DTP’li başkana nasıl mazbata verildi?

Iğdır'ın kaybeden AKP'li adayı soruyor:

Aras, DPT’li Güneş hakkında çeşitli iddialar sürüyor; "Güneş’in 1996 yılında Ankara’da yapılan HADEP 2. Olağan Kongresi’nde Türk bayrağının indirilerek yerine PKK bayrağı ve Abdullah Öcalan’ın posterinin asılmasıyla ilgili açılan davada 4 yıl 6 ay hapis cezası aldığını" söylüyor.

"Böyle birine nasıl mazbata verildi anlamış değilim" diyor.

Iğdır’da sessiz bir bekleyiş sürüyor. Başkanlık seçiminin iptal edileceği yolunda AKP’lilerin beklentisi büyüyor.

Nurettin Aras, belediye başkanlığı yapacak kişinin hapis cezası veya sabıka kaydının olmaması gerektiğini anlatırken, DTP’li başkanın Ankara 1 No’lu DGM’de, Türk Ceza Yasası’nın 169. maddesi ve Terörle Mücadele Yasası’nın 5. maddesine dayanılarak 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını söylüyor.

Güneş’in terör örgütü kurmak, örgüte adam kazandırmak, yardım ve yataklık etmek suçlarından birçok kez yargılanarak hapis cezası aldığını iddia ediyor. Nurettin Aras, "Bu iddiaları belgelere dayanarak söylüyorum. Mehmet Nuri Güneş, 1.1.1950 doğum tarihini Iğdır Asliye Hukuk Hakimliği’nin 1999/225 esas 1999/613 kararı ile 14 Şubat 2000 tarihinde 1 Ocak 1952 olarak değiştirerek yaşını küçültmüştür. Buna göre 1950 doğumlu aldığı adli sicil kaydında bir, 1952 doğumlu sicil kaydına göre ise iki tane ertelenmiş karar çıkıyor. Mehmet Nuri Güneş, terör suçundan tutuklu iken karar dosyası Yargıtay’a gitmiş ve bu süre içinde Rahşan Ecevit’in affından yararlanmıştır. Birçok kez terör suçundan yargılanan ve adeta bir suç makinesi olan bir kişiye nasıl mazbata verilmiş anlamış değilim. Bu konuda gerekli girişimlerde bulunacağız" diye konuştu.

Iğdır’daki yerel gazetelere açıklamada bulunan DPT’li Başkan Güneş, iddiaların ’koca bir yalan’ olduğunu söylüyor. Yaşını bir sigorta işinden küçülttüğünü doğruluyor. Her iddiaya cevap vermek zorunda olmadığını kaydeden Güneş, "Bana geçmişe dair iddialarla gelinmesin. Iğdır Cumhuriyet Savcılığı’ndan adli sicil raporumla birlikte gidip mazbatamı aldım. 1999 ve 2004 yıllarında da Iğdır’dan milletvekili adayı oldum. Kazandım ancak partim barajı aşamadığı için vekil seçilemedim. Başkalarının bildiğini devlet bilmiyor muydu ki bana mazbatayı verdi. Bu iddiaları ortaya atanları yönlendirenler emellerine ulaşamayacaklar" dedi.

Daha önce de belirttiğimiz gibi Iğdır’ı daha çok yazacağız.

Prof. Saylan, ’O kadıncağız’ değil

BAKAN Ertuğrul Günay’ın, Türkan Saylan için "bu kadıncağız" sözünü sarf etmiş olması çok aşağılayıcı ve üzücü. Bu kadıncağız; dünya çapında lepra uzmanı ve birçok tıp kuruluşunun şeref üyesidir.

Türkiye’de kendi gayreti ile Lepra Hastanesi kuran ve Lepra’yı Türkiye’den silen kişidir. Yüz binlerce Türk çocuğuna -bilhassa kızlarımıza- çağdaş eğitim yolunu açmak için ölümcül bir hastalığın son aşamasında gecesini gündüzüne katandır. Sizin de inandığınıza şüphem olmayan -Çünkü TBMM’de yemin ettiniz- Atatürk ve laiklik ilkelerine gönülden bağlı, şeriat ve darbeye en az sizin kadar karşı bir insandır. O kadıncağız, anasının memleketinde yaşasaydı bu yaptıkları ile azize ilan edilecek bir melektir. Eski günlerden içinizde bir vicdan kıvılcımı kaldıysa lütfen özür dileyiniz. Yoksa siz de ’o adamcık’ olursunuz!"

(Not: Sizi bulunduğunuz toplulukta diğerlerinden ayrı bir gözle görüyorduk.)
Ö.D. SOYSAL dogansoysal@bilimmakina.com.tr

FB Başkanı Aziz Yıldırım'a soru:
Bu takım kimin eseri

DR. Oktay Aydemir "Ülkenin bu kadar derdi varken, Fenerbahçe teferruattır demezseniz, bir taraftar ve kongre üyesi olarak, Aziz Yıldırım’a dönük sitemimin yayınlanmasını dilerim" diyor:

"Kongrede biz de size güleceğiz. Geçen sene Bursaspor’u 4-0 yendiğimiz maçtan sonra asbaşkanınız ve daimi yanınızda duran iki zattan birisi olan Sayın Mahmut Uslu ’Bu takım bizim eserimiz’ demişti. Şimdi taraftar kötü gidişte, bu takım sizin eseriniz diye bağırınca, alaycı bir gülüşle onlara bakıyorsunuz.

Az kaldı; biz de kongrede size oylarımızla ’bakış’ atacağız.

Fenerbahçe’mize tesisler kazandırdınız; Allah razı olsun da, üç kuruşluk topçulara verdiğiniz o kadar milyon dolarlar cebinizden mi çıktı?

Sayenizde futbolda ikinci sınıf ve tapon bir takım olma yolunda gidiyoruz. Ama unutmayın bu işin kongresi de var.

Artık bir gidin de gelecek nesiller Fenerbahçeli olabilsinler."

CHP-DSP oylarında ne oldu

2009 yerel seçimlerini CHP + DSP açısından değerlendirilmesi şöyle:

1) 2007 yılı genel seçimleri (CHP + DSP seçime birlikte girdiler)

CHP + DSP oyları toplamı = 7.317.000

2) 2009 yılı yerel seçimi (İl Genel Meclisi oyları):

a) CHP oyları toplamı = 9.233.000

b) DSP oyları toplamı = 1.109.000

Toplam = 10.342.000

3) 2007 ve 2009 yılları karşılaştırması:

2009 yılı CHP+DSP oyları toplamı = 10.342.000

2007 yılı CHP+DSP oyları toplamı = 7.317.000

Oy artışı = 3.025.000

4) CHP + DSP oylarındaki oransal artış:

2009 yılındaki oy sayısı artışı = 3.025.000 = %41,3’tür.

2007 yılı oy toplamı 7.317.000

Bilinsin istedim.
Şamil BOZKURT

Sigara yasağı kalktı!

SİGARA yasağı stadyumlar için de geçerli. Hatta ilk zamanlarda ’yasak’ anons da ediliyordu. Artık anons yapılmasından vazgeçildi. Yani bu yasalar uygulanmamak için mi çıkarıldı? Ya da devletin bunları uygulamaya gücü mü yetmiyor? Halbuki stat girişinde yapılan polis aramasında herkesin üzerindeki sigara ve çakmaklar toplanabilir. Yeter ki uygulamaya niyet olsun.
Dr. Kenan SÖMEZ-SARIYER