Doğru karar

Güncelleme Tarihi:

Doğru karar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2002 00:00

Kararlarla ilgili kritik bir döneme giriyoruz. Bir tarafta sezgiler, öte yandan aklın önerileri ve karmaşık bir durum. Peki bu durumda ne yapmak gerekiyor? Akıl, çok önemli. Akıl olmadan yolunuzu bulamazsınız. Nereye gideceğinizi ve neler yapacağınızı bilemezsiniz. Fakat, içinizden yükselen sese de kulak vermelisiniz. Çünkü sizin o sırada akıl edemediğiniz pek çok bilgi düşüncelerinize ulaşamamış olabilir ve içinizden duygu olarak yükselir. Üstelik kendinizi rahat bırakacak olursanız, içsel dürtülerinizin sizi çok doğru yönde uyardığını anlarsınız. Fakat, günümüzün akıllı insanı (Pek çok ve çeşitli bilgilerle donanmış olan insan) öğrendiği bilgilerin ışığında aklına daha çok değer veriyor ve içsel uyarılarını pek önemsemiyor. Ve tabii sürpriz gelişmeler karşısında akıl yürüttüğü yolda gelişmeler meydana gelmeyince şaşırıp kalıyor. Ancak, benzer tecrübeleri tekrar tekrar yaşadıktan sonra içsel uyarılarına dikkat etmeye başlıyor. Fakat ne yazık ki, akıl ve sezgileri arasında kalabiliyor. Yani hangi sese kulak vereceğini bilemez hale gelebiliyor. Tabii en zor durum, işte bu nokta oluyor. Akıl mı, sezgiler mi, derken kararsızlıklar ortaya çıkıyor. Kararsızlık ise, en kötü kararı verip uygulamaktan daha fena bir durum. Peki böyle bir durumda kalındığı zaman ne yapmak gerek? Kendinizi kararsızlık içinde hissettiğiniz zaman acele etmeyin. Olayları izlemeye başlayın ve bu sırada duygu ve düşünce üretmeden, sanki sizinle ilgisi yokmuşcasına, durumu anlamaya çalışın. Böylece gelişen olayların ışığında ne yapacağınıza karar verebilirsiniz. Üstelik içinde bulunduğunuz olayın dışına çıkıp olaya bakmayı başaracak olursanız, kendiniz için en doğru kararın ne olduğunu anlayabilirsiniz diyorum, Yasemin’ce...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!