Dün kim bilir kaç kere gözlerim doldu...

İnsan hayatı öyle karmaşık, öyle engebeli, öyle dalgalı, öyle “bi gülmeli bi ağlamalı” ki...

Haberin Devamı

Ne zaman derin bir “oh!”, ne zaman derin bir “ah!” çekeceğin hiç öngörülemiyor.

 

Dün, 2 hafta sonra ilk defa, pilates yaparken kaç kere gözlerim doldu bilmiyorum. Öyle duygusalım ki bu ara... Uzanıp oramı buramı germeye, esnetmeye çalışırken aslında ruhumun gerginliklerini esnetiyorum gibi geldi.

 

Boynumu bükmüşüm mesela bu ara. Onu kaldırdım. Başım döndü azıcık.

 

Göğüs kafesimi de içime doğru kapamışım sanki. Dik durup esnetince bir sağa bir sola, göğsümün arasındaki en kılcal damarlara nefesim değdi. Havalandım. İyi geldi.

Haberin Devamı

 

Kafamı öyle çok öne eğmişim ki şu ara, kaldırıp dikleşince birden sanki vertigo gibi, mideme bulantı girdi. Dengem yerine gelmek için benden izin istedi.

 

Öyle duygulasım ki bu ara... fiziksel olarak kitlenmişim sanki de, spor o kocaman ve ağır zincirleri pıt diye kırıp beni azat etti.

 

Anneler günü müdür bu duyguları tetikleyen acaba?

 

Mevsim geçişi mi?

 

Kışa, gurbete bu saate kadar dayanıp “Haydi artık yaz gelsin. Kendimi Yalıkavak’a, ağaçlarımın yanına atıvereyim, gölgelerinde oturayım...” hissi mi?


Annemin yanı başımda olması mı?

 

Her an elimin altından kayabilme olasılığının bilinci mi?

 

Ana-kız ilk defa başbaşa günübirlik yaptığımız Umman seyahatinde, hayatımızda ilk defa, es vermeden sohbet etme, gülme ve ağlama krizine girdik beraberce, aramıza giren hiçbir şey olmadan, saçma sapan şeyler yüzünden ertelemelerde bulunmadan...

 

Çocukluğumdan beri bunca özlem duyduğum bu anın, bana verdiği doyum hissi mi?

Haberin Devamı

 

Hayatımızda her şeyi eften püften nedenlerden dolayı ertelediğimizi giderek daha fazla farkedip bir şeyler yapmam gerektiğinin de giderek daha fazla farkına vardığım için mi?

 

Hayatı giderek daha iyi yaşadığımı düşünüp bu fikirden sarhoş olduğum için mi?

 

Dün kaç kere gözlerim doldu bilmiyorum...

 

Uzun zamandır gözlerim böyle güzel dolmuyordu. İnsanın herhangi bir duygusunu ortaya çıkaran her neyse, bence önemli.

 

Hiç ağlamamak da hiç gülmemek gibi, hiç doğal değil.

 

Dün bana, Dalya ve pilates, bir başka iyi geldi.

 

Gözlerim doldu ilk önce, bir sürü kere.

 

Sonra içimden dışıma, yüzümde gülümseme belirdi.

 

Yonca

“gülüm-ser”

Yazarın Tüm Yazıları