Doğu Karadeniz’de yine tehlike

Bu haftasonu yurdun büyük kısmında güneş görülecek. Karadeniz’de ise bugün tehlike söz konusu. Rize dolaylarının yaşadığı sel ve heyelanın üzerinden 10 gün bile geçmeden yeni bir sistem daha geliyor. Bugün özellikle etkili olabilir. Her ihtimale karşı dikkat!

Bugünlerde herkes İstanbul’da trafikten şikayetçi. 350 farklı noktada çalışma var. Ben her akşam 2-2,5 saatte evime ulaşabiliyorum. Yaşadığım ilçenin hem Ankara Asfaltı’nda, hem Minibüs Caddesi’nde, hem de Bağdat Caddesi’nde çalışma var. Ve bunlar dışında başka ana arter yok. Bu çalışmaların yapılması gereklidir ve bugüne kadar yapılmış çalışmaları sanırım hiç kimse yadsımıyordur, memnuniyetle bahsediyordur ama benim son çalışmalara ilişkin sorum var. Yetkililerimiz ‘bu kadar çok noktada aynı anda çalışma yapılması ne tür problemler oluşturacaktır?’ diye üniversiteler ile görüştüler mi, hiç uzman görüşü aldılar mı?

Oluşabilecek olumsuz etkilerin birkaçını sıralayayım, sonra kendi alanımdaki etkilerden kısaca bahsedeceğim. a-Yüzbinlerce insanın bu kadar saat trafikte vakit geçirerek ve strese girerek oluşturdukları iş kaybı, b-Bir yerden bir yere giderken 2-3 saat geçiren insanların psikolojilerinin bozulması, c- Üstüne üstlük çalışmaların ramazan ayına denk gelmesi ve oruç tutanların stresini bir kat daha artırması, d-Fosil yakıt tüketiminin artması, buna bağlı olarak bireysel bütçe sarsılmaları, çevre kirliliği (özellikle bitki ve ağaçların strese girişi) ve milli servetin bir kısmının çöpe gidişi, e- Hava kirliliği ve son olarak f-İnsan sağlığı tehdidi.

Bunlar çalışma yapıldığı için değil, çok noktada bir anda çalışma yapıldığı için! Hava kirliliği ve insan sağlığı üzerindeki etkilerine kısaca değineyim. Kömür gibi havada is ve duman oluşturmadığımız için kirleticileri şu anda fark edemiyor olabiliriz. Acilen birçok noktada ölçümler yapılmalı. Zira şu anda trafikteki araçlar her zamankinden en az üç kat oranında daha fazla çalışır durumda. Dolayısıyla atmosfere yayılan kirleticiler de arttı. Bunlar uzun vadede küresel ısınmanın tetikleyicileri, ancak bunun ötesinde kısa vadede risk daha büyük, zira insan sağlığı söz konusu. Unutulmamalı ‘insanoğlu ortalama değil, anlık yaşıyor’. Bir anda alacağımız fosil yakıt atığı gaz belki uzun süren tedavilere yol açacak ve biz nedeninin bile farkına varamayacağız. Yalnızca fosil yakıtlardan göreceğimiz zararla kalsak iyi, araçların bu kadar trafikte kalması ve atmosfere yaydıkları gazlardan bitkiler ve ağaçlar strese giriyor. Özellikle orman ortasından geçen yollarda (TEM) büyük risk ortaya çıkıyor. Strese giren ağaçların salgıladıkları bir takım gazlar oksijen parçalıyor. Ormanlık bölgelerde çokça bulunan O2 parçalanıyor O1 ve O1 haline geliyor. Oksijen ile oksijen atomu birleşince O1 + O2=O3 oluyor. O3 ozon demek, yer seviyesinde ozon demek, ciddi insan sağlığı tehdidi demek!!! Ölçüm yapılan anda belki normal değerler görülebilir ama anlık ya da kısa zaman aralığındaki yer seviyesi ozon sıçrayışları ciddi sıkıntılar doğurabilir. Üniversitelerle fikir alışverişlerinde bulunuldu mu, merak ediyorum.

Bir başka yeni adet de yollara (asfalta) beyaz fon üzerine kırmızı ile ‘XXXXXXX BELEDİYESİ’ yazılması. Geçenlerde gece bu kocaman beyaz şeridi yerde görünce çok büyük bir kasis var ve arabamın göreceği zararı bırakın, kafamı tavana vurup boynumu inciteceğim refleksi ile ani bir fren yaptım. Neyse ki arkamda araç yoktu, yoksa ciddi bir kaza ile burun buruna gelebilirdim. Burada ikinci sorumu soruyorum: ‘Yere yazılan bu yazının sürücülerin hayatına kattığı yarar nedir?’
Yazarın Tüm Yazıları