Dört kadınlı eski milletvekili

Kadın kadın kadın...

Haberin Devamı

Nasıl bir şeymişiz yahu biz? Tüm dünya öyle ya da böyle iyisiyle ya da kötüsüyle, sevabıyla ya da cefasıyla dönüp duruyor çevremizde.
Bizler olmasak dünya sanki duracak, adam kısmı denen cinsiyet tek başına ne adım atabilecek ne yaşamını daim ettirebilecek.
Bizler adamsız dünyada keyfimize keyif katmanın “Yaşamak da böyle bir şeymiş ulen” demenin ve hayatın tadını çıkarmanın hazzına varırken, adamlar bizsiz dünyada ancak üç beş gün yaşar, sonra da toplu halde intiharlar başlar.
Kısacası hayat bizsiz olmaz, asla ve asla bizsiz yaşanmaz, yaşanmadığı gibi çoğu zaman tek bir tanemiz elin adamına yetmeyiz, nerede çokluk, orada mokluk lafı erkeklerde... “Nerede çokluk, orada bol halvet” şeklinde akıllarda yer eder.
Şimdi aşağıda bu durumun en has örneklerinden birini okuyacaksınız.
Yalanım varsa ne olayım, bu olay gerçek... Adam da eski milletvekili; hatta ve hatta...
Ah yazamıyorum ki hattasını ama belli de olmaz, ipucu verebilirim aşağılarda.
Bu amca (yaş baş sağlam ondan amca diyeceğim), bundan 40 sene evvel evlenmiş, bu günlerdeki ferahına, bol parasına da karısıyla tırmalayarak sahip olmuş. Bu kadına “Kadın Efendi” diyoruz Osmanlı’da.
Sonra amcamız bir kadın daha bulmuş. Onunla her türlü hayatı yaşamış, hâlâ da yaşamakta. Bu hanım da bu durumdan mest. Hediyeler, evler, atlar, katlar, servet sıkı yani. Bu hanıma da “Has Odalık” ya da “Gözde” diyoruz.
Geçtik bir diğer kadına o “Peyk” Osmanlı’da. Amcamız bu hanımla sadece halvete giriyor ama ne zaman isterse, orası da garanti yani.
Geliyoruz dördüncü hatuna... Bu kızcağız (en gençleri) flört, ona da “ikbal” diyoruz.
Kadın Efendi her şeyden haberdar ama nikâhı var diye ses çıkarmıyor.
Gözde halinden memnun, gezip tozuyor.
Peyk çok rahat, arada bir geceleri vaktini ayırıyor sadece.
Geldik İkbal’e, adı üstünde o geleceğe büyük ümitlerle bakıyor, hedefi Kadın Efendi olmak. Bu nedenden dolayı akıllı davranıp sadece elini melini tutturuyor.
Dört kadından sadece İkbal diğer kadınları bilmiyor, amcanın eşi dışında tabi. Amca da zaten “hep boşanacağım” diyip duruyor, şakacıktan tabi ki.
Ya işte böyle, yerim kısa, dahasını yazamamanın sıkıntısı içime işledi vallahi. Haa ipucu veririm belki demiştim, o zaman şu cümleyle vereyim... “Amca sen BAKANLIK da yapmıştın değil mi?”
Muhteşem Yüzyıl dibimizde, uzaklara gitmeye gerek yok.
Not: Bu durum şu an devam etmekte olup eskilerde yaşanan bir hal değildir. Amca şu günlerde beşinci bir hatun beğenmiş olup onu takibe almıştır, o kadına henüz bir isim bulamadım.

Yazarın Tüm Yazıları