Dünya basınından manşetler - 2 Aralık

Güncelleme Tarihi:

Dünya basınından manşetler - 2 Aralık
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2010 10:21

Dünyada bugün öne çıkan manşetler:

Haberin Devamı

GUARDIAN: Wikileaks belgelerine göre ABD’nin gözünde Rusya bir “mafya devleti”

Wikileaks’in yayımladığı son parti belgeler özellikle son dönemde ABD ile Rusya arasında yaşanan yakınlaşmaya ve “ilişkileri sıfırlama” çabalarının aksine ABD’li diplomatların, özellikle Vladimir Putin döneminde yetkililerin, oligarkların ve organize suç örgütlerinin “sanal bir mafya devleti” oluşturduğu yönünde tespitleri olduğunu ortaya koydu.

 

Silah kaçakçılığı, kara para aklama, zimmetine para geçirme, mafyayı koruma, zorlama ve rüşvet, Kıbrıs Rum Kesimi’nde bulunan off-shore banka hesaplarına gönderilen valizler dolusu para: Wikileaks’in yayımladığı belgelerde yılda 300 dolar civarında rüşvetin döndüğü ve hükümetle organize suç örgütleri arasındaki ayrımın çoğu zaman ortadan kaybolduğu bir sistemden bahsediliyor.

Haberin Devamı

 

En dikkat çeken iddialar şöyle:

n    Rus ajanları önemli mafya patronlarını kullanarak silah kaçakçılığı gibi suç operasyonları yürütüyor.

n    Polis, istihbarat ajansları ve savcılık gibi yasa uygulama birimleri suç örgütleri için defakto koruma sağlıyor.

n    Dev rüşvet ağı polisin, yetkililerin ve KGB’nin yerine kurulan istihbarat kurumu FSB çalışanlarının şahsi zenginliği için bir vergi sistemi gibi işletiliyor.

n    Rus mafyasının İspanya’yla bağlantılarını inceleyen müfettişler, organize suç örgütleriyle ortak iş yapan Rus savcıları, subayları ve politikacılarından oluşan bir liste hazırladı.

n    Putin görevde olduğu dönemde “yasadışı uygulamalar”ı bir araya getirmekle suçlanıyor.

 

Bu iddialar, Başbakan Putin’in FIFA Yürütme Komitesi’yle görüşüp, Rusya’nın 2018 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya talip olduğunu açıklamasının hemen öncesinde geldi. Putin dün gece apar topar Zürih ziyaretini iptal etti ve bunun bir karalama kampanyası olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

 

Belgeler yayımlanmadan kısa bir süre önce CNN’de Larry King Show’a da öfkeli bir röportaj veren Putin, belgeleri kınayarak ABD’yi Rusya’nın işlerine burnunu sokmaması konusunda uyardı. ABD’li diplomatların kendisini ve Medvedev’i “Batman ve Robin” olarak nitelendirmesinin kendisini eğlendirmediğini ifade eden Rusya Başbakanı, “Açık söylemek gerekirse, bu eleştirinin böyle bir kibir ve böyle bir kabalıkla u kadar etik dışı bir biçimde yapılacağını tahmin etmiyorduk” dedi.

 

FINANCIAL TIMES: Fed’in yardım paketi, Avrupa bankalarına gitti

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) kriz zamanında piyasaya sürdüğü 3.3 trilyon dolarlık acil yardım kredisinin çok büyük bir kısmının yabancı bankalara gittiği ortaya çıktı.

Haberin Devamı

 

Yurtdışındaki bankaların bu yardım fonunun büyük bir kısmını kullanması, krizin küresel yapısının ve Fed’in dünya bankacılık sektöründeki “son kredi mercii” olarak rolünün altını da çizmiş oldu.

 

Ancak İngiliz Barclays, İsviçreli UBS ve Belçikalı Dexia’nın milyonlarca dolar kredi kullanması, Fed’in Wall Street’i kurtarmasıyla öfkelenen çevreleri daha da sinirlendirebilir.

 

Örneğin Vermont bağımsız senatörü Bernie Sanders, “Burada yabancı bankaları kurtarmak için harcanan çok büyük paralardan bahsediyoruz. ABD Merkez Bankası, dünyanın merkez bankası mı oldu?” dedi.

 

CNN: Amazon server’larını Wikileaks’e kapattı

Bu haftanın başından bu yana server’ları Wikileaks’e ev sahipliği yapan Amazon bu ilişkiye son verdi. Wikileaks de Twitter’dan yaptığı açıklamayla bu durumu teyit etti.

Haberin Devamı

 

Wikileaks Twitter mesajında “Amazon’da bulunan Wikileaks server’ları kapatılmıştır. Söz özgürlüğü, özgürlüğün ülkesi – iyi o zaman, biz de dolarlarımızı Avrupa’daki insanları çalıştırmak için harcarız” dedi.

 

Dün Türkiye saatiyle öğleden sonra bir müddet erişilemeyen siteye akşam saatlerinde erişim yeniden açıldı.

 

ABD’de Senatör Joe Lieberman, olayı duyuran ilk resmi ağız oldu. Wikileaks’i en ağır dille eleştiren isimlerden biri olan Lieberman, Amazon yetkililerinin kendisine siteyi çökerttiklerini bildirdiğini söyledi.

 

Lieberman yaptığı yazılı açıklamada, “Keşke Amazon, Wikielaks’in daha önce kamuoyuyla gizli belgeler paylaşmasının ardından böyle bir karar alsaydı. Şirketin Wikileaks’i kapatma kararı doğrudur ve Wikileaks’in dağıtım için kullandığı diğer şirketlere de örnek olmalıdır” dedi.

Haberin Devamı

 

İnternet üzerinden perakende satış yapan Amazon’un ABD’nin çeşitli noktalarında server’ları bulunuyor. Şirket üçüncü şahıslara serverlarında alan kiralıyor. Amazon’dan henüz Wikileaks’le ilgili resmi bir açıklama gelmedi.

 

BBC TÜRKÇE: ABD: Julian Assange bir anarşist

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley, bakanlığa ait gizli belgeleri yayımlayan internet sitesi Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın bir anarşist olduğunu söyledi.

 

Philip Crowley, "Assange gazetecilere tanınan hakları ve korumayı hak etmiyor" dedi.

 

Crowley, ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait belgelerin sızdırılmasının, basın özgürlüğünün hayati önem taşıdığına yönelik görüşlerini ise değiştirmediğini belirtti.

 

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bu açıklamaları, düzenlediği basın toplantısı sırasında gazetecilerin, Amerikalı yetkililerin bundan sonra kendilerine konuşmaya devam edip etmeyeceğini sormaları üzerine yaptı.

 

Amerika Birleşik Devletleri'nde, Assange'ın tutuklanmasına yönelik çağrılar artıyor.

Son başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olmak için mücadele veren siyasetçilerden Mike Huckabee'nin ise belgelerin sızdıranların vatana ihanetten suçlu oldukları ve idam cezasıyla yüzleşmeleri gerektiğini söylediği bildiriliyor.

 

Wikileaks sitesinin sözcüsü Kristinn Hrafnsson yaptıkları çalışmanın yasalara aykırı olmadığını, ellerinde ABD yazışmalarına ilişkin yüz binlerce belge bulunduğunu, bunların tamamını yayımlamalarının aylar alacağını söylemişti.

 

Hrafnsson ayrıca ''Eğer küresel istikrar aldatma ve yalanlara dayalı ise onun biraz sarsmak da gerekli'' demişti.

 

Obama'dan 'Wikileaks operasyonu'

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama da bir terörle mücadele uzmanını, çok gizli Amerikan belgelerinin Wikileaks'te yayımlamasının neden olacağı zararı en düşük düzeye indirmekle görevlendirdi.

 

Russell Travers, binlerce gizli belgenin nasıl hükümete ait internet üzerindeki özel dosyalardan, Wikileaks'e sızdırıldığını bulmaya çalışacak.

 

Travers ayrıca Amerikan hükümetinin bilgisayar şebekesinin güvenliğini artırmaya da çalışacak.

 

REUTERS: “Kuzey Kore, Güney’i bu yıl içinde yeniden vuracak”

Japonya’nın Shimbun gazetesinde bugün yer alan bir habere göre Kuzey Kore’nin bu yıl sona ermeden Güney Kore’yi vurması bekleniyor. Haber adı açıklanmayan ancak Kuzey Koreli bir yetkiliyle görüştüğü belirtilen bir kaynağa dayandırılıyor.

 

Kuzey Kore’nin Güney Kore’nin kuzeybatısında bulunan Gyeonggi eyaletini hedef alacağı aynı zamanda Güney Kore’nin Sarı Deniz’deki savaş gemilerini de yok etmeye çalışacağı belirtildi. Haberin kaynağının Kuzey Kore ile Güney Kore arasında geçtiğimiz hafta yaşanan ve dört kişinin ölümüne yol açan çatışmanın ardından Pyongyang yetkilileriyle görüştüğü ifade edildi.

 

Ancak gazete Kuzey Koreli yetkilinin belli bir plan üzerinden konuşup konuşmadığının belli olmadığını bildirdi.

 

Bu haberle euroda ve Avustralya dolarında değer kayıpları yaşanırken Tokyo piyasaları yüzde 1.7 yükseldi.

 

PLANET: Avrupa’da 2000’lerde başında gündem hep Türkiye

Dünya Wikileaks depreminin yarattığı hasarı tespit etmeye çalışırken yeni belgeler de gelmeye devam ediyor. Dünden bugüne kamuoyuyla paylaşılan belgelerin toplam rakamı 607 oldu.

 

Bu yeni belgelerde doğrudan Ankara Büyükelçiliği ya da İstanbul Konsolosluğu’ndan gönderilen yazışmalar olmasa da, özellikle Paris mahreçli belgelerde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği vb. konularda yaşanan tartışmaların detaylarına sıklıkla rastlanıyor.

 

Örneğin büyükelçilikte 12 Aralık 2006 hazırlanan “Gizli” kodlu belgeye göre ABD’nin Avrupa’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried ile Cumhurbaşkanlığı Diplomatik Danışmanı Maurice Gourdault-Montagne arasındaki görüşmede bir Rusya ile ilişkiler ve Kosova sorunu gibi konuların yanı sıra Türkiye-AB ilişkileri de konuşuldu.

 

“TREN KAZASI”

Fried’in Gourdault-Montagne’a “Türkiye ile AB arasında bir tren kazasından kaçınmak için nasıl bir plan yapıyorsunuz?” sorusunu yöneltmesi üzerine Fransız diplomat, Fransa’nın Türkiye’yi desteklediğini ancak Türkiye’nin AB’nin kurallarına göre oynaması ve taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Annan Planı için yapılan referandumda “hayır” çıkmasının AB’nin suçu olmadığı, bunun Ankara Protokolü’nü uygulamaya koymak için bir bahane olmadığı belirtildi. Türkiye’nin bir jest olarak protokolü uygulamasının çok önemli olduğunu belirten Gourdault-Montagne, Erdoğan MErkel’e “Daha fazla jest yapmayacağız” demiş olsa da Türklerin daha önce defalarca yaptıkları gibi son dakikada bir yol bulacaklarını umduğunu belirtti.

 

Fried ise AB’nin Ankara Protokolü’nün uygulanmasıyla ilgili yargılarında tek taraflı olmaması ümidini dile getirdi ve Gourdault-Montagne’a AB’nin de kendi taahhütlerini yerine getirmediğini söyledi. (Gourdault-Montagne bu iddiayı şiddetle reddetti.) Fried Türkiye’nin stratejik öneminin çok büyük olduğunu da sözlerine ekledi.

 

SARKOZY’DEN TÜRKİYE’YE ERMENİ TASARISI KIYAĞI

26 Haziran 2007 tarihli bir başka belgede ise ABD Dışişleri Müsteşarı William Burns’le Fransa Dışişleri Bakanlığı Siyasi Direktörü Gerard Arnaud görüşmesinin detayları yer aldı. Görüşmede Burns PKK’nın o dönemde açıkladığı eylemsizlik kararı ve Irak’taki sınır ötesi operasyon değerlendirmeleriyle ilgili bilgi verirken, Arnaud, Sarkozy ve Levitte’in Türkiye’yle olan tansiyonu düşürmek için bir teklif hazırladığını söyledi.

 

Buna göre Türkiye’ye ortaklık seçeneği sunulmasıyla birlikte müktesebatın 31 ve 35’inci başlıklarıyla ilgili detaylar üyelere uygulandığı gibi uygulanacaktı. Levitte ayrıca Sarkozy’nin Türkiye ziyaretinde Fransa Senatosu’nda tartışılan “Ermeni Soykırımı” tasarısının ölümünü garantileyeceğini de söyledi.

 

MUHALEFETE TÜRKİYE ELEŞTİRİSİ

Fransa Sosyalist Partisi Genel Sekreteri François Hollande’ın büyükelçilere verdiği davette, AB’nin geleceğiyle ilgili değerlendirmelerinde de Türkiye tartışmaları kendine yer buldu. Hollande’ın AB sınırlarının yeniden değerlendirilmesi ve birliğin nereye kadar genişleyeceği konusunda AB içinde bir karar alması gerektiği ifadeleri üzerine, davete katılan birçok isim Hollande’ın bu koşullar altında Türkiye yanlısı tavrını yeniden değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

 

Fransa seçimleri öncesi Nicolas Sarkozy ve Segolene Royale’in dış politika yaklaşımlarını karşılaştıran bir raporda ise Sarkozy’nin ABD’nin “finosu” yaklaşımı gütmeyeceğinin en önemli örneği olarak Washington’ın desteğine karşın Türkiye’nin AB üyeliğine muhalefet edeceğini söylemesi verildi.

 

ASIL SORUN ALMANYA VE İSPANYA

Türkiye-AB ilişkileri konusu sadece Paris’te değil Brüksel de gündemin önemli maddeleri arasında yer alıyor. Avrupa Komisyonu’nun Dış İlişkilerden Sorumlu Üyesi Chris Patten’la yapılan bir görüşmenin 28 Nisan 2004 tarihli raporuna göre Patten, Komisyon içinde Türkiye’nin üyeliğine en fazla destek veren ismin kendisi olduğunu söyledi.

 

Olayın teknik boyutlarını değerlendirerek konuşan Patent, Komisyon’un üyelik müzakerelerini başlatmaktan başka bir seçeneği olmadığını ancak Avrupa’daki siyasi ortamın Türkiye’nin üyeliği için uygun olmadığını söyledi. Patent sorunun “kafasına göre politika değiştiren” Chirac olmadığını Almanya ve İspanya’daki muhafazakar partilerin muhalefeti olduğunu belirtti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!