Doğurmak için çok geç kaldım

Güncelleme Tarihi:

Doğurmak için çok geç kaldım
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2001 00:00


Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

Nilüfer, Ayşe Nazlı'yı ‘‘başöğretmen gibi’’ yetiştirmeyeceğini, aralarında anne-kız çatışması yaşanmayacağını söylüyor. Eskiden çocuk sahibi olmayı aklından çok geçirdiğini, ama zaman geçtikçe doğurmak için çok geç kaldığını fark ettiğini belirtiyor.

Nasıl yetiştirmeyi düşünüyorsunuz?

- Bir kere, ben annemden neler almışım, ne tür alışkanlıklar edinmişim tüm bunları düşünüyorum. Annemin doğru yaptığı şeyler de vardı, yanlış yaptığı şeyler de. Kendimden pay biçiyorum. Benim annem aşırı korumacı bir anneydi. Üzerime çok düşen, hep kendi yönlendirmek isteyen biriydi. Kendi istedikleri olmadığı zaman benimle çatışan bir anneydi. Oysa ki, çocuğun da bir kişiliği var ve gelişmek durumda. Kızımı daha özgür bırakmak istiyorum. Ve açık olsun istiyorum. Çok açık. Benim annemle olan diyoloğumda bu eksikti. Anlatacağım bir dolu şey karşısında, annemin bir başöğretmen tavrı takınıp, beni mutlaka eleştireceğini bildiğim için anlatmamayı tercih ediyordum. Kızım bana her şeyi anlatabilmeli...

HER ŞEYİ ÖĞRENECEK

Evlat edindiğinizi nasıl ve ne zaman söylemeyi düşünüyorsunuz?

- Öncelikle benden duymasını isterim. Zamanı gelince ne şekilde söyleceğimi, nasıl söylemenin daha doğru olacağını öğreneceğim.

Bir gün geri alınabilme ihtimali var mı? Olabilecek bütün şıkları iyice araştırdınız mı?

- Dava açan aileler oluyormuş. Terk ediyor ama on sene sonra ortaya çıkıp bebeğini geri almak için dava açıyor, hangi ailede olduğunu öğrenebiliyor, gerçi dava çoğunlukla aleyhlerine sonuçlanıyor. Terk bebekler var, bir de anne nüfusunda olanlar. Anne getiriyor, diyor ki, ben bu çocuğu bakamıyorum, sonra da geri almak için günün birinde dava açıyor. Önce tepki gösterdim, anne nüfusunda bebek istemem, sorun çıkar dedim. Fakat sonra, her şeye razı oldum. İleride biyolojik annesi çıkıp ‘‘Gerçek annesi benim, onu geri istiyorum’’ derse, ‘‘Ben onu büyüten, yetiştiren annesiyim. O da biyolojik annesi. İki annesi olur’’ derim diye düşündüm. Fakat Ayşe Nazlı’da böyle bir durum yok.

BİYOLOJİK ANNEYİ DÜŞÜNME

Ona baktığınızda ne düşünüyorsunuz? İlk aklınıza gelen şey, sonra aklınıza gelen şey.

- Bir anne çocuğunu nasıl ve neden bırakabilir ki? Çok önemli bir şey olması lazım ya da çok bilinçsizlik. Belki biyolojik annesi çok genç bir annedir, çaresizdir, korkmuştur gibi şeyler geçiyor aklımdan. İnsan hikayeyi merak ediyor tabii. Ama bu tür bilgileri asla vermiyorlar. Belki de daha iyi.

Hiç kendi çocuğunuzu doğurmayı düşündünüz mü? Olmadı mı bilinçli mi vazgeçtiniz?

- Ben o iş için geç kaldım. Çok eskiden aklımdan geçmişti. Ama bir türlü denkleştiremedik. Evliliklerimde çok genç olduğumu düşünüyordum. Oooo daha yıllar var diyordum. Bir de baktım, yıllar geçmiş. Sonra nedense doğurma işine bir daha kalkışamadım. Bana çok zor geldi.

Gökberk Bey ile çok iyi arkadaşız

Baba sorununu nasıl halledeceksiniz? Babasız çocuk toplum içinde zorlanır ya, siz bu sorunu nasıl aşacaksınız?

- Hiç öyle düşünmüyorum. Toplumun ne diyeceği değil, Ayşe Nazlı'nın ne hissedeceği önemli. Ona dürüst olmam gerekiyor. Böyle bir sorun yaşayacağını zannetmiyorum. Benim için hiç sorun değil zaten. Kendi başıma daha iyiyim. Zaman zaman babaların varlığı yüzünden evlerde savaşlar çıktığını biliyorum. Ben kızımı istediğim gibi yetiştireceğim.

Maddi güvenceniz olmasaydı böyle bir işe kalkışır mıydınız?

- Hayır, kalkışamazdım!

Kimsesiz çocuklar konusunda daha büyük projeleriniz var mı?

- Kesinlikle. Henüz kafamda oluşturduğum bir proje yok ama daha hassaslaştığım kesin. Bir vakıf kurmak istiyorum, bir gün mutlaka yapacağım.

Gökberk Bey'le ilişkiniz hangi seviyede?

- Çok iyi iki arkadaşız. Evlat edinme isteğimi ilk ona söylemiştim. O da çok desteklemiş, beni yüreklendirmişti. Geldi gördü Ayşe Nazlı'yı.

Yeni bir boyut getirebilir mi Ayşe Nazlı, ilişkinize?

- Onu bilemeyeceğim.

Çocuk konusunda teknoloji çok gelişti. Siz hiç başka bir çözüm düşünmediniz mi? Gökberk Ergenekon'dan teknolojik yöntemlerle çocuk yapmayı mesela. İstemez miydiniz?

- Yok düşünmedik.

Gökberk Ergenekon'la ayrılmanızın nedeni neydi? Çok yazıldı çizildi gerçi.

- Farklı bir cevabım yok. Herşey ‘‘fade out’’ oldu. Soldu yani. Onun bana ihanet etmesi ya da benim bir başkasına aşık olmam gibi durumlar yok. İki ayrı şehirde yaşamak sonunda ilişkiyi zedeliyor. Haftalarca görüşemediğiniz oluyor. Bir an geldi ki, bir ilişki yaşadığımı zannederken, tek başıma yaşadığımı fark ettim. Ben Ankara'ya gidemiyorum, o İstanbul'a gelemiyor. Sonunda da bir ilişki yaşamadığınız fikri, sizi eskisi kadar acıtmıyor!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!