‘Dopingli’ özel okullara büyük tepki

Güncelleme Tarihi:

‘Dopingli’ özel okullara büyük tepki
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2013 12:37

Özel okullar rekabetinde işi ‘başarısız’ çocuğun velisine ‘çocuğunuzu okuldan alın’ demeye kadar götüren okullara Türkiye’den tepki yağıyor. Özel okul birlik ve sivil toplum kuruluşları özel okul sektöründe bu durumun vahim olduğunu bildirirken farklı çözüm önerileri getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı da velilere çağrıda bulunarak şikayetlerini iletmelerini, bunun cezasının kapatmaya kadar gittiğini açıkladı. Eğitim-Sen’den de velilere “Susmayın” çağrısı geldi.

Haberin Devamı

Türkiye’de kimi özel okulların sınav başarısı için ‘başarısız’ öğrencileri ayıklaması ve sınav öncesi son sınıflarda “başarılı” öğrenci transfer etmesi eğitim gündemine oturdu. Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in “dopingli okullar” olarak adlandırdığı bu okulları konu alan yazısı büyük ilgi gördü. Sefer Levent'in bir özel okulun yöneticisinin sınavlarda başarılı gözükmek için “başarısız” öğrencilerin velilerine “bu çocuğu okuldan alın” demesini yazması özel okullar rekabetinde yaşanan haksızlıkları gündeme getirdi. Sefer Levent kimi özel okulların bir şubesinin başarısını tüm şubelerinde reklam amaçlı kullanmasını da yazısında yer verdi. Yazı yayınlandıktan sonra çocuklarının bu yöntemle gelecekleriyle oynandığını düşünen birçok veli Hürriyet’i bu konuda e-posta yağmuruna tuttu.

Haberin Devamı

"ŞİKAYETİ OLAN BİZE GELSİN, CEZASI KAPATMAYA KADAR GİDER"
Milli Eğitim Bakanlığı başarı için haksız rekabet uğruna öğrencileri dışlayan özel okullar için bir açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı, çocukları derslerde başarısız oldukları gerekçesiyle okuldan gönderilmek istenen velilere çağrı yaptı: "Özel okul bile olsa amacı ticari olamaz, kar etmek olamaz. Okulun sınav başarısı düşük çıkacak, diye öğrencisini gönderen okulları veliler bize bildirsinler. Bu işin cezası ihtar, kınama, kapatmaya kadar gider" denildi.

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir bürokrat Hürriyet'e yaptığı açıklamada, 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 12. maddesinde, "Kurumlar faaliyetlerini yalnızca kar sağlamak için düzenleyemezler" hükmü bulunduğunu belirterek, "Eğer bir okul, üniversite sınav başarısını yüksek göstererek, daha çok öğrenci kazanmayı amaçlıyorsa yani kar amacıyla, başarısız öğrencisini, okuldan atmaya kalkıyorsa, bu bir suçtur. Bir öğrencinin hangi şartlarda okuldan uzaklaştırılacağı ya da atılacağı bellidir. Sırf sınav başarısı beklenmiyor, diye bir çocuk okuldan atılamaz" diye konuştu.

Haberin Devamı

"AMAÇ SINAV KAZANDIRMAK DEĞİL, ÇOCUKLARI TOPLUMA KAZANDIRMAK OLMALI"
Aynı bürokrat, velilerin bu tür tavırlar karşısında sessiz kalmamaları, Milli Eğitim Bakanlığı'na mutlaka şikayet başvurusu yapmaları çağrısında bulunarak; "Özel okullar da dahil olmak üzere eğitim kurumlarının öncelikli amacı sınavlarda başarılı çocuklar yetiştirmek olamaz. Öncelikli amaç sınav kazandırmak değil; çocukların sağlıklı birer birey olarak topluma kazandırılmasıdır. Çocukların psikolojisini, mutluluğunu bozacak bu tür baskılar yapılamaz. Bunlar kabul edilemez. Milli Eğitim Bakanlığı buna sessiz kalamaz. Bize başvurulsun. Her türlü ceza işletilir" dedi.

“OKUL BAŞARISI HAYAT BAŞARISINI BELİRLEMEZ"

Dr. Özgür Bolat – hürriyet.com.tr Yazarı ve Eğitim Uzmanı

"Sefer Levent’in yazıdaki düşüncesine kesinlikle katılıyorum.

Bazı özel okullar, “katma değerli eğitim” anlayışını benimser. Yani, “Her çocuğun seviyesi farklıdır.” anlayışından yola çıkarak, her çocuğu kendi kapasitesi ölçüsünde en yüksek seviyeye ulaştırmayı hedefler. Bazı çocuklar çok başarılı olmayabilir, ama o çocuk kendi potansiyelinin en üstüne çıkabilir. Bu da onun en doğal hakkıdır. Ailenin bunu okuldan beklemesi kadar doğal bir şey olamaz. Bazı özel okullar bu anlayışı benimser.

Ama maalesef bazı özel okullar bu anlayıştan çok uzakta. Bu anlayıştan uzak okullar “Mutlak eğitim” anlayışını benimser. Yani, başarı dış ölçütlere (sınav, not, madalya vs gibi) göre belirlenir. Bu seviyeye ulaşamayan öğrenciler, kendi potansiyellerine göre inanılmaz yol almış olsalar bile, başarısız kabul edilir. Hiçbir okulun bir çocuğu mutlak ve dış ölçütlere göre başarısız olarak etiketlemeye hakkı yoktur. Bu hiçbir eğitim anlayışı ile örtüşmez ve etik dışı bir davranıştır. Bunu yapan öğretmenler benim gözümde öğretmen ya da eğitimci olamaz. Bu eğitim anlayışı ile sanatçı, sporcu, müzisyen de yetişmez.

Okul başarısı hayat başarısını belirlemez. Her çocuğun farklı alanlarda potansiyeli vardır ve her çocuk kendi alanında gelişebilir. "

“CİNAYETLE EŞDEĞER”
Özel okullar sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşlarının liderleri de durumun son derece vahim olduğunu belirtiyor. Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Cem Gülan’a göre Türkiye’de 5400 civarındaki özel okuldan 15-20 civarındaki okul başarısız öğrenciyi dışlayıp, son sınıflarda başarılı öğrenciyi transfer ederek haksız rekabet gerçekleştiriyor. Gülan sayının az gibi gözükse de durumun çok hassas olduğunu belirtirken bu anlayışın “cinayetle eş değer” olduğunu belirtti. Gülan “Bir öğrencinin velisine "çocuğunuzu okuldan alın" demek ancak bu öğrencinin diğer öğrencilerin eğitim hakkını elinden aldığında söylenebilir. Özel okul, devlet okul hiç fark etmez. Bir çocuğun psikolojisini bozan okul hangi okul olursa olsun bizim gözümüzde katildir. İşin vahimi bu çocukları harcıyorlar. Bu çocukların koluna hayatlarının erken döneminde damga vuruluyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav sonuçlarında okulların ortalamaları gibi velilere şeffaf bilgi verecek istatistiklerin açıklaması gerektiğini belirten Gülan "Bu okullar velileri, kanundaki ifadesiyle tüketicileri de aldatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı tüm okulların ortalamalarını açıklarsa tüketicilerin aldatılmasını engeller. Ancak bilgilerin gizliliği gerekçesiyle açıklanmıyor.” dedi.

“SADECE MİLLİ EĞİTİM DEĞİL STK’LAR DA YETKİLENDİRİLMELİ”
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel de Milli Eğitim Bakanlığı veya ÖSYM sınavla ilgili ne kadar bilgi, istatistik varsa bunun kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtirken temel sorunun sınav endeksli eğitimden kaynaklandığını söyledi. Toplumun eğitim, öğretimi sadece sınav endeksli bir anlayış çerçevesinde algıladığını belirten Enver Yücel “Okulda sınav bir kriter ama okulda yüzde 90 başka kriterler vardır. Yabancı dil, fen bilgi teknoloji spor, sanat da okulun kalitesini belirleyen kriterdir. Başarısız öğrencinin okulun sınav başarısı için bir kenara itilmesi hiç hoş değil. Toplum ve velileri aydınlatmamız lazım. İyi okul hangi şartları yerine getirirse iyi okuldur, bunu ortaya oymamız lazım. Okul sadece sınava endeksli olamaz” dedi.

Haberin Devamı

Enver Yücel tıpkı mimar, mühendis ve avukat gibi meslek gruplarında olduğu gibi özel okullarda da sivil toplum kuruluşlarına okulları değerlendirme yetkisinin verilmesi gerektiğini belirtti. Mevcut durumda bu değerlendirmeyi sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığına dikkat çeken Yücel “Bu tek başına yetmez STK'ların da özel okullara akreditasyon verebilen değerlendiren, kurumlar olması lazım. Tıpkı Mimarlar Odası, Barolar gibi…” dedi.

"BU OKULLARI BİZE BİLDİRİN, DEŞİFRE EDELİM"
Konuyla ilgili velilere bir çağrı da Türk-Eğitim-Sen Başkanı ve Türkiye-Kamu-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail Koncuk’tan geldi. Türk-Eğitim-Sen Başkanı ve Türkiye-Kamu-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail Koncuk, özel okul velilerine çağrıda bulunarak, "Susmayın, sineye çekmeyin. Bu okulları hem bize hem Milli Eğitim Bakanlığı'na bildirin. Bakanlık cezasını versin, biz de sendika olarak deşifre edelim" dedi.

Haberin Devamı

İsmail Koncuk, özel de olsa okulların öncelikli amacının 'eğitim' olması gerektiğini belirterek, "Bu son derece üzücü bir durum. Özel okul kurucuları, yönetim kurulu, mütevelli heyetleri öncelikli işlerinin ticaret değil, eğitim olması gerektiğini bilmeliler. AVM mantığıyla okul yönetiyorlarsa o okulda zaten gerçek bir başarıdan söz edilemez. O nedenle ben çocuğu başarılı olan velilerin de çocuklarını bu tür okullardan almaları gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarını ticari reklama alet etmesinler" diye konuştu. Eğitimin öğretimden önce geldiğini, her çocuğun aynı biçimde ve zamanda öğrenemeyeceğini tüm eğitimcilerin bildiğini ve amacın tüm çocukları topluma kazandırmak olduğunu vurgulayan Koncuk, "Okulumuzun sınav başarısı düşmesin, diye çocukların okuldan alınmasını isteyen bu tür yerlere Milli Eğitim Bakanlığı'nın mutlaka ceza vermesi gerekir. Veliler, susmasınlar, sineye çekmesinler, bakanlığa şikayet dilekçesiyle başvursunlar. Ayrıca ben sizin aracılığınızla tüm velilere sesleniyorum, size bunu söyleyen okulları, yöneticileri, belgeleriyle birlikte bize bildirin. Türk-Eğitim-Sen olarak biz onları deşifre etmeye hazırız" dedi.

Koncuk, özel okul sahiplerine ve yöneticilerine de ticarethaneden önce bir eğitim kurumu sahibi ve yöneticisi olduklarını unutmamalarını söyledi.

ayalp@hurriyet.com.tr

bbalci@hurriyet.com.tr


BAKMADAN GEÇME!