Bir zamanlar hava durumunu sunarak, ‘Ekranların en havalı sunucusu’ ünvanını alan Hülya Uğur, şimdi köfte reklamlarıyla tekrar karşımızda. Dört yıldır televizyondan uzak olan Uğur, ‘Karga gibi sesime rağmen assolistlik bile teklif ettiler. Ama benim gözüm hiçbir zaman parada olmadı. Köfte reklamı doğru zamana doğru iş oldu’ diyor.- Uzun zamandır ekranlardan uzaksınız. Bu yokluğunuzun nedeni neydi?Dört yıl boyunca doğru iş, doğru zamanda gelmedi. Gelen teklifler risk getiren şeylerdi. Pınar reklamları, doğru zamanda doğru bir ürün oldu. Bundan önce de Türkiye’de ilk sponsorlu sunucu ben olmuştum zaten. Ford sponsorum olmuştu. - Dört yıl çalışmamak size maddi ve manevi olarak neler yaşattı?Ben televizyonda bir şey yapmadım ama yine de çalıştım. Güney’de halkla ilişkiler yaptım. Maddi anlamda rahatsızlık hissetmedim. - Sizin popüler olduğunuz dönemlerde sahneden teklif geldi mi?Sesimi duymadan çok büyük bir gazinodan assolistlik teklifi geldi. Plak şirketlerinden açık sözleşmeler gelirdi, altını siz doldurun diye. Hem kötü bir sesim var, hem de tarzım değil. Ben hiçbir zaman anormal paralar kazanmak istemedim.HAVA DEĞİL KÖFTE DURUMU - Pınar reklamları size nasıl geldi peki?Pınar’ın her yöreye ait köfteler zincirinde, Türkiye haritasının önünde benim olmamı istediler.
Hava durumu sunar gibi sunmam gerekiyordu. İnsanlar hava durumu sanırken, köfte durumunu gördüler. Beni oyuncu olarak onore ettiler. Beni özlemişler. Sunduğum hava durumunun kendilerine psikolojik terapi gibi geldiğini ve yeniden hava durumunda görmek istediklerini söylüyorlar. - Sizin hava durumuna olan özleminiz ne durumda?Evet bu köfte durumu, bana hava durumunu çok fazla anımsattı. Şimdi her gün hava durumunu sunacakmışım gibi hissediyorum. Zaten birkaç kanaldan hava durumu teklifleri almaya başladım. - Hava durumu sunuculuğunuz sırasında olumsuz tepkiler de aldınız! Bunlar sizi yıldırmadı mı?Tabulaşmış bir tarzdan sonra farklılığı getirdim. İnce bir seksapalite vardı. Hem kaliteli hem de sevimli halde sunmak, kaliteli halde ucuzlatmamak önemliydi. Geri dönüp bakınca, biz kaliteli bir dönemde, kaliteli şeyler yapmışız diyebiliyorum. Havalar nasıl olursa olsun sözü bile önce garip geldi, sonra Türkdil Kurumu’na bile geçti! BAŞBAKAN ŞAŞIRTTI - Ekranda çizilen seksi kadın portresi sizi rahatsız etti mi?Seksi kadın başka bir şey, seksapalitesi iyi kadın başka bir şey! Ben seksi olduğuma inanmıyorum ama seksapelitesi yüksek bir kadınım. Bir dönem herkes benden bahsediyordu. Bir Demirel, bir de ben kapak oluyordum dergilere. Bir de üzerine meclis programı yapınca daha çok dikkat çektim. Ama hiçbir zaman
magazin ve televole kadını olmadım. - Meclis programınız o kadar ses getirmedi. Ben hava durumundan daha çok keyif aldım aslında. Meclis programında ise Türkiye’nin kaderini çizen insanların çok özel yönlerini, onları rahatsız etmeden gündeme getiriyordum. Bilinçli seyirci o mesajları çok iyi alıyordu. Kendimi de karikatürize eder gibi gösterip, onları da karükatirize edip, istediÄŸim mesajları alıyordum. Özel bir zeka isteyen bir iÅŸti. BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, o dönem belediye baÅŸkanlığında beÅŸ aday arasındaydı. Kendilerini programıma konuk edip özel hayatlarıyla ilgili özel röportajlar yaptım. ErdoÄŸan’la röportaj yapmanın zor olduÄŸunu, kadın muhabirlerle konuÅŸmayı tercih etmediÄŸi söylenmiÅŸti. Oysa inanılmaz sevecendi.ÇOCUKLARIMI OKUTTUM Ben evliliÄŸimi daha bitirmeden, kamera arkasında bu iÅŸlere baÅŸladım. Ä°ki çocuÄŸumu da bu sırada büyüttüm. Kamera önü, eÅŸimden ayrıldıktan sonra gündemime girdi. Genç anne oldum. Åžu anda 44 yaşındayım ama kızım Gökçe 22 yaşında ve bilgisayar mühendisi oldu bile! Aynı zamanda Falım sakızlarının reklam filminde oynadı. OÄŸlum da 21 yaşında Beykent Ãœniversitesi Grafik Bölümü’nde okuyor. Â
button