün öne çıkan manşetler:

Haberin Devamı

AGENCE FRANCE PRESSE: Ahmedinejad nükleer görüşmeler için Türkiye’ye geliyor

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve yeni Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, İstanbul’da düzenlenecek Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) zirvesi için Türkiye’ye gidecek.

 

Salihi, Perşembe günü başlayacak olan ziyarette İran’ın Dışişleri Bakanı olarak ilk uluslararası görüşmesine katılacak. Salihi’nin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yapacağı görüşmede, Tahran’ın nükleer programına yönelik konuları ele alması bekleniyor.

 

İran, Cenevre’de düzenlenen ilk görüşmenin ardından, Ocak ayının sonunda nükleer programı üzerinde temaslarda bulunmak için P5+1 ülkeleriyle İstanbul’da ikinci kez bir araya gelecek.

Haberin Devamı

 

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Selçuk Ünal, “Görüşmeye ev sahipliği yapacağız ancak talep edilirse daha fazlasını yapmaya hazırız” açıklamasını yaptı. Diğer yandan, Salihi yeni görevine gelir gelmez Ankara’yla ilişlilerin güçlendirilmesinin Tahran’ın önceliği olduğunu belirtmişti.

 

İran’ın baş nükleer müzakerecisi görevini sürdüren Salihi, “Türkiye, stratejik konumu öne çıkan ve İran’la ortak ideolojik, kültürel zemin paylaşan güçlü bir ülke” açıklamasını yaptı.

 

Perşembe günü başlayacak zirvede bir araya gelecek dışişleri bakanlarının bir dizi anlaşmaya imza atması bekleniyor. Zirvenin sonrasında, Türkiye, Pakistan ve Afganistan’da katılacağı güvenlik işbirliği görüşmelerine ev sahipliği yapacak.

 

CYPRUS MAIL: Kıbrıs Rum Kesimi-İsrail anlaşması Türkiye’yi ilgilendirmez

Kıbrıs Rum Kesimi hükümeti, İsrail ile aralarında yapılan münhasır ekonomik alanlar üzerindeki anlaşmaya Türkiye’nin verdiği tepkiye yanıt olarak, ülke egemenliğinin başka ülkeleri ilgilendirmemesi gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

 

Hükümet sözcüsü Stefanos Stefanou, “Kıbrıs Rum Kesimi’ni ilgilendiren ve egemenlik haklarını içinde kalan konular, diğer ülkelerin yetkinliği altına girmez” açıklamasında bulundu. Stefanou, “Kıbrıs Rum Kesimi İsrail ile yapılan anlaşma konusunda düzenli ve ciddi olarak çalışıyor” ifadesini kullandı ve anlaşmayı sonuçlandırarak Kıbrıs Rum Kesimi’nin egemenlik haklarının savunulmaya devam edeceğini belirtti.

 

Stefanou ayrıca, “Egemenlik haklarımızın bize sunduğu avantajlardan en iyi şekilde yararlanmak istiyoruz” dedi.

 

İsrail ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında geçtiğimiz Cuma günü imzalanan anlaşma, iki ülke arasında münhasır ekonomik alanların sınırlarını belirliyor ve bölgedeki mineral rezervler için planlanan projelerin önünü açıyor.

Haberin Devamı

 

Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için her iki ülkenin parlamentosundan onay alması gerekiyor. Stefanou, hükümetin egemenlik haklarını korumak istediğini, aynı zamanda anlaşmalar yaparak bu hakları güçlendirdiğini belirtti.

 

Ticaret Bakanı Antonis Paschalides ise İsrail’le yapılan anlaşmanın hem ekonomik hem de politik alanda “çok büyük öneme sahip olduğunu” söyledi.

 

AFP haber ajansı, anlaşmanın yapılmasının ardından Türkiye’nin İsrail büyükelçisi Gabi Levi’yi çağırarak kınadığını belirtmişti. İsrail, bu gelişmenin ardından Türkiye’nin itirazlarını reddetmiş ve konunun çift taraflı olmadığını, Ankara’nın anlaşmada söz sahibi olmasına gerek bulunmadığını ifade etmişti.

Haberin Devamı

 

WALL STREET JOURNAL: START anlaşması Obama’nın zaferiyle sonuçlanmaya çok yakın

Rusya ile imzalanmak istenen yeni Nükleer Silahların Azaltılması (SART) anlaşması ABD Senato’sunda kabul edilecek gibi görünüyor. ABD Başkanı Barack Obama, Cumhuriyetçi Parti’de çatlağa neden olan anlaşma için desteğini artırıyor.

 

Cumhuriyetçiler, önemli bir ulusal güvenlik konusunda Obama’yı destekleyip desteklememek konusunda ayrışıyor.

 

Salı günü en az 11 Cumhuriyetçi senatör partilerinin START anlaşmasına karşı duruşuna karşı gelerek anlaşmayı desteklemeye karar verdi. Bu gelişmeyle, anlaşmanın Senato’dan geçmesi için yeterli oyun çıkması bekleniyor.

 

Bugün yapılacak son oylamada anlaşmanın kabul edilmesi halinde, Obama ara seçimlerde aldığı ağır yenilgiye rağmen, Avrupalı müttefiklerine iç politikada halen ağırlığını koyabildiğini göstermiş olacak.

Haberin Devamı

 

Ayrıca, anlaşmanın Senato’da onaylanması halinde, ABD tarihinde ilk kez bir Demokrat başkan sunduğu nükleer anlaşmayı yürürlüğe koyma başarısını gösterecek.

 

FINANCIAL TIMES: Çin euro krizinin aşılması için elini uzatacak

Çin, Avrupa’nın finansal istikrarını desteklemek için daha fazla “düzenli hareket etme” özü verdi. Avrupalı yetkililer, bu kapsamda Pekin’in borçlanma krizinin merkezinde bulunan ülkelerin devlet tahvillerini almaya devam edeceğini belirtti.

 

Adını vermek istemeyen yetkililer, Çin Başbakan Yardımcısı Wang Qishan’ın, “gerekli olduğu takdirde” Avrupa’nın finansal istikrarını dengede tutmaya yardımcı olmak için taahhütte bulunduğunu belirtti. Wang, yılda bir kez düzenlenen ve Salı günü üçüncüsü gerçekleştirilen Çin-Avrupa Birliği (AB) Üst Düzey Ekonomik ve Ticari Diyalog zirvesinde bu açıklamayı yaptı.

 

Çin basınında yer alan haberlere göre, Wang, AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından euro bölgesine istikrar getirmek için alınan önlemleri desteklediklerini belirtti. Ancak verecekleri destek hakkında çok az detay verdi.

 

Çin, son aylarda Avrupa’nın finansal alanda en büyük destekçilerinden biri haline geldi. Devlet Başkanı Hu Jintao, geçtiğimiz ay ziyarette bulunduğu Portekiz’e yardımda bulunmak için “sıkı önlemler” alabileceklerini belirtti ve devlet tahvilleri alabileceklerinin sinyalini verdi.

 

Bundan bir ay önce ise Başbakan Wen Jiabao, Yunanistan’dan devlet tahvilleri alacaklarını ve Atina’ya doğrudan yabancı yatırımlarını artıracaklarını belirtti. Euro bölgesinin 440 milyon euroluk yardım paketinin başında olan Kalus Regling de, Avrupa’nın devlet tahvillerini almaya istekli olan Çin’in, İrlanda’ya sağlanacak 85 milyon euroluk yardımın önemli bir kısmını karşılayabileceğini belirtti.

 

Avrupa, Çin’in en büyük ihracat pazarını temsil ediyor. İki taraf arasındaki ticaret 2010’un ilk 11 ayında 434 milyar dolar olarak gerçekleşirken, Pekin kıtada finansal istikrarın korunmasına büyük önem veriyor.

 

GUARDIAN: Wikileaks: Bangladeş ölüm tugayı İngiliz hükümeti tarafından eğitildi

Wikileaks’in sızdırdığı belgelerde, insan hakları örgütleri tarafından “ölüm tugayı” olarak tanımlanan Bangladeş’teki bir milis kuvvetinin İngiliz hükümeti tarafından eğitildiği ortaya çıktı.

 

Hızlı Etki Taburu (RAB) adıyla bilinen kuvvetin son yıllarda yüzlerce yargısız infaz gerçekleştirdiği ve kurbanlarına işkence ettiği belirtildi. Belgelere göre RAB, “araştırmacı sorgulama teknikleri” ve “savaş kuralları” konusunda İngiliz hükümetinden eğitim aldı.

 

ABD ve İngiltere’nin Bangladeş’teki terörle mücadele amaçlarını içeren belgelerde, RAB üyelerine verilen eğitimden de bahsediliyor. Belgelerden birinde, ABD’nin milislere insan hakları dışında kalan bir alanda eğitim vermesinin ABD yasalarıyla uyuşmayacağı, çünkü RAB’ın çok fazla insan hakları ihlalinde bulunduğu bilgisi yer alıyor.

 

İnsan hakları savunucuları, altı yıl önce oluşturulan RAB’ın binden fazla insanın öldürülmesinden sorumlu olduğunu düşünüyor. Eylül 2009’da, milis kuvvetinin üst düzey liderlerinden biri, adamlarının açtığı “çapraz ateşlerde” 577 kişiyi öldürdüğünü açıkladı. Bu yılın Mart ayında ise yeni bir açıklama yapılarak, 622 kişinin öldürüldüğü belirtildi.

 

İnsan hakları örgütleri, RAB’ın adam kaçırma ve gasp olayları, çapraz ateş açılarak saldırı düzenlenmesi için büyük miktarlarda rüşvet alındığını ortaya koyan bilgiler sundu. Diğer yandan, belgelerde her ne kadar ülkedeki terörle mücadeleye katkıda bulunma amacı taşısalar da, ABD ve İngilizlerin RAB’ın güç kazanmasına destek verdikleri belirtiliyor. Bunun nedeni ise adaletin çok düşük olduğu ülkede milis kuvvetinin saygı edinmiş olduğunun belirtilmesi.

 

ABD’nin Dhaka Büyükelçisi James Moriarty, Washington’a gönderdiği kriptolardan birinde, RAB için “günün birinde Bangladeş’in FBI’ı (Federal Araştırma Bürosu) haline gelecek” tabirini kullanıyor.

 

Diğer bir kriptoda ise Moriarty “İngiliz yetkililerin RAB güçlerini soruşturma teknikleri ve çatışma kuralları gibi alanlarda 18 aydan beri eğittiklerini söylediğini” belirtiyor. RAB’ın eğitim dalından sorumlu ismi Mejbah Uddin, Guardian’a 2009’un yazında göreve geldiğinden beri hiçbir insan hakları eğitiminin söz konusu olmadığını belirtti. Dahası, belgeler, İşçi Partisi’nin görevde olduğu dönemde İngiliz hükümetinin yaklaşık üç yıl RAB milislerine eğitim vermeye başladığını gösteriyor.

 

BBC TÜRKÇE: İngiltere ve Rusya'dan karşılıklı sınır dışı

İngiltere ve Rusya, casusluk suçlamaları nedeniyle karşılıklı olarak diğer ülkenin bir diplomatını sınır dışı ettiler.

 

İngiltere'nin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada, 10 Aralık tarihinde Rusya büyükelçiliğinin bir çalışanının İngiliz çıkarlarına karşı istihbarat aktiviteleri yürüttüğü için ülkeden ayrılmasının istendiği doğrulandı.

 

Bu olaydan altı gün sonra ise, Rusya Moskova'daki bir İngiliz diplomatın ülkeyi terk etmesi talebinde bulundu.

 

İki diplomatın da kendi ülkelerine dönüş yaptığı belirtiliyor. Casusluk iddialarına dair detaylar kamuyla paylaşılmadı.

  

Rusya'nın talebiyle ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, "bu eylemin gerekçelerini reddediyoruz" dedi.

 

Hague, "Rusya ile daha yapıcı bir ilişkiye açığız, ancak her ülkeyle olduğu gibi, bu İngiltere kanunlarına saygı çerçevesinde mümkün" diye ekledi.

 

Rusya'nın Londra Büyükelçiliği ise henüz bir açıklama yapmadı. BBC’nin diplomasi muhabiri Bridget Kendall, iki ülkenin de birbirleriyle olan ilişkileri düzeltmek istediğini, dolayısıyla bu sınırdışıların diplomasiyi sekteye uğratmayabileceğini söylüyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!