Düğüm bir kılıçla mı çözülür, sırayla mı

AKP’nin Ankara büyükşehir adayı ile ilgili fısıltılar, dün Başbakan Erdoğan’ın son mesajlarıyla uğultuya dönüştü.

Başbakan şunları söyledi:

"Bir belediye başkanı olan arkadaşımız ilanihaye (sonsuza kadar) belediye başkanlığında kalacak diye bir şey yok.

Bu konuda tüm arkadaşlarımız ’Bundan sonra eğer beni genel merkezim bu işe uygun görmüyorsa, bırakabilirim’ demeli. ’Ama ben tekrar burada yoluma devam etmeliyim’ gibi bir anlayış da bana göre doğru değil..."

Bu vurgulamanın ardından kopan uğultuya, dün basına, internet sitelerine yansıyan bir haber de, altlık oldu:

"AKP üç dönem belediye başkanlığı yapanların yeniden aday gösterilmemesi için ilke kararı aldı."

Madde 132 yorumlanırsa

Gerçi bu ilke zaten AKP’nin tüzüğünde yer alıyordu.

Madde 132’de:

"AKP’den aday gösterilip seçilen belediye başkanları en fazla üç dönem aday gösterilebilir."

Buradaki açık kapı, "AKP’den aday gösterilip..." önşartıydı.

Çünkü örneğin Gökçek, üç dönemdir aynı soyağacından belediye başkanı seçilmişti ama RP-FP-AKP listelerinden aday gösterilmişti.

Ama tüzükten hareketle "üç dönem" vurgusu öne çıkarılıp, son anda aday belirleme kriterleri arasında yorumlanabilir:

"Zaten tüzükte de var..."

Başbakan’ın ilanihaye vurgusunu ise kulisler Gökçek’e mesaj olarak yorumladı.

Ama bu cümle, "Gökçek de, Altınok da aday gösterilmeyecek" senaryoları için de elverişli bir malzeme.

Zaten bu eksendeki fısıltılarla, üçüncü aday muhabbeti koyulaşmadı mı.

Şifre mekanda gizli olabilir

Önemli bir ipucu ise "mekan"da şekilleniyor.

Başbakan yola devam edecekleri belediye başkanlarını pazar günü açıklayacaklarını söyledi.

Ekledi: "Ankara da açıklanabilir".

Peki Başbakan bu açıklamayı nerede yapacak? Altındağ’da...

Yani Büyükşehir adayları içinde ismi kuvvetle geçen Başkan Veysel Tiryaki’nin "muhit"inde.

Düz bir okumayla, Ankara’nın yeni başkan adayını, onun "sahne"sinde açıklamak, jest olarak da, sunum olarak da uygun, hatta şık bir yöntem.

Peki ya, AKP’nin Ankara adayı Gökçek ve Tiryaki dışında üçüncü bir isimse...

O zaman da pazar günü ilk düğüm çözülmüş olacak.

Yani Başbakan Altındağ Spor Salonu’nun kürsüsünde, muhitinde, Başkan Tiryaki’nin başarılarını övdükten sonra, "Altındağ’da bir dönem daha birlikteyiz" derse...

Ve Ankara Büyükşehir adayını açıklamazsa, bu "üçüncü isim"in gerçekten tam bir sürpriz olacağına da delalet edebilir.

Dallanıp budaklandırılmayan kuvvetli bir isim de olabilir.

Başta adı geçen, sonradan fazla şans verilmeyen bir isim de...

"Kutlama" gizli kalmaz

Artık aday senaryoları snopsis değil. Giderek detaylanıyor, netleşiyor ve çoğu eleniyor.

Bu nedenle de ipuçları önemli ama hala kesin, yeterli değil.

Tabloya bir de böyle işlerin geleneksel seyrini düşünerek bakmak istiyorum.

Ve sezgilerim, Ankara adayının "bugün, yarın..." sızabileceğini de söylüyor.

Çünkü adayın kulağına fısıldanan bir cümle, bir ima, bir telefon, başbaşa bir görüşme, mutlaka "kutlama trafiği" yaratır. Kutlama çok dar, kapalı bir çevrede bile yaşansa...

Aritmetik diziyle artan göz kırpmalar, fazla gizli kalamaz.

Hatta sözlerden olmasa bile, gözlerden anlaşılır.