Doğan Hızlan: Yeni binyıla on beş gün önce girdim

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Bilişim Fuarı'nı gezdikten sonra bu kanıya varmamı olağan karşılarsınız umarım.

Teknolojiyle sarılı bir ortamda on beş günün lafı mı olur?

İnsanla teknolojinin birlikteliği beni etkiler. Yoksa makineler arasında insansız bir dünya ürpertici görünür.

Bilgisayarlar bize sınırsız özgürlük getirdiler. Karşılığında da özgürlüğümüzü zaptettiler.

Çelişkili bir yaşam.

Bir tuşla dünyadaki bilgileri karşınızdaki ekrana getiriyorsunuz, bir tuş yüzünden de saatlerce koltuğunuzdan kalkamıyorsunuz.

Ancak bir çok işlevin bir arada bulunması, hele onlar aracılığıyla müziğe ulaşmak, benim, teknolojiye aşık olmam için yeterli sebep.

Bilişim Fuarı'nı sanata yaklaştıranlardan biri Gültekin Çizgen'in sergisi, diğeri de Aurora.

Müziksiz bir çalışma ortamını düşünemiyorum, hayal edemiyorum.

Çalışma için sessizlik ortamını arayan kişilerden değilim. Aksine müziğin sesini yüksek olarak duymalıyım.

Orada bilgisayarlara bağlı müzik düzenini görünce çok hoşuma gitti.

***

UZMANLAR bazı kimselerin aksine internetin okuma devrimini başlatacağı kanaatinde.

Ben de katılıyorum buna.

Çünkü aklınıza takılan bir konuda bilgiye hemen ulaşabiliyorsunuz. Onun yanısıra istediğiniz kitabı ısmarlıyorsunuz. Artık Türkiye'de de bu tür kitaba çabuk sahip olma düzeni yaygınlaşıyor.

Hele kitabı, CD'yi ısmarlamanın yanısıra onlar üzerine eleştirel notlar bulmak da teknolojinin cabası.

Ismarladığınız kitabı yorulmadan evinizde bulmak çok güzel.

Ayrıca internet gerçekten okurla yazarı da buluşturuyor. Elektronik posta, okurunuzun övgülerini, yergilerini anında size ulaştırıyor. Sanki karşılıklı sohbet ediyorsunuz.

Artık ne telli telefona minnet edeceksiniz ne de postacıya. Ancak Hürriyet Cumartesi'de çıkan bir yazıyı da gözden ve hayatınızdan uzak tutmayın.

‘‘İnternette bağımlılık’’ yazısını okuduysanız, arada bir koltuğunuzdan kalkma gereğini duyacaksınız.

Hele ‘‘sanal arkadaşlar yüzünden gerçek dostları unutmak’’ uyarısını çok benimsedim.

Denge sözünü ben pek severim. Kimileri bu sözü tutuculuğun belirtisi sayarlar ama ben katılmıyorum.

Şimdi bir de bilgisayar bedduaları çıkmış. Birkaç örnek:

Mouse'ın kırıla.

Tık tıklayamasın.

Hatların kopa da hiç bir yere bağlanamayasın.

Disk'lerin crash ola.

File'larına virüs bulaşa.

Ne var ki bağımlılığın zararlarını okuyunca, bunların beddua değil dua olduğu kanaatine vardım.

***

ÖYLE ya da böyle, yeni binyılın tek değişmezi sanırım internet olacak.

Yazarın Tüm Yazıları