Doğrusu yok cevabı da yok

Mail kutum doldu... Taştı... Yerim yettiği ölçüde mail’leri yayınlıyorum.
Siz de göreceksiniz bu sorunun cevabı yok, doğrusu da yok.
Herkes haklı, herkes haksız...
Söylemenin olumlu yanları var, olumsuz yanları da... Aynı şekilde söylememenin de... Ben iki tarafı da kanımın son damlasına kadar savunabileceğimi sizin mail’lerinizi okuyunca anladım.
Bir şey daha fark ettim, bir ilişkiyi o ilişkiyi yaşayan iki kişiden başka kimse anlayamıyor, hatta onların bile anladığı şüpheli...
Ve gördüğünüz gibi herkes nasıl davranacağına dair kendine özgü bir yol seçiyor.
Ben de bir ilişkiyi yargılamaya hakkım olmadığına karar verdim.
Sustum.
Söylemeyeceğim.
İlginize teşekkür ediyorum.

SÖYLEME

-  Ortalama zekada her kadın, kocası tarafından aldatıldığını hisseder. Arkadaşın ya ortalamanın altında ya da zaten biliyordur da sonuçları işine gelmiyordur. Söyleyip de boşuna kötü olma.  (Nuran Y.)

Kesinlikle söyle

-  Ben söylerdim. Yalanlarla yürümeyen bir evlilikte, kadının kafasını gömdüğü kumdan başını çıkartması için söylerdim. Başıma gelip, yaşamış olduğum için söylerdim. Bana da çok sonra “Aaa evet, biz görmüştük de, sen üzülmeyesin diye söylememiştik” diyenler oldu. Onlara çok sinirlerdim. Bana iyilik değil, kötülük yaptılar, vakit kaybettirdiler. Söyle, ne olacaksa olsun. Ama bir şey olsun, böyle devam etmesin! (Ayşe F. G)

KARIŞMA

-  Sen, ilişkine müdahale edilsin ister miydin? Söylersen, müdahale etmiş olacaksın, onları hırpalayacaksın. Hem de ne biçim. Düzenlerini, ezberlerini bozacaksın. Karışma. Sevgilin haklı, karışılmaz. (Melda B.)

Dostunsa söyle

-  Eğer, arada bir görüştüğün, iç dünyanı açmadığın bir arkadaşınsa, asla söyleme. Ama eğer “can dostun”sa, onu kaybetme pahasına bile olsa söyle. Çünkü söylemezsen, onun aptal yerine konmasına ortak olacaksın. Söyledikten sonra, arkadaşın kocasına inanır ve seninle ilişkisini keserse, geçmiş olsun, “can dostun” değilmiş zaten. Söyledikten sonra arkadaşın, evliliğini sorgulayıp ayrılmaya karar verirse, ona sonuna kadar destek ol. Ama söyledikten sonra kocası çok pişman olur, ikisi de evlilikleri için çabalarlarsa, ikisine de destek ol. (Suna.)

Söyledim, pişman değilim

-  Ben de yakın bir erkek arkadaşımın sevgilisini başka bir adamla gördüm. Aradım kızı. Sevgilisinin bunu bilmeyi hak ettiğini söyledim. Ben söylersem, gururunun daha fazla kırılacağını ekledim. İtiraz etti doğal olarak, bir sürü bahane anlattı, hatta neredeyse sevgilisini suçladı. Ben tavrımdan vazgeçmedim, bunu yapmazsa, yapmak zorunda olacağımı, bunun ikisi için de daha kötü olacağını anlattım. Mecburen söylemek durumunda kaldı. Ayrıldılar. Hiç pişman olmadım. Arkadaşım adına o anlık üzülsem de, büyük resme bakıp, o kızdan kurtulduğu için onun adına sevindim bile. (Nil.)

SAKIN HA!

-  Ben yürür giderdim; hiçbir şey de söylemezdim. Anneannemin hiç aklımdan çıkarmadığım bir öğüdü var: “En yakının bile olsa, karı-koca ilişkisine karışılmaz!” Diyelim ki sen söyledin ve araları bozuldu; sonra bir şekilde barıştılar, kim kötü olacak? Tabii ki sen. Belki aldatan, bir süre sonra bundan vazgeçecek, pişman olacak... (Nensi A.V.)

Müdahale etme

-  Sakın ha! Bizzat başıma geldi, söyledim. Ve ne yazık ki ben kötü oldum. Çünkü kocası kendini bir şekilde akladı ve karısını kendisine inandırdı. Hâlâ evliler! Sonuç olarak; müdahale edilmemeli, bir ilişkinin sorumlusu taraflarıdır. (Gamze G.)

BELGELESEYDİN

-  Ben sizin yerinizde olsam, o an fotoğraflarını çekip, kadının evine yollardım. Kocasının onu aldattığından haberi olsun ama görenin siz olduğunu anlamasın.
Çünkü bu tür şeyler söylediğinde, aranızdaki dostluk bitiyor. Sizin gözünüzde düştüğü durumdan rahatsız oluyor. (Sevil K.)

Saklama

-  Eğer söylemezseniz kamufle etmiş oluyorsunuz, bu da adamın ve tabii ki kadının cesaretini artırıyor. Tam üç buçuk yıldır aldatılıyormuşum ama fark etmedim. Neden? Üstelik aynı işyerinde çalışıyoruz, bir kat üstümdeymişler. Çünkü olayı bilen bütün arkadaşlarımız, kamufle etmek için ellerinden geleni yaptılar da ondan. Şimdi ben onların da beni aldattıklarını, hatta bu olaydan zevk aldıklarını düşünüyorum. (Semra E.)

SÖYLEEE!

-  Kesinlikle söylerdim! Çünkü aldatılan kadın olmaktansa, üzülen kadın olmak çok daha iyi. Üzüntü bir süre sonra bitecektir ama aldatılmışlığın salaklığı, evliliği sürdüğü müddetçe devam edecektir. Öğrendikten sonra nasıl bir yol izleyeceğine kendi karar versin. Bunu hazmedecek kadar güçlüyse, yoluna devam edecektir. Ki çok da takdir etmişimdir böyle kişileri.  (Nural A.)

Bırak dağınık kalsın

-  Arkadaşım bana eşimin aldattığını söylerse, tek çarem ayrılmak olacaktır. Ama o ilişkinin içini bilemezsin, ayrılmama opsiyonu da vardır belki. Ama sırf sen bunu söyledin diye o opsiyonu değerlendiremeyecek. Ayrılmasa hep mahcup olacak sana karşı. Aldatıldığını bile bile ayrılamayan kadın durumuna düşecek çünkü. Yani hayat sadece gerçeklerden mi ibaret? Arkadaşın bilmeden de mutluysa, bırak öyle kalsın. Bilip de mutsuz olsa ne olacak? Çok bilmek insanı rahatsız eder! Bırak dağınık kalsın...
(Gizem P.)

NASIL OLSA ÖĞRENECEK

-  Söylemelisin, çünkü nasıl olsa öğrenecek. Ve öğrendiğinde bunu pek çok kişinin bildiğini ve acınası durumunun kendisinden gizlediğini anladığında daha da fazla üzülecek. Eşekten düşenin halinden yine eşekten düşen anlar derler ya, işte benimki o hesap. Ben de sonunda öğrendim aldatıldığımı. En çok ne koydu biliyor musun, bütün sevdiklerimin eski eşimin yediği haltlardan haberdar olduğu halde bana söylememeleri. (M. Gülen.)

Belki bilmek istemiyordur

-  Bundan iki sene önce kocamla balıkçıda rakı balık yaparken, içeri yakın arkadaşlarımdan birinin nişanlısı, bir çıtırla el ele kol kola girdi. Buz kestim. N’apacağımı bilemedim. Bir yanım, git yanına bağır, arkadaşını da ara çağır diyor, diğeri saçmalama otur. Kocam, kesinlikle karışmamam tarafındaydı ama rahat duramadım ve ertesi gün arkadaşıma gittim. Hatta başka bir yakın arkadaşımız da geldi, o da duyduğu başka şeyleri paylaştı. Arkadaşımı teselli ettik, yolun başında fark ettiği için şanslı olduğunu söyleyip, oradan ayrıldık. Aradan 2 hafta kadar zaman geçti, n’oldu biliyor musun? Barıştılar ve şimdi benimle ikisi de konuşmuyorlar! “Yakın arkadaştan bir şey saklamaz” gibi sözler saçmalık. İnsanoğlu duymak istemediği, bilmek istemediği şeyi, ona aktarandan çıkarıyor hırsını. (Irmak Ö.)

SÖYLERSEN YARALAYAN SEN OLURSUN

-  Kuzenim, karısını aldatıyor. Bunu da gizlemiyor. Karısı bilmek istemiyor, duymak istemiyor, evinden, kocasından ayrılmak istemiyor, 2 tane dünya güzeli oğlu var, babalarıyla büyümelerini istiyor. Kısacası, kendine güvenemiyor ve kocasını terk edemiyor. Böyle durumlarda ben şöyle düşünüyorum: Her kadın, bunu bir şekilde bilir, hisseder. Ama karşısına geçip, “Kocan, havaalanında başka bir kadınla öpüşüyordu!” dersen, onu sen yaralamış olacaksın. O kocasını belki de affedecek ama seninle bir daha görüşmek istemeyecek.�(E.A.)

Karı koca birbirimizi aldatıyoruz

-  Beni aldatan adamla hâlâ birlikteyim. Nedeni yok. Kadının kocası da biliyor ama o da duruma razı. Rezil durumdayız yani. (A.D.)