Dünü unutmadan günü yaşa

TEMPO Dergisi’nin bir sloganı var, bayılıyorum.

Haberin Devamı

“Dünü unutmadan, günü yaşa” diyor.
Ne kadar doğru...
Çoğu zaman geleceği düşünürken, bu günü ıskalayıp geçiyoruz.
Çoğu zaman büyük büyük hayaller kurarken, kendimize büyük büyük hedefler belirlerken, insanları asıl mutlu edenin küçük ayrıntılar olduğunu unutuyoruz.
Ben de dünü unutmadan, günü yaşamanızı tavsiye ediyorum.
Siyaset düşünmeden, kimin aday olup olmayacağı senaryolarıyla uğraşmadan bir gün geçirmek istiyorum.

Dünü unutmadan günü yaşa

Türkiye’yi sevmek için 90 neden

TEMPO’nun ekim sayısında özel bir dosya var. “Cumhuriyetin 90’ıncı yılında Türkiye’yi sevmek için 90 neden” diye... Okurken ben de yorumladım kendi kendime... Tabii, bu Tempo’nun listesi, galiba benimkiler 90’lık bir listeye sığmıyor. Çünkü, bu coğrafyayı gerçekten seviyorum.
Tempo’nun listesi şöyle...
1 – Simit: Şöyle demişler. “İstanbullular kendi sokak simitlerine toz kondurmazlar. Ankaralılar ‘En güzel bizimki’ der. İzmirliler ‘Gevrek onun adı’ deyip başka bir tartışma açar. Adına ne denirse densin, bu susamlı hamur halka dünyanın en ucuz, en basit, en lezzetli yemeğidir Türkler için...”
2 – Tarihi Yarımada / İstanbul: Eski İstanbul’un kalbi...
3 – Ankara’nın dostluğu: “10 dakikaya oradayım.” Klasik bir Ankara cümlesi.
4 – İstanbul Boğazı: Bir denizle ikiye, dahası iki kıtaya ayrılan şehir var mı dünya üzerinde?
5 – Alaçatı sörf: Artık dünya tanıyor.
6 – Türk kahvesi: Onsuz bir Türkiye düşünülebilinir mi?
7 – Kahve falı: Cümleler değişmese de fal merakı bitmez.
8 – Bodrum’un begonvilleri: Keşke bütün begonviller Bodrum’daki gibi güzel gözükse...
9 – Kapadokya’da balon turu: Peri bacalarının efsanevi güzelliğine havadan şahit olmanın en güzel yolu.
10 – İnce belli bardakta çay: Bir klasik...
11 – Kına geceleri: Bekarlığa veda son dönemde galiba daha fazla gündemde...
12 – Kıkpınar güreşleri: “İki yiğit çıktı meydane, ikisi de birbirinden merdane...” diye başlar, ilgi hep devam eder.
13 – Semaver: Çay içmenin en keyifli hali...
14 – Caddebostan sahil: Mutlu filmlerden çıkmış gibi bir İstanbul fotoğrafı galiba en güzel Caddebostan’da...
15 – Vapur yolculuğu: Çok özledim, ilk fırsatta...
16 – Bayramlar: Şahsen ben eski bayramları özlüyorum, elbette aramızdan sonsuzluğa uğurladıklarımızı da...
17 – Antep baklavası: Hiçbir yerde yapılana benzemez. Ben bile dayanamıyorum.
18 – Sezen Aksu: “Memleketime çoktan bahar gelmiştir. Başakları şimdiden göğe ermiştir. Ağları gelincik basmıştır, yer gök ve yürek çiçek açmıştır.” Yüreklere dokunan biri o...
19 – Yaprak sarma: Yapması saatler sürer, yemesi sadece birkaç saniye...
20 – Kız Kulesi: İstanbul’un en zarif simgesi, keşke İzmir’de de olsa...
21 – Futbol tutkusu: Artık bu tutku beni ürkütüyor.
22 – Nazar boncuğu: Kem gözlerden korunmak kolay mı?
23 – Karadeniz insanı ve fıkraları: Karadeniz insanı konusu olduğu fıkralara herkesle gülecek kadar hoşgörülüdür de...
24 – Semt pazarları: Türkiye’nin her yerinde bir semt pazarı bulmanız garanti...
25 – Sokak hayvanları: Çok sevimliler, ama o kadar çoklar ki...
26 – Tereyağlı pilav: Doktorlar ve diyetisyenler lütfen iltimas geçin.
27 – Adalar: Keyfi güzel, yaşaması güzel.
28 – Tekstil ürünleri: Yurt dışından artık alışveriş yapmanıza gerek yok.
29 – Lokum: En güzeli çifte kavrulmuş fıstıklı olanı.
30 – Annelerimiz: Bizim annelerimiz bambaşkadır.
31 – Hamsi: Lezzeti büyük, fiyatı küçük...
32 – Eski Türk filmleri: Kemal Sunal, Şener Şen güldürür, Münir Özkul baba gibi sarmalar, Adile Naşit anne şefkatiyle kucaklar. Seviyorum eski filmleri...
33 – Memleketin kurtarıldığı sohbetler: Bu ara o kadar çok yapıyoruz ki... Bugün yapmayın ne olur.
34 – Baba figürü: “Beyba” derdik, “Babişkoluğa” terfi ettiler. Temsil ettikleri değişir mi, babalarımızın...
35 – Boğazda Galata’da balık tutanlar
36 – Kapalıçarşı
37 – Kuru fasulye soğan: “Sevmiyorum” diyeni gördünüz mü?
38 – Halay çekmek: Düğünlerin kaçınılmaz sonu...
39 – Sufizm ve dervişler: “Bir ben var benden içeri” diyen Yunus Emre’nin, “Kim olursan ol yine gel” diyen Mevlana’nın toprakları burası...
40 – Kültür zenginliği: Bu coğrafyada Yahudisi, Rumu, Ermenesi, Süryanisi, Küdrü, Lazı, Çerkezi de yaşıyor; göçmeni de, Türk’ü de... Bu büyük bir zenginlik.
41 – Türküler
42 – Fazıl Say
43 – Hasankeyf: Görmediyseniz acele edin.
44 – Müzeler: Müzelerdekiler çok daha fazlası ne yazık ki, depolarda.
45 – Kahvaltı: Beğenmeyiz öyle her kahvaltıyı.
46 – Pazarlık yapabilmek
47 – Aile: Türkiye’nin en güçlü olduğu şey bence...
48 – Komşuluk: “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” sözü hala geçerli.
49 – Kestane şekeri
50 – Fedakar Türk kadını: “Yuvayı dişi kuş yapar” sözü ataerkil yapının yansıması olsa da kadın ailenin gerçek direğidir.
51 – Ramazan pidesi
52 – Cem Yılmaz: Türk insanının şifrelerini çözmüş bir sosyolog gibi...
53 – Taksim
54 – Yazlık evler: Kışın da kullanabilsek.
55 – İzmir Kordon: Bir başka Kordon nerede var?
56 – Kayseri mantısı
57 – Antikacılar
58 – Israr kültürü: “Ölümü gör” diye bir söz başka yerde duydunuz mu?
59 – Ezan sesi
60 – Göcek’te yelken basmak
61 - Yoğurt
62 – Pratik zeka: Aynı anda pekçok işi yapmaya alışığız.
63 – Festivaller, kurtuluş günleri
64 – Mangal keyfi
65 – Ulaşım kolaylığı: İstanbul hariç...
66 - Meyhane kültürü / fasıl: Sayıları azalıyor.
67 – Kebap
68 – Mavi tur
69 – Orhan Gencebay: Herkesin Orhan babası.
70 – Kamyon yazıları: “Neskafe bile üçü bir arada, ben hala yalnızım” yazmıştı biri.
71 – Sepet sarkıtılan bakkal
72 – Sarılmak, öpmek: Öpmeden bırakmayız.
73 – Sokak düğünleri
74 – Açıkhava konserleri
75 – Harika oteller
76 – Misafirperverlik
77 – Uzun yaz yemekleri
78 – Her zaman tatil yapabilmek: Türkiye bir cennet.
79 – Eşsiz tarih
80 – Sokak yemekleri
81 – Dünya markaları: Artık hepsi var.
82 – Romanların neşesi: İyi ki varlar.
83 – Hamam
84 – Boğazın erguvanları
85 – Meyve sebzenin bolluğu
86 – Tavla: “Öğren de gel” diyebileceğimiz kadar bizimdir.
87 – Orhan Pamuk
88 – Yaşar Kemal
89 – El işçiliği
90 – Sakatat yiyebilmek.

Yazarın Tüm Yazıları