Dualar Seren’e...

Çok üzüldüm Seren Serengil’e...

Haberin Devamı

Bu yaşadığı üçüncü acı hikaye. şu an içimden geçen sadece şu: Cidden, gerçekten ve yürekten isteyerek bir hamilelik, sağlıklı bir hamilelik ve şahane bir bebek diliyorum ona... Ve tüm anne olmak isteyenlere...
Allah isteyen herkese bu duyguyu tattırsın. Çünkü anne olmak, kadın olmanın en tepe noktası bana göre. ınsanın kendini bir şey sanmasını sağlıyor annelik. Vicdanını, yüreğini, gücünü dolduruyor, büyütüyor, taşırıyor. Sevebilmenin, özlem duyabilmenin ve sorumluluk alabilmenin de uçlarına insanı ancak “anne olma” durumu taşıyabiliyor.
Çok istediğinde hamile kalamamak zaten acı bir durum; bir de hamile kalmayı başardıktan sonra o upuzun dokuz aylık süreci hem anne hem bebek için sağlıkla atlatıp, çocuğunu kucağına alabilme durumu var.
Hamileliğinin yedinci ayını yaşayan bir anne adayı olarak şunu itiraf etmek istiyorum ki, insan hamilelik haberini verdiğinde eş dosttan duyduğu “Allah tamamına erdirsin” cümlesine çok bozuluyor. Bir de “Sakın altı aydan önce bir şey satın alma, uğursuzluktur” ifadesine...
Sanki “Bak seni uyarıyorum, başına kötü şeyler gelebilir, çok heveslenme” diyorlar gibi algılıyorum bu yorumları. Aslında öyle haklılar ki...
Pazar günü sabah kahvaltısında misafirlerimiz vardı. ınternet sitemizin yazarı Elif Karakışla, çok sevdiğimiz arkadaşımız, eşi ve biricik kızı Melis, sofrada konuşmuştuk bu olayı daha o gün. Barbaros, “Hatırlamak istemiyorum Pınar” dedi: “O anı da detayları da. Hayatımın en korkunç saniyeleriydi.”
Elif’in de birebir yaşadığı bir olay bu: Preeklampsi-Eklampsi, yani “gebelik zehirlenmesi” olayı, yani Seren Serengil’in yaşadığı ve bebeğini kaybetmesine neden olan durum...
Seren Serengil şanslıydı, çünkü doktoru Preeklampsi aşamasında teşhisi koydu ve bebeği alarak onun beyin kanaması geçirip ölmesine engel oldu.
Bizim Elif ise bu olayı “Eklampsi” şeklinde yaşadı. Doktoru fark etmediği için evde kendini kaybetti, az daha hem o hem Melis ölüyorlardı. Tamamen bir mucize şeklinde ikisi de hayata tutundu. Ne bu olayı, ne de sonrasında yaşanan yoğun bakım günlerini hatırlamak istemiyorlar, haklılar da...
Bu acı olay üzerine Elif’in yorumu şu oldu: “Son derece üzgünüm Seren için ama Allah’tan onun doktoru doktordu da benim boyuta gelmeden durumu engellediler...”
Ve Seren için ağladı, dua etti Elif... Bir sürü anne veya anne adayı gibi...
Seren’in annesi şöyle demiş: “ıkimizi de öldürün diye bağırması hâlâ kulaklarımda çınlıyor.”
Bu haberi okuduğumdan beri ben de bu cümleyi düşünüyorum. Düşünmeden duramıyorum. Bu da bir kez daha gösteriyor ki; dünyanın en acı olayı, evlat acısı...
Hamilelerin her türlü duası kabul olur derler, işte bu yüzden tüm içtenliğimle Seren’e anne olmayı diliyorum.
Bunu yürekten istiyorum!

Haberin Devamı

Çocuğunuzun okul seçimine dikkat!

Haberin Devamı

Çocuğunuz artık hayata atılıyor, yani okula başlıyor. Okul hayatı boyunca her gün onun yanında olamasanız dahi okula başlama döneminde çocuğunuz için en iyi seçimi yapmak en önemli sorumluluğunuz... Sizin ve çocuğunuz için önemli olan bu kritik süreçte sormanız gereken her şeyi Psikolog Dilek Kırcaoğlu’ndan öğrendik.

Okula başlama yaşı
Çocuğun okul öncesi eğitim kurumlarıyla mümkün olduğunca erken tanışması, ilkokula ve yaşama hazırlanması açısından son derece önemlidir. Çocuğun çevresine ve çevresindeki insanlara gösterdiği tepki hızlı bir gelişim içindedir. Henüz birkaç haftalık bebek bile birçok donanıma sahiptir ve bunları hızla geliştirecektir. Bunu çocuklarımızın davranışlarında da rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Çocuk bir anda konuşmaya başlar, bir gün önce yapamadığı bir şeyi bir anda yapar hale gelir ve bizi şaşırtır. Bu nedenle ebeveynlerin çocuk açısından daha çok pasif geçtiğini düşündükleri bebeklik döneminin gelişim açısından önemi büyüktür.
Aslında çocuk her türlü ses, görüntü vs.’yi kaydetmekte ve biriktirmektedir. Büyüyen bir bebek için söylenebilecek şey onun her yönden aktif olduğudur. Olgunlaşma yani bir eylemi yapabilir hale gelme, gelişim sürecinde büyük rol oynamaktadır. Ancak olgunlaşmayı deney ile birlikte düşünmek gerekir. Çünkü ortaya çıkan bir davranış, önceki deneyimlerin sonucudur. Deneme, yapma, gözleme gelişimde esaslı şekilde rol oynamaktadır. Bu noktada bebeklerin mümkün olduğu kadar çok uyaranla karşılaştırılmaları gerekir.
Oyun grupları
Tüm bu söylenenleri desteklemek, bebeğin dış dünya ve okul öncesi kurum ile tanışması için önerdiğimiz aktivitelerden biri de “oyun grupları”dır. Çocuk zengin bir öğrenme ortamını bu şekilde yakalayabilir. Bunda bebeğinizin kaç aylık olduğunun da bir önemi yoktur.
Eğer bebeğinizin bakımı için tam zamanlı olarak başka birine ihtiyaç duyuyorsanız, bir okul öncesi eğitim kurumundan yardım alabilirsiniz. 0-2 yaş dönemi için dahi güvenilir kurumlar mevcuttur. Bakıcı yerine okul öncesi eğitimi aldırmak kesinlikle daha güvenilir ve doğrudur. 2 yaş ve üzerindeki çocuklar için de yarım gün veya tam gün eğitim almak gelişim açısından önemlidir.
Okul seçerken sorulması gereken sorular
Çocuğunuza okul seçerken, aşağıdaki soruları mutlaka göz önünde bulundurun.
? Okulun belirli bir kurumdan lisansı/ izni var mı? Yani yasal mı?
? Okulun sponsoru var mı? Kimler tarafından işletilmekte?
? Okulun yöneticisi kim, eğitimi ne? (Okul öncesi eğitim kurumlarında psikolog, çocuk gelişimci, sosyal hizmet uzmanı gibi eğitim almış kişiler yönetici olabilir. Yönetici vasfındaki kişilerin sürekli okulda bulunup bulunmadıklarını kontrol edin. Sadece bir psikoloğun diplomasını kullanarak çalışan okullara karşı dikkatli olun.)
? Okulun güvenlik ve sağlık politikası ne?
? Güvenlik önlemleri alınmış mı?
? Yangın söndürme sitemi ve yangın merdiveni var mı?
? Deprem hasar raporu var mı?
? Okulun bulunduğu mekan trafik yönünden uygun mu?
? Okulun fiziksel koşulları yeterli mi?
? Bahçe ve uygun bahçe oyuncakları var mı?
? Oyuncaklar güvenli, yaş grubuna uygun ve yeterli mi?
? Okulun hijyen şartları yeterli mi?
? Yemek listesi var mı?
? Yiyecekler okulda mı hazırlanıyor?
? Mutfak ve temizlik personelleri ayrı mı?
? Okulda çalışanlar kimler?
? Çalışanlar, okulun bağlı olduğu kurum tarafından onaylanmış, gerekli eğitime sahip, sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılmış kişiler mi?
? Okulda çalışan personelde çok sık değişim yaşanıyor mu?
? Okulun eğitim felsefesi ne?
? Hangi teknikler uygulanmakta?
? Problem anında yaklaşım nasıl oluyor?
? Öğretmenler hizmet içi eğitim alıyor mu?
? Okulda ortak bir eğitim anlayışı sağlanmış mı?
? Eğitim programı, günlük program nasıl?
? Eğitim programı çocuğun gelişimi için yeterli mi, yaratıcılığı destekliyor mu?
? Okulun disiplin anlayışı nasıl?
? Hangi aktiviteler yer alıyor?
? Çocuk ve programlar ile ilgili size düzenli bilgi aktarımı yapılıyor mu?
? Çocuğun okula kabul edilme koşulları neler?
? Okul hangi yaş grubuna hizmet veriyor?
? 0-2 yaş grubuna hizmet veriyorsa, bir hemşire okulda sürekli bulunuyor mu?
? Bebek grubu için ayrıca düzenlenmiş bir oda var mı?
? Bebekler için sabit ve kenarlıklı yataklar var mı?
? Kaç çocuğa bir öğretmen düşüyor?
? Çocuklar yaş gruplarına ayrılmış mı?
? Anneli oyun grubu var mı?
? Oyun grubu var mı?
? Yarım gün veya part time seçenekleri var mı?
? Tam gün eğitimi ve saatleri neler?
? Karşılaşılan sorunlarda danışmanlık hizmeti alınabiliyor mu?
Seçim için öncelikle “Nasıl bir çocuk istiyoruz?” sorusunun yanıtlanması gerekmektedir. Anne-baba beklentilerini ayrıntılı olarak belirlemeli, daha sonra bu beklentilere uygun okulu seçmek için araştırma yapmalıdır. Bu aşamada beklentilerimizi belirlemek için kendimize sorabileceğimiz sorular şunlar olabilir:
? Okulun tam gün, yarım gün veya oyun grubu seçeneklerinden hangisi benim ve çocuğum için uygun?
? şehrin merkezinde mi yoksa yeşil alan içinde bir yer mi olmalı?
? ışyerime mi, eve mi yakın olmalı?
? Okulun saatleri bana uygun mu?
? Okulda ikinci bir dil öğrenmesini istiyor muyum?
? Nasıl bir eğitim çocuğuma faydalı olacaktır?
? Okul ile eğitim konusunda paralellik sağlayabilecek miyim? Okulun eğitim anlayışı bana ve çocuğuma uygun mu?


Madagaskar 2

Haberin Devamı

Dünyanın gelmiş geçmiş en sevilen ekibi geri döndü. Üstelik hâlâ beraberler ve hâlâ kayıplar! Dreamworks Animation’ın şimdiye kadar yaptığı en büyük filmlerden biri olan “Madagaskar 2”nin ilk filmden bile daha iyi olduğunu söyleyenlere kulak vermek gerek. Sizi daha önce benzeri görülmemiş bir Afrika yolculuğuna çıkaracak ve yepyeni karakterlerle tanıştıracak olan filmi izlerken çocuğunuzla birlikte çok eğleneceksiniz.

Mohini Aile ve Çocuk Yaşam Merkezi

KindyROO yeni şubesini Etiler-Mohini Aile ve Çocuk Yaşam Merkezi’nde açtı. 0-5 yaş çocukların motor ve nörolojik gelişimlerini üst düzeye çıkarmak için yapılan düzenli aktivitelerle ebeveynler çocuklarının gelişimine katkıda bulunurken, çocuklar da sosyal bir ortamda ebeveynleri ve arkadaşlarıyla dans, müzik, ritim, masaj, egzersiz, grup oyunları gibi aktivitelerle eğleniyorlar. Tel: (0212) 351 50 56

Dere Tepe Ters

Haberin Devamı

“Dere Tepe Ters”, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından Italo Calvino’nun çocuklar için yazdığı son masallardan biri... Masalın kahramanları: Savaştan dönen ve nerenin yer nerenin gök olduğunun birbirine karıştığı ormanda kaybolan Kral Clodoveo. Kalbi hırsla, aklı ihanetle yanıp tutuşan Kraliçe Ferdibunda. Dünyayı değiştirmek isteyen masum Prenses Verbena ve iyi niyetli orman bekçisi Mirtillo...
Yapı Kredi Yayınları

Karınca kararınca

ışte keyifli bir oyun... Konusuna gelince: Kış boyunca onlarca beste yapan Ağustos Böcekleri, ilkbaharda verecekleri konserler için sabırsızlanmaktadır. Ancak tek bir üzüntüleri vardır; uzun yıllardır küs oldukları karıncalar onların müziklerini dinlememektedir. Etraflarında olup bitenlere aldırış etmeyen karıncaların yasalarının en önemli maddesi durmaksızın çalışmaktır.  Bakırköy Belediye Tiyatroları Ayrıntılı bilgi için: (212) 661 38 95

Yazarın Tüm Yazıları