Doğan Hızlan: TRT'den Türk romanına destek

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Film-Yön'den yapılan bir açıklamaya göre, Film-Yön üyesi yönetmenlerin katkılarıyla gerçekleşecek olan projede 1900'lü yılların başından günümüze kadar, sayıları 40'a yakın Türk romanı TRT için filme çekilecekmiş. Bir de senaryocular grubu oluşturulacakmış.

Düzeysiz filmlerin ve dizilerin cirit attığı televizyon ekranlarına bir kalite gelmesi açısından desteklenecek bir proje.

Sinema-Edebiyat ilişkisi, sinemanın icadından bu yana her iki alanın da gündeminden çıkmıyor.

Daha nisan ayında Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde bu uyarlamaların en iyi örneklerini seyrettik.

Türk Sineması'nda da başarılı uyarlamalardan söz edebiliriz.

Hiç kuşkusuz bu sinema araştırmasına girer, belki de bir sinema eleştirmeni ile bir edebiyat eleştirmeninin ortak çalışması sonucunda doğru ortaya çıkabilir.

Metin Erksan'ın Necati Cumalı'nın eserinden sinemaya aktardığı Susuz Yaz'ı, Berlin Film Festivali'nde büyük ödül Altın Ayı'yı kazanmıştı.

Film-Yön Genel Başkanı Yavuz Özkan projeyi, ‘‘reyting kaygılarıyla kalitenin dibe vurmasına neden olan anlayışa karşılık, asıl reytingin düzeyli, özenli, izleyiciye değer verildiğini hissettiren, estetik kalitesi yüksek yapımlarda yattığını kanıtlamak bakımından önemli bir fırsat,’’ olarak değerlendiriyor.

Yavuz Özkan'la yaptığım konuşmada, Film-Yön-'ün 138 üyesi olduğunu öğrendim. Sinemalarda belli yönetmenlerin filmlerini görmeye alıştığımızdan, bu sayı bana hayli kabarık geldi.

Çekimler kronolojik sıraya göre yapılacakmış, yönetmenlerin kendileri de bir romancı önerebilecekmiş.

Sıra da şöyle: Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Halit Ziya Uşaklıgil ve Refik Halit Karay.

* * *

DEVLETLE yapılan işlerde özen gösterilmesi gereken kayırmalardan uzak durmaktır.

Çünkü kötü bir filmin zararı yalnız sinemaya değil, yazara da dokunur.

Seyircinin ilgisini çekmezse, okurunu da kaybeder. Sanırım dünyadaki sinema-edebiyat ilişkisinin ana kurallarının dışında düşünmek mümkün değildir.

Ben iyi niyetle, sinema aracılığıyla edebiyat eserlerimizin yaygınlaşacağı umudundayım.

Özellikle yeni romancıların eserlerinin aktarılması bu ilgi odağının artmasını sağlayacaktır.

Liste çalışmalarına katılan biri, Selim İleri, Orhan Pamuk, Ahmet Altan, Pınar Kür'ün adlarının da bulunduğunu söyledi.

Ancak kronolojik sıra, bu konuda mesafe alınmasını zorlaştırıyor.

Acaba, değişik yönetemenler olacağına göre, bir kaç projeye birden mi başlanacak, yoksa teker teker mi uygulamaya konulacak?

Para buldukça yaparız, anlayışı bu projeyi daha şimdiden güdükleştirir.

Sinemaya aktarılan edebiyat eserlerinin okunmasını da daima savunmuşumdur. Çünkü sinema başka, edebiyat başkadır. O roman, yönetmenin gördüğü, algıladığı ve sinama kuralları içinde bize sunduğu bir eserdir.

Oysa bizim okuduğumuz başka bir üründür.

* * *

PROJENİN gerçekleşmesini desteklemeliyiz.

Edebiyatımızın da, sinemamızın da yararına bir hareket olduğuna inanıyorum.



Yazarın Tüm Yazıları