Dostun ölüm haberi...

O eski dostumun ölüm haberi birkaç gün önce geldi:

‘Seyfe Gölü öldü...’

Arkadaşlarımız koşuşturdular ve birkaç gün sonra da Hürriyet’te ‘Ölüm ilanı’ üç sütuna, fotoğraflı, ‘Gölün yerinde şimdi çatlamış toprak ve toz var’ cümleleriyle yayınlandı.

Orta Anadolu’nun Seyfe Ovası’nda kilometrelerce uzanan, içindeki adacıkları, sazlıkları, bataklıkları, kendine özgü kokusu, enteresan bitkileri ve üzerinde konaklayan on binlerce flamingosu ile Seyfe Gölü artık yok.

DSİ kanallar açarak (tıpkı öbür göllere yaptığı gibi) ona su getiren derelere setler çekerek yaptı bunu.

*

Yazılarımda çok adı geçerdi Seyfe Gölü’nün.

Çünkü ben ona áşıktım.

Belki de biraz bana benzediği için; görkemsiz, kafası bulanık, iddiasız ve koca çölümsü arazinin ortasında yalnız.

İlk tanıştığımız gün ıssız ve sessizdi.

Köylüler ‘Birkaç güne kadar flamingolar gelir’ dediler.

Ama o gün küçük küçük birçok uçak geldi, göle yakın sarı tarlalara indi uçaklar. Uçaklardan birçok İngiliz, Fransız, Belçikalı, Hollandalı, İsveçli zengin indi. Getirdikleri üç ayaklı yüksek merdivenleri gölün kıyısına kurdular. Sonra çıkıp merdivenlerin tepesine oturdular, battaniyelerini dizlerine örtüp dürbünlerini ellerine aldılar.

Başladılar flamingoları beklemeye.

Türkiye’nin haberi yokken, yabancıları oraya çeken gizemi anlamasak bile, bu vatanın evlatları adına ‘Bu ecnebilerde akıl yok’ dedik.

Ve vatani görevimizi yaparak uçakla gelen delilere(!) kıkır kıkır güldük.

İkinci gün o muhteşem şölen başladı.

Bir kanatlı bulut gözüktü.

Flamingolar kanatlarını açtıklarında pembe, kapattıklarında beyaz olan bulut gölün çevresinde dönmeye başladı. Belki on binlerce flamingo bir ağızdan neşeli bir göç şarkısını söyleye söyleye Seyfe Gölü’nde konakladılar.

*

Zamanıdır, önümüzdeki günlerde flamingolar yine gelecekler.

Ama Seyfe Gölü artık orada değil.

Dostumun ölüm haberini aldım.

Ben ise çok geceler kurduğum ‘Seyfe Gölü’ne gidiş’ hayallerime son verdim. Ama flamingolar ne yapacaklar bilemiyorum.

Bir ihanettir, bir insanlık suçudur kuruttular Seyfe’yi.

Gölün yerinde şimdi kurumuş çatlak toprak, o toprağın üzerinde susuzluktan ölmüş su kaplumbağaları, toz ve eski bir gölün izleri var.

Bir de yakında gelip Seyfe’yi yerinde bulamayacak olan flamingoların bu kez acı çığlıkları olacak...
Yazarın Tüm Yazıları